Söz konusu alanda yayımlanan makaleler sadece ABD'nin değil Çin gibi deniz kuvvetlerini giderek güçlendiren ülkelerin de bu tür bir yönelim içinde olduğunu gösteriyor. İşte Türkiye'nin böyle bir dönemde son derece geniş kapsamlı bir tatbikat yapması ve dünya genelinde adından söz ettiren yerli/milli SİHA'larını bu programın içine dahil etmesi de Türk donanmasının geleceğin yol haritasını çizdiği izlenimini oluşturuyor.
ANLAMI BÜYÜK
TRT Haber'de yer alan habere göre, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı farklı SİHA'ları bünyesine kazandırmaya devam ediyor. Savunma Sanayii Araştırmacısı Kadir Doğan'a göre insanlı ya da insansız hava araçlarının Deniz Kuvvetleri için anlamı son derece büyük…
Denizlerdeki harekatlarda en kritik aşamalardan birinin sudaki cismi 'teşhis' edebilmek olduğunun altını çizen Doğan, Türkiye'nin Ege ve Akdeniz gibi tansiyonun bir anda çok yükselebildiği yerlerde bu kabiliyeti kazanmasının önemli olduğu görüşünde.
"Mavi Vatan Tatbikatı İHA ve SİHA'ların gelecek dönemde deniz unsurlarıyla ortak çalışma zeminini daha da güçlendirecek" diyen Kadir Doğan'a göre denizde radarla gördüğünüz ve sizi zorlayacak hedefleri SİHA ve İHA'lardan gelecek detaylı görüntülerle kimliklendirmek kritik bir eşik.
Kadir Doğan'ın bu noktada üzerinde durduğu bir diğer konu ise SİHA ve İHA kullanımının riskleri en aza indirmesi oluyor. Bu tür teşhisler için helikopterler, deniz karakol uçakları hatta kritik anlarda Hava Kuvvetlerine bağlı jetlerin kullanıldığını anımsatan Doğan, şöyle devam etti:
"Tabii burada insan faktörü devreye giriyor ve sizin personelinizin hayatı söz konusu oluyor. Bu nedenle de sizi sınırlandıran limitler, zorluklar, sorumluluklar bulunuyor. İşte SİHA ve İHA kullanımı bu sorunları minimize ediyor. Böylece, karada harikalar yarattığına defalarca şahit olduğumuz SİHA ve İHA'lar Deniz Kuvvetleri için de 'yük hafifleten' kritik bir unsur haline geliyor."
Türkiye'nin bulunduğu coğrafyadaki çeşitli zorlukların da etkisi ile dünyada insansız hava araçlarını en yoğun ve etkin olarak kullanan ülke konumunda bulunduğunu kaydeden Kadir Doğan, Bahar Kalkanı Harekatı'ndaki başarının akıldan çıkmaması gerektiğine işaret ediyor.
Buradan çıkarılan dersler ve kazanılan kabiliyetlerin denizlere de farklı yansımaları olacağını anlatan Doğan, "Özellikle Deniz Kuvvetlerinin gelecek projeksiyonu ve devam eden çalışmaları da bunu destekler nitelikte... Öyle ki GenesisAdvent gibi savaş yönetim sistemleri, ULAQ gibi insansız deniz araçları ve çeşitli veri bağı kabiliyetleri, insansız hava araçlarının bu deniz sistemleri ile müşterek çalışması ve etkinliklerinin artması için ciddi bir atılım var" dedi.
BAŞARIYLA TAMAMLAMASI ANLAMINA GELİYOR
Akıncı'nın gelecek yıllarda insanlı savaş uçaklarıyla ortak görevler icra edebilmesi bekleniyor. Savunma Sanayii Araştırmacısı Kadir Doğan'a geçtiğimiz günlerde Akıncı Taarruzi İnsansız Hava Aracı'nın Hava ve Deniz Kuvvetlerine teslim edileceğine dair haberleri hatırlatıyoruz…
"AKINCI hava harbi kabiliyeti olan diğer uçan unsurlarımız düşünüldüğünde daha 'feda edilebilir' bir araç. SATCOM sistemiyle yüksek irtifada uzun süre havada kalabilmesi önemli. Bu özellikler onun daha yoğun keşif/gözetim ve devriye görevlerini başarıyla tamamlaması anlamına geliyor.
Avustralya Ordusu için Boeing firması 'Loyal Wingman' isimli bir proje üzerinde çalışıyor. Bu sistemi kabaca; insanlı savaş uçaklarının yanında uçup onlarla ortak görev icra edebilecek insansız hava araçları olarak tanımlamak mümkün.
AKINCI gelecek dönemde tıpkı bu projede olduğu gibi bizim insanlı savaş uçaklarımızla ortak görevlere çıkabilmeli, onlara aynı kolda eşlik edip 'takım' olabilmeli. Böyle bir yaklaşım ortaya konabilirse Türkiye'nin kara, hava ve deniz kuvvetlerinde çok büyük bir çarpan etkisi olacağı muhakkak. Bunları başarabilirsek Türkiye'nin çok farklı bir lige çıkacağını söylemek yanlış olmaz."