Ortaokul ve lise çağındaki çocuklar arasında çok popülerleşen mangaların denetimden uzak olması tepkiye neden oldu. İnternetten kolayca erişilebilen mangaların çoğunda şiddet, porno ve LGBT içerikler yer alıyor. Pedagog Fadime Demirci ve Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) Genel Yönetim Kurulu üyesi Pedagog Zeynep Ses ile mangaların çocuklar üzerindeki etkisini ve yapılması gerekenleri konuştuk. Bu tür içeriklerin kısıtlanması gerektiğini ifade eden Demirci, “Akımları bir kenara bırakıp kendi değerlerimize sahip çıkmalıyız.” dedi. Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Yönetim Kurulu üyesi de olan Zeynep Ses de "Özendirme ile bir yönelime kapı açılıyor. Batı’dan fonlanan LGBT hareketi derhal durdurulmalı.” diye konuştu.
TAVİZLER YENİ TAVİZLERİ GETİRİR
Mangalar, çizgi filmler, diziler, dijital içerikler LGBT dayatması hayatın her alanında. Pedagog Fadime Demirci, LGBT içeriklerin bu kadar kolay erişilebilir olmasının çocuklar üzerinde yaratacağı etkiyi anlattı: “İnsan dünyaya yeme, içme gibi cinsellik dürtüleri ile geliyor. Merak doğamızda var. Biyolojik olarak bu şekilde dünyaya gelenler, tıbbi müdahale ile yoluna devam ediyor. Bu mesele değil. Ancak bu konunun çocuklara özendirilmesi yanlış. Merak etmek doğamızda var. Ancak bu tür uyaranlarla merak yanlış yönlendiriliyor. Ergenlik gibi hormonların da çok hızlı değiştiği bir dönemde, çocuk bunu gördüğü zaman denemek isteyecektir. Bu ortamın içinde merakını öldürebilecek çocuk sayısı çok azdır. Çünkü onlar çocuk, muhakeme gücü gelişmemiş, hormonlarının etkisi var. Kural ve yasaklarla bu tür yayınlara erişim engellenmeli. Deneyen çocuk, yeni tavizler de verecektir. Ergenlik diyebileceğimiz 9 yaştan itibaren çevresel uyaranlar aileler tarafından çok dikkatle seçilmeli.”
SABUN VE LASTİK KURALI
Çocuk eğitimi ile ilgili de ailelere önerilerde bulunan Demirci sözlerine şöyle devam etti: “Aileler çok uyanık olmalı, bilgili olacak kendini geliştirecek, çocuğundan haberdar olacak. Sabun gibi… Sabunu ne kadar sıkarsanız o kadar elinizden kaçar ama ne kadar gevşek tutarsanız da yine o kadar kolay kayar. Ortasını bulmak zorundayız. Kurallarımız lastik gibi olmalı. Hafif esnetebilirsiniz ama kopmayacak kadar… Bunun için de aileler çocuklarını ve yaşlarının dönem özelliklerini çok iyi tanımalı, bilmeliler. 12 yaş ve üstün akran grupları ön plana çıkar. Toplumumuzda ergenlik dönemi yanlış algılanıyor. Çocuğun hormonları çok yüksek, dürtüler ön planda, akran grubu tarafından kabul görmek, beğenilmek istiyor. Vücuduna ilişkin şikayetleri var. Sakarlıklar yaşıyor. İşte bu dönemde çocuğumuzla daha fazla ilgileneceğiz. Arkadaş gruplarına çok dikkat edilmeli. Nasıl bir grubun içinde? Arkadaşları nasıl bir aileden, kültürden geliyor? Evde kapılar kapanıyor. O kapının ardından elinde telefon neler izliyor, neler okuyor?
AİLE, ÇOCUKTAN ÖNDE
“Aile her zaman çocuğundan iki gömlek üstte olmayı öğrenecek. Hep önden gidecek. Netflix mi izliyor, o zaman biz de izleyeceğiz neler izlediğini araştıracağız. Eğitim evde başlar. Çocuğa evde hangi atmosferi hissettirdiysek, çocuk dışarıda da o atmosferi hisseder. Biz çocuğumuzun hamurunu güzel şeylerle yoğurursak dışarıda da iç disiplini sağlayacaktır. Aile, çocuğun yakıtı bittiğinde gelip alacağı benzin istasyonu gibidir. Çevresel uyaranlar çok fazla ise yakıtı bir yere kadar kullanır. Bir süre sonra akranları tarafından onay görmek ve gördüğünü işlemek ister. İşte bu yüzden medyadan tutun, akademik, sosyal toplumsal bütün anlamlarda çevreyi çocukların yaşına uygun şekilde düzenlemek durumundayız.”
