ABD, Trablus milislerini eğitmek, birleştirmek ve birleşmesini denetlemek için hükümet yüklenicisi Amentum'dan askeri uzmanları Libya'ya gönderdi. Amentum'un Libya'ya gelişinin arifesinde şirketin operasyonlardan sorumlu kıdemli başkan yardımcısı John Bozarth Trablus'ta görüldü.

2011'deki iç savaştan ve Kaddafi rejiminin devrilmesinden bu yana Libya, silahlı grupların ülkenin hem batısında hem de doğusunda birbirleriyle savaşmasıyla büyük güvenlik sorunları yaşıyor. Ülke genelinde birleşik bir hükümet kurulamadı.

Washington, bu zor dönemde Libya'yı bir devlet olarak himaye etme bahanesiyle, sadece siyasi liderliği değil, aynı zamanda askeri güçleri de kontrol altına almaya karar verdi. ABD, parlamentonun tüm ülke için yeni bir birleşik hükümet kurma planlarından korktuğu için ülkenin batısındaki nüfuzunu güçlendirmek istiyor. ABD, diğer güçlerin Libya'nın istikrarsız durumundan faydalanmasını önlemek amacıyla Libya'nın güvenliğini sağlamaya yönelik yeni bir strateji izliyor.

Libya ve Afrika'da Amentum

Libya Ulusal Birlik Hükümeti, Libya'nın başkenti Trablus ve Libya'nın batı bölgelerindeki çok sayıda silahlı milis gücünün yeteneklerini güçlendirmek, bu milislerde çalışan personeli eğitmek, hazırlık ve etkinliğini artırmak ve sonuçta onları tek bir bayrak altında birleştirmek amacıyla Batılı bir şirketle çalışma planı başlattı. Hükümet, güçlerin bir Amerikan şirketine teslim edilmek üzere Mitiga havaalanını ve Trablus limanını boşaltmasını gerektiren bir kararname yayınladı. Gerekli karargâh donatıldıktan sonra ilave bir danışman grubunun da gelmesi bekleniyor.

Amentum çalışanları, Libya'nın başkenti Trablus'a 50 kilometre uzaklıktaki Zaviye'deki çatışmalara katıldılar bile. Üretim kapasitesi günlük 120 bin varile ulaşan, ülkenin en büyük rafinerisinde şehirli milisler arasındaki çatışmaları durdurmak için oraya gönderildiler.

Amentum, Afrika'da barışı koruma kisvesi altında Benin'de, Somali!’de görev yapıyor.

ABD projesinin uluslararası bağlamı

Geçici hükümet yetkilileri, batı bölgesinde konuşlanan milislerin durumuna ilişkin tutumlarını ilk olarak Ocak ayının sonlarında kamuoyuna açıklamış ve milislerin faaliyetlerini sürdürmelerinin ülkenin güvenliği ve istikrarı açısından hayati öneme sahip olduğunu vurgulamıştı. Libya parlamentosu ise iki hükümeti dağıtmak ve üçüncü bir birleşik hükümet kurmak için yoğun bir baskı yapıyor, ancak Ulusal Birlik Hükümeti birleştirip tüm silahlı kuvvetleri güçlendirebilirse, bu onun iktidarda kalmasını sağlayacak ve herhangi bir karşı hamleyi önleyecek.

Libya'nın doğusu Rusya ile işbirliğine büyük ölçüde açıkken, Türkiye'nin çıkarları batıda yoğunlaşmıştı. Nisan 2019'da Trablus'a düzenlenen saldırının ardından Türkiye, derin endişesini dile getirmiş ve Halife Hafter'in Libya'daki istikrarsızlığa yönelik eylemlerine karşı durmuştu. Aynı yılın Kasım ayında Ankara, uluslararası alanda tanınan Libya hükümetiyle, güvenlik ve askeri işbirliği anlaşmasının yanı sıra, Akdeniz'deki deniz sınırları konusunda da bir anlaşma imzaladı. Bu memorandum başta Yunanistan ve Kıbrıs olmak üzere AB ve ABD tarafından kınandı.

Daha önce Libya'daki Rus ve Türk varlığından en çok endişe duyduklarını söyleyen Amerikalılar, öncelikli olarak ülkenin doğusunda Moskova, batısında ise Ankara'nın nüfuzunun azaltılmasıyla meşgul. Türkiye, Ulusal Birlik Hükümeti'nin iktidara gelmesinden sonra Libya ile güçlü ekonomik ilişkilerini sürdürmeye çalıştı. 3 Ekim 2022'de Trablus, Ankara ile petrol ve gaz sektöründe, biri ortak arama çalışmalarına ilişkin olmak üzere iki yeni mutabakat zaptı imzaladı. Birkaç dakika sonra Libya, Libya hükümeti ile Türk yetkililer arasında Akdeniz'de petrol ve gaz arama konularına ilişkin olarak imzalanan anlaşmaların uygulanmasını durdurdu.

Geçici hükümet, grupların Amerikalı küratörlerin yardımıyla birleştirilmesinin ülkede güvenlik ve istikrarın sağlanmasında önemli bir faktör olduğunu düşünüyor. Böylece Trablus güvenlik garantisi almış oluyor; ABD ise başkent ve Libya'nın tüm batısı üzerinde askeri kontrolünü sağlıyor alıyor.