Salihli ilçesine bağlı Yağbasan Mahallesi'nde bir çiftçiye ait zeytin bahçesindeki su kuyusundan akan yanıcı ve petrole benzer siyah sıvı ile ilgili Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı yetkililerinin (TPAO) analiz sonuçları açıklandı. TPAO’nun analiz sonucuna göre, çıkan sıvının yüzde 94’ü su, yüzde 6’sı ise petrol olduğu öğrenildi.

Çıkan sonuçlara göre, TPAO’nun bölgede sondaj çalışması yapacağı öğrenildi. Peki şahıs mülkünde çıkan petrol kime aittir? İşte cevabı...

Konuyla ilgili CNN Türk canlı yayınında açıklamalarda bulunan Nişantaşı Üniversitesi Rektörü Prof. Şenay Yalçın şu ifadeleri kullandı:

"Oradaki petrol çalışmalarına bakmak gerekiyor. 1998’li yıllarda Salihli ile komşu olan Manisa’nın ilçesi Alaşehir’de petrol bulgularına rastlandı. Bu heyecan vericiydi. 1994 yılında TPAO ilk keşfi orada yapmıştı. Bu bölgede özellikle günde 100 varil petrol çıkarılacak şekilde bir sistem kurulmuştu. Bu bölgedeki rezervinde yaklaşık olarak 11 milyon varillik bir kaynağa ifade edildiği söyleniyordu.

Gediz Ovası’nın potansiyel hidrokarbon yataklarına sahip olduğu ortaya çıktı. Bu keşif değil tesadüfen ortaya çıkan bir durumdur. Bunun daha net anlaşılabilmesi için bir dizi araştırmaların yapılması lazım. İlk araştırmayı TPAO yaptı ve kaliteli petrolden bahsetti.

Burada graviteden de söz etmek lazım. Spesifik gravite vardır. Bu petrol yoğunluğunun su yoğunluğuna oranıdır. Şu an 6 birime 94 birim oldukça düşüktür. Petrol verimliliği açısından miktarın verimliliği hesaplanmalıdır. Bölge çok umut vericidir. TPAO kuyu açma çalışmaları olduğunu ifade etti. Bu önemli sonuç veriyor. ABD petrol enstitüsünün API birimi vardır. API birimi ne kadar yüksekse kalite o kadar yüksek demektir. Şu anda rezervler 2528 aralığındadır. Brent petrol 34 aralığında bir API değerine sahiptir.

Çok önceden de jeolojik verileri Ege Denizi’nde hidrokarbon yataklarının olduğuna işaret etmişti. Türkiye’de kapatılan kuyular da var. TPAO artık yeni teknolojilerle çıkartmada eli daha rahat diyebiliriz.

Her damlanın kıymeti vardır. Bu sızıntının nereden geldiğini görmek lazım. 2030 arasında kuyu açılarak bölgenin gerçek keşfinin yapılması gerekiyor. Türkiye 2017’den sonra milli maden deklerasyonunu yayınladıktan sonra artık kendi imkanlarını daha çok kullanmak, kendi özgün imkanlarını arama politikasını güdüyor. Türkiye’de 150’den fazla petrol ve doğal gaz bölgesi tespit edildi. Buralarda sondajlar yapılıyor. Umut verici bir durumdur.

90’lı yıllardaki verileri de dikkate alacak olursak bölge gelecekte petrol sanayinin yeşereceği bölge gibi duruyor karşımızda.

Yeraltı zenginlikleri devlete aittir. Birkaç metreye kadar olan vatandaşındır. Bölge ile ilgili çalışmalar yapılacaktır. Alaşehir’in bulunduğu yerdeki keşiften sonra bölgenin birdenbire emlak kıymetleri 100 katına çıkmıştı. Şimdi aynı durumla karşı karşıya olabiliriz. Vatandaşın sabırlı olup devletin rezerv tespitinden sonra hal çaresi bulunacaktır. Yeraltı zenginlikleri devlete aittir, devlet gereğini mutlaka ona göre yapacaktır."