Kadına karşı şiddete ben de hayır diyorum elbette.
Başka bir şekilde düşünürseniz aşk olsun size!
Sadece kadına değil, herkese karşı şiddete hayır diyorum.
Bu başka bir şeydir, farkındalık olsun diye emperyalizme alet olmak başka bir şeydir.
Allende’nin Şili’sinde ilk defa sahnelenen “Las Tesis” sokak tiyatrosu, gerçekte Pinoşet’in arkasındaki güçlerin sahnelediği bir oyundur.
Tıpkı, bu aralar Doğu Türkistan’daki “soykırım” yalanları gibidir…
Bunu anlayacak kadar tecrübem var, çok şükür.
O bakımdan, bu tür “masum eylemlerde” eyleme katılanlardan çok, benim için düğmeye kimin bastığı önemlidir.
Diyarbakır HDP İl Başkanlığı önündeki anaların eylemi de son tahlilde bir kadın eylemidir.
Yoksa öyle değil midir?!
Kadına karşı şiddetin en ahlaksızca olanı ve en acımasızını onlar dile getirmiyor mu?
Çocuğu kandırılıp/kaçırılıp dağa kaldırılan bir kadına yapılabilecek işkencenin en ahlaksızı onlarca yıldır ülkemizde yaşanmıyor mu?
Bu şekilde “taammüden” öldürülen insan sayısı 40 bini aşmadı mı?
Böyle bir büyük işkence karşısında suskun kalan kadınlarımızın, New York’tan düğmeye basılması ile sokağa dökülmesini anlayamıyorum.
Anaların analara destek vermemesini anlayabiliyor musunuz?
YCHP’li kadınların, Diyarbakır’daki anaları görmezden gelerek, Mecliste dans etmesini bu yüzden kınıyorum.
PKK’lı kadınların ise, danstan sonra kameralara silah doğrultmasını “şiddete karşı” eylem olarak kabul edemiyorum.
Bu yüzden Ankara Üniversitesi Kampüsü’ndeki PKK destekli Las Tesis dansını anlamlı bulmuyorum.
Karnında bebeği, kucağında bebesi, elinde çocuğu ile sınırımıza doğru koşan kadınlara karşı yapılan işkenceyi, bu komikliklerle gizleyenlere ise acıyorum..
Onları işbirlikçi olmakla bile suçlamıyorum…
O kadar acıyorum yani…
Bu fırsattan yararlanarak, kendi yerimi bir kez daha tarif etmek isterim:
Görünüşü masum bile olsa, emperyalistlerin sahneye koyduğu hiçbir oyunda –bilerek ve isteyerek rol almadım, almayacağım.
Tümünün karşısındayım, uyarı görevimi sonuna kadar yerine getireceğim.
Daha somut bir ifade; halka, devlete ve güvenlik güçlerine “kalaşnikov” göstererek şiddeti protesto (!) eden kadınların eylemini “kadınca” bulmuyorum…
Onların karşısındayım; buna karşılık elinde çocuklarının fotoğraflarını tutan annelerin yanındayım.
O annelere şiddetin en ahlaksız olanını uygulayanları lanetliyorum…
Cemil Can
Kalaşnikovlu dansı bu bağlantıdan izleyebilirsiniz: