Türkiye, corona virüsü salgınıyla mücadele kapsamında 57 günü geride bıraktı. Bazı kısıtlamalar artık yavaş yavaş gevşetilmeye başlatılıyor. Konuyla ilgili Gıda Perakendecileri Derneği'nden flaş bir açıklama geldi. yapılan açıklamada şu ifadeler kullandı.
Alınan önlemler, sağlık ordumuzun fedakârlığı ve vatandaşlarımızın sağduyusuyla yakın zamanda olumsuz etkinin azalarak, yeniden özlediğimiz eski hayatımıza yaklaşmayı umuyoruz. Önerilerimize başlıklar halinde ve kısaca yer vermekle beraber, nedenlerine ve hep beraber elde edeceğimiz olumlu neticelerine ilişkin detaylı açıklamalarımıza ihtiyaç duyulursa, vakit ve emek ayırmaya hazır olduğumuzu da belirtmek isteriz;
Milliyet'te yer alan habere göre, Alışveriş Merkezleri'nin yeniden faaliyete başlamasının yeni normalleşmeye geçiş için bir adım olacağı, kamu otoriteleri tarafından yapılan tavsiye niteliğindeki açılış önerilerinden de anlaşılmaktadır. Açılış tavsiyeleri doğrultusunda perakendecilerin ve Alışveriş Merkezleri'nin ortak bir karar ile açılış tarihi belirlemesi, açılışını Haziran'a bırakan perakendeciye yükümlülük getirilmemesi ticari sektör oyuncularının da normalleşme sürecine adapte olmasını kolaylaştıracaktır.
MAĞAZALARI AÇILMASI CESARET VERECEKTİR
Hem Alışveriş Merkezlerimizin tam bir doluluk ve coşkuyla açılabilmesi, hem de bünyesindeki perakendecilerin tedarik zincirindeki çarkları yeniden döndürebilmesi adına, tekrar açılıştan itibaren birkaç ay "kirasız" dönem sağlanması son derece yerinde olacaktır. Perakendecinin bu dönemde tedarikçi ve çalışan ödemelerine odaklanması adına adeta can suyu olacak bu geçici dönem ticari devamlılığın sağlanmasına büyük katkı sağlayacaktır.
Bu kirasız dönemin hemen ardından "kazankazan" ilkesine dayanarak yılsonuna kadar sadece ciro bazlı kira bedeli ödenmesi tarafların önünü görmesi ve mağazasını açması adına cesaret verici olacaktır. Zira önünü göremediği için mağazasını kapatmak zorunda kalan perakendecinin ne çalışanına, ne tedarikçisine, nihayetinde ne de maliki konumundaki Alışveriş Merkezi'ne faydası olamayacaktır.
Kira sözleşmesinde ciro kira oranı belirlenmeyerek sadece sabit kira bedeli yer alan kiracılar açısından, kira bedeline geçen senenin aynı ayına oranla yaşadığı ciro düşüşü yansıtılmalıdır. Daha yalın bir ifadeyle, cirosu hangi oranda düştüyse, sabit kira bedeli de o oranda düşmelidir. Doğaldır perakendecinin bu dönemde hijyen ve koruma tedbirleri sebebiyle giderleri aslında çok daha fazla olacaktır.
Ortak alan giderlerini asgari düzeye indirmek adına, maliklerin azami çabayı sarf etmesi sağlanmalı, gerekirse bir üst sınır belirlenerek bu kalemde de öngörü unsuru temin edilmelidir.
Bu önlemlere rağmen talep daralması sebebiyle sorun yaşayan perakendeci cezai şart baskısı olmadan, ancak yatırımcıya da taraflar arasındaki kira sözleşmesinde daha kısa bir süre belirtilmediği takdirde, en az 3 ay önceden bilgi vererek mağazasını tahliye edebilmelidir. Kapanış her tacirin son tercihi olmakla birlikte, bu kaçınılmaz duruma engel olunması ekonomik sorunları büyütüp başta diğer malikler olmak üzere tüm sektör paydaşlarına olumsuz etki edecektir.
Alışveriş Merkezleri temizliği ve güvenliğiyle bugüne kadar organize perakendenin yüz akı olmuştur. Bundan sonra da perakendeci ile el ele verilerek dünyadaki en iyi uygulamalar misliyle ülkemize yansıtılacak, müşterilerin güvenle ve huzurla ziyareti temin edilecektir.
KİRALARIN YÜZDE 50 İNDİRİMLİ ÖDENMESİ OLUMLU ETKİ EDECEK
Cadde mağazaları ile kira ilişkiler bakımından tıpkı Alışveriş Merkezlerinde olduğu gibi, caddelerde de kapalı kalınan dönemde kira sözleşmelerinin askıda olduğu kanaatindeyiz. Geçtiğimiz süreçte açık kalınsa dahi bu dönem için ve yeni açılışlar sonrasında da sadece ciro oranlı kira bedelinin tatbik edilmesinin (sözleşmede sabit + ciro oranlı kira bedeli mevcutsa) aynı olumlu neticeleri vereceğini düşünüyoruz.
Kira sözleşmelerinde ciro oranı yer almıyorsa, sene sonuna kadar %50 indirimli olarak ödenmesi yaşanan ve yaşanacak daralmanın ticari hayata etkilerini azaltmak adına önem arz edecektir.
Hem Alışveriş Merkezi hem de Cadde Mağazalarında geçen senenin aynı ayına oranla ve enflasyon etkisinden arındırılmış biçimde %80 ve üzerinde ciroyu yakalayan perakendeciye (Gıda Marketlerinde bu oran %90 olmalıdır) indirim tatbik edilmeyerek sözleşme hükümlerinin uygulanmasında bizce hiçbir sakınca bulunmamaktadır. Burada amaç kazanç sağlamak değil, kaybedenin yükünün fedakârlığın denkleştirilmesi ilkesiyle paylaştırılması, bu kayıpların domino etkisiyle tüm sektör paydaşlarına sirayet etmesinin önüne geçmektir.