‘+18 UYARISI YETERLİ DEĞİL’
İnternette yayınlanan mangaların bir kısmında +18 içerik uyarısı var. Bir pencere açılıp erişmek istediğiniz alanın +18 içeriğe sahip olduğunu bildiriyor. Pencerenin altındaki “tamam” butonunu tıkladığınızda istediğiniz bütün içeriklere serbestçe ulaşabiliyorsunuz. Pedagog Fadime Demirci, bu tür içeriklerin +18 uyarısı ile verilmesinin yeterli olmadığını söyledi. Demirci, “Bu siteler engellenmeli. Eskiden televizyonlarda şifreli kanallar vardı. Erişim kolaylaştı. Bu içeriklere çocukların ulaşması teknik düzenlemelerle engellenmeli.” dedi.
ODASINA KAPANIYORSA...
Fadime Demirci, ergenlik çağında çocuklarla iletişimle ilgili de örnekler verdi: “Odasına kapanıyorsa, biz de espirili yollar bulacağız. Bir gün meyve hazırlayacağız, bir gün mısır patlatacağız, bir gün kahve yapıp yanına gideceğiz. ‘Ben yemek istemiyorum’, ‘Ben içmek istemiyorum’ diyecek. O zaman ‘Ama ben seninle birlikte yemek ve içmek istiyorum’ diyeceğiz. Ona ihtiyacımız olduğunu bilecek. Bazı konuları ona soracağız. Ondan yardım isteyeceğiz. Ailenin her zaman çocuğuna vermesi gereken mesaj, ‘Ne olursa olsun yanındayım’ olmalı. Bazen odasında yalnız kalmak isteyebilir saygı duyacağız. Ama kapı kilitlenmeyecek.”
ÖZGÜRLÜK DEĞİL DAYATMA
Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Yönetim Kurulu üyesi Pedagog Zeynep Ses de çocukluktan ergenliğe geçişte ciddi bir kimlik bunalımı görüldüğünü söyledi. Ses, “Çocuklarda cinsellik henüz gelişmemiştir. Bu süreçte kendilerini yeni yeni tanımaya çalışıyorlardır. Sanatçılara, karakterlere öykünme vardır. Böylesine bulanık bir dönemde bu tür içerikler özgürlük olarak kabul edilemez. Özendirme ile bir yönelime kapı açılır. Mangasıyla, filmiyle, dizisiyle bunu sürekli gündemde tutmak bir dayatmadır. Batı’dan fonlanan LGBT dayatması derhal durdurulmalıdır.” dedi.
MANŞETİMİZ SES GETİRDİ
Aydınlık’ın “Şiddet, porno, LGBT dayatması mangayla ilköğretime indi” manşeti yankı yarattı. Anne ve babalar, öğretmenler haber merkezimize taleplerini iletti. Bir öğretmen, “Çocuklara bunun bir özgürlük olmadığını anlatmakta zorlanıyorum. Bu tür içerikler denetlenmeli.” dedi. Bir diğer okurumuz şu mesajı paylaştı: “Yarınlar için son yılların en önemli haberi, Aydınlık’ı kutlarım. Aileler bu kitapları bilerek ya da bilmeyerek serileri tamamlama tutkusuyla takip ederek alıyorlar. Uyardığınızda çocuğun okuma alışkanlığını geliştirdi elinden bırakmıyor diyorlar. Çocuklar ise uyarıya tepki gösteriyorlar. Tutku büyük, tehlike de büyük. Anime manga ve Güney Kore dizileri, dansları LGBT propagandası amaçlı. Neredeyse çocuğa evi terk et mesajı veriliyor. Çocuklar bağımlısı olmuş. Bu konu daha geniş kapsamlı işlenmeli.”
Bir diğer okurumuz da “Bir Türkçe öğretmeni olarak çocukların her şeyi okumalarını yanlış buluyorum.” ifadesini paylaştı. Aydınlık