Hristiyan Avrupa'da uzun asırlar suya iyi gözle bakılmazdı. Su ve yıkanmak keyif verici birşeydi. Günaha davetiye çıkarıyor diye düşünülürdü.
Hatta sık yıkanmak engizisyon mahkemelerinde "Muhammed sapıklığıdır" diye öğretilirdi. Vaftiz hariç yıkamaktan kaçınılırdı.
Hatta Hristiyanlık İspanya'da tam hâkimiyet kurunca, Müslümanlardan kalan birçok halk hamamı, Krallık emriyle yerle bir edildi.
Hiçbir aziz ve azize asla banyoya adım atmamışlardı. Hatta krallar arasında da yıkanmak nadir görülen birşeydi.
Nitekim Parfüm de bu yüzden icat edilmişti.
Kastilyalı İsabel'in ruhu temizdi ama tarihçiler hayatı boyunca iki kez mi yoksa üç kez mi yıkandığını tartışıyor.
Fransa'nın çok zarif Güneş Kralı 1647 ve 1711 yılları arasında sadece bir kez yıkandı. O da doktor reçetesiyle.
Dinleri yönetenlerin böyle akıldışı, din dışı inanç anlayışları çok uzun asırlar sürdü.
Pislik, birçok salgın hastalıkların hızlı yayılmasına, yaşamasına neden oldu.
Bu açıdan, Arap dünyası için günde 5 vakit abdest almak, namaz kılmak, gusül abdesti mecburiyeti önemli yeniliklerdi, yararlı kurallardı.
Ancak, İslam dünyası vücudunu yıkadı ama beynini bin yıl temizleyemedi. Çünkü Hristiyan dünya yıkanmayı yasaklayıp günah sayarken,
İslam yöneticileri de aklı ve düşünmeyi yasakladılar, günah saydılar.
Hristiyanlık nihayet bu yanlışında dönerek, iki Asır önce kilise yerine aklın bilimin yol gösterciliğinde ilerlemeye başladı.
Ama İslamiyet, Arap versiyonunun hakim olduğu toplumlarda aklı, bilimi, düşünmeyi günah saymaya devam ediyor.
Aklı, sadece halkı kandırmakda ve hırsızlık yapabilmekte kullanıyorlar.
Bu cahilliğe Türkiye Cumhuriyeti ancak Atatürkle ve Cumhuriyetle karşı çıkabilmişti. 1945' lerden sonra ise adım adım bilimin ve üretimin yol göstericiliğinden uzaklaşılarak bugünlere gelindi.
Demem şu ki dostlar: insanlar her dönem hakim olan din kurumunun yöneticilerinin anlattıklarını, dinlerin şartı, temeli diye öğrendiler. .
Tüm Dinler o kadar çok anlam, tanım ve amaç değiştirdi ki, bu birbirinin tersi her yeni anlayış tekrar dinlerin değişmez temel şartı yapılmaya devam etti.
Şu anda da, tüm dinler, kurucu Peygamberlerinin anlatmak istediklerinin tam tersi istikamette, yine kötülere sermaye olmaya devam ediyor.
Son yıllarda bu en zararlı, en yanlış din yorumuna dayanan Arap din anlayışını, tüm yıkıcı sonuçlarıyla beraber para gücüyle benim ülkeme de ihraç etmektedirler.
İyilikleri azaltan, tüm organize hırsızlıkları, sapıklıkları, hainlikleri, canilikleri çoğaltan bu anlayış hızla ilerlemektedir.
Onun için : bugün size başkaları tarafından ulaştırılan her dini yaptırımı, kural ve şartı Dinin değişmez temeli saymayın.
Ayrıca kendi iradenizle yaşamı, yaratılışı, ölümü ve insanlığı topyekün düşünerek yaşam kararları almaya çalışın.
Başka türlü doğruyu yakalama imkanı yoktur.
KENAN ÖZEK