Kurtuluşumuzun tek çaresi Kuvayı Milliye ruhuna sarılmak ve Atatürk’ün mantığı ile gösterdiği yolda durmaksızın ilerlemektir. Bu yol, bir ideolojiye sorgusuz bağlanmak değildir, bu yol birilerine ya da birine biat etmek hiç değildir. Atatürk şunu demiş “Ben manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma veya hiçbir kalıplaşmış kural bırakmıyorum, benim manevi mirasım Bilim ve Akıl‘dır.”

Körü körüne ve bilinçsizce “Atatürk” demiyoruz. Kravat, rozet vs. Atatürkçülüğü peşinde değiliz. Bilim ve akıl O’nun bize gösterdiği ve tüm zamanlar için geçerli olan bir yol olduğu için biz oradayız.

100 yıl öncesindeki şartlardan çok daha ağır, çok daha karmaşık ve çok daha kahpe bir dönemin tam göbeğindeyiz. ‘Vatan hainleri’ dışında herkesi kucaklayarak başarıya ulaşacağız. Bunlar hamaset veya altı boş hayali sözler değildir. Neyin nasıl olacağını somut biçimde anlatacağım.

Karşımıza sayısız engel çıkaracak, acımasızca saldıracaklardır. Belden aşağı vuracaklar, canımıza kast edeceklerdir. Ama biz bilim ve aklın ışığında, milletimizle el ele mücadeleye devam edeceğiz.

Türkiye’nin ve dünyanın gündemi her saniye değişiyor. Bu anafor içinde değişmeyen tek şeyin egemen güçlerin planları olduğunu asla ıskalamamalıyız.

KANAL İSTANBUL

Suriye, Libya derken bir anda ülke gündemine “Kanal İstanbul” konusu oturuverdi. “Yaparız”, “yaptırmayız” naraları gırla gidiyor. Aklı selim düşünce bu konuda da devreye girmeli. Coğrafyamızı, jeopolitiğimizi, yaşantımızı kısacası her şeyimizi değiştirecek olan bu muazzam olayı anlamak için önce siyasi parametrelerden uzak olduğuna net olarak inandığımız bilim adamlarından, askeri stratejistlerden fayda ve mahsurlarını dinlemeliyiz, anlamalıyız. Anlamadan karar vermemeliyiz. Gerçek olan ve dinlememize gerek olmayan hatta kabak gibi ortada olan bir şey var ki, o da bu işin içinde inanılmaz kirli rant olduğudur. Bu projenin ABD ve tabi ki NATO’nun ağzını sulandırdığıdır. “Yaparız”, “Yaptırmayız” klasik naraları bizi etkilememelidir. Ülke menfaatine ne olacak ise sonuna kadar onu desteklemeliyiz.

ŞARTLAR ZORLUYOR

İktidarlar hangi niyette olurlarsa olsunlar zaman ve gelinen şartlar onları doğru hamleleri yapmaya zorlar. Yani istemeseler de şartların zorladığı şeyleri mecburen yaparlar. Bu hususta verilecek yüzlerce örnek var. Daha önce FETÖ ile iş tutanlar, ne isterse verenler bugün en büyük FETÖ düşmanı kesilmişlerdir. Neden, şartlar onları buna zorladığı için. Daha düne kadar terör örgütü PKK lehine sözde açılım palavrasını millete dayatanlar, PYD elebaşını kırmızı halılarla karşılayanlar bugün ölümüne bir mücadelenin içine girmişlerdir. Neden, şartlar onları zorladığı için. Daha dün Türk milliyetçiliğini ayaklar altına alanlar bugün milliyetçilik pınarlarından faydalanır olmuşlardır. Neden, şartlar onları zorladığı için. Bu örnekleri muhalefet konumunda bulunanlar için de vermek mümkün. Ulu Önder’in mirası olan parti yönetimlerinde HDP/PKK sevicilerin, FETÖ şakşakçılarının, ABD ve AB biatçılarının olduğunu görüyoruz. Eskiden “at izi it izine karışmış” denirdi ya, şimdi “at izi, it izi, sırtlan izi, kurt izi” ayırt edilemeyecek ölçüde birbirine karışmış durumda.

Asıl olan zorlayıcı durumlar oluştuğunda mecburen doğru işleri yapan bir iktidar ya da yönetim yerine isteyerek, severek ve zorlanmadan millet ve ülke menfaatine olacak işleri yapan bir yönetime sahip olmaktır. Bilime ve akla önem veren, onurlu, namuslu bir yönetim hedeflenmelidir. İşte o zaman daha az bedel ödeyerek, daha enerjik bir biçimde hedeflerimize doğru yürüyebiliriz. İşte o zaman kutuplaştırılmış bir toplumdan kurtulmaya başlarız.

Türkiye’mizde milyonlarca namuslu, onurlu ve vatansever insanımız vardır. Vatana ve cumhuriyete aşk ile bağlı pırıl pırıl erkeklerimiz ve kadınlarımız vardır. Bu insanlar her ilde, her ilçede her köy ve mezrada doğuş zamanını bekleyen güneş gibidirler, yüzyıl önce Anadolu’da ayağa kalkan Kuvvayı Milliye gibidirler. Mesele, milli mücadele dönemindeki gibi yapay ayrımcılıkları yırtıp atarak, aynı yolda birlikte yürüyebilme meselesidir. Bilim ve aklı en öne çıkarabilme meselesidir. Genetik kodlarımızda başarılı olacağımızın şifreleri mevcuttur. Saygı ve sevgi ile.

Veryansın TV