Döviz fiyatları zirveden geri gelse de eylül ayından sonra yaşanan artış sanayinin birçok kolunu zorluyor. Dünyada artan enerji ve ham madde fiyatları üzerine TL'deki değer kaybı da binince zamlar kaçınılmaz oldu. Zamana yayılmadan birden yapılan enerji zamları üretim girdilerindeki maliyet artışlarını daha da artırdı. Hafta içinde otomotiv editörlerinin sorularını cevaplandıran Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Başkanı Haydar Yenigün, yeni yılda gelen enerji zamları ve yükselen ham madde fiyatlarına işaret ederek, bir yıllık artışlara bakınca yönetilebilir bir durum olmadığını ifade eti. Hayatımız Maden Çalıştayı'nda sorularımızı cevaplandıran İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Başkanı Aydın Dinçer de, akaryakıt, gaz ve elektrik zamlarının kur tarafından gelen rekabet avantajını sildiğini ifade etti. Dün sektöre ilişkin yazılı bir rapor paylaşan Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Erdal Eren ise, “İnşaat sektöründe canlanma için girdi maliyeti sorununun çözülmesi şart.” mesajı verdi.
Haydar Yenigün
FİNANSAL KÂRIN BEDELİ AĞIR OLUYOR
OSD Başkanı Yenigün'ün sohbet toplantısında verdiği diğer mesajlar özetle şöyle oldu: “Girdi maliyetlerine baktığımızda; durum bir yıllık süreçte rakamların ne kadar yükseldiğini gösteriyor. Vatandaşı korumak için elektrik ve doğalgaz zamları daha yüksek bir oranda şirketlere yapıldı. Bu da esasında dolaylı olarak yine vatandaşa yansıyacak bir şeydi. Çünkü bizim girdilerimiz arttığı zaman maliyetlerimiz artıyor. Burada Ocak 2021 ile Ocak 2022 arasındaki doğalgaz ve elektrik farkını görüyorsunuz. Gerçekten çok yönetilebilir bir durum da değil.... Bu süreç kullanıcılar, üreticiler, yatırımcılar açısından yönetilebilir bir süreç olmaktan artık çıktı. İhracatçılar olarak değersiz Türk lirasını çok seviyoruz gibi son derece yanlış bir kanı var. İhracatçılar değerli doları severler ki yaptıkları kâr artsın diye. Bunun doğruluk payı yok ve bunu böyle düşünen de yanlış düşünüyor. Bir anda Türk lirasının değerini yüzde 50’ye varan şekilde değiştirdiğiniz zaman evet biz ihracat yapan şirketler bu işten operasyonel olmayan finansal kâr elde ediyoruz ama bir kerelik elde ediyoruz. Seneye çok daha zor bir hayatımız oluyor.”
FİYATLARI SADECE DÖVİZ ARTIRMADI
Şirketlerin başarılı yıllar geçirdikten sonra bunu çalışanlarına yansıtmazlarsa dengenin bozulacağını ve TL ile döviz dengesinin bozulmasıyla da bugün yaşadığımız durumun ortaya çıktığını belirten OSD Başkanı, “Bunun belli bir harmoni ile gitmesi lazım. TL'deki değer kaybı, enflasyon, girdi maliyetlerindeki artışlar araç fiyatlarını artırdı. Sadece dövizde geri gelme oldu. Fiyatları geri aldılar. Bu da anormal bir durum bence. Bir araba şu kadar para olur mu diyoruz ama maalesef oldu. Şimdi bunu kim alacak? Ticaretin şekli bir miktar değişecek. Zevkler değil ihtiyaçlar ön plana çıkacak.” dedi. “Veri konusundaki trafiği çözemezsek otonom araç Türkiye'de yürümez.” öngörüsü de yapan OSD Başkanı Yenigün, “Asla gerçek zamanlı veri iletişimi olmayacağı için otomotiv sektörünün dünyada elde ettiği faydayı elde edemeyeceğiz. Bazı araçları ithal edemiyoruz çünkü bağlantılı araçlar, onları satamıyoruz. Veri sistemi üzerine olan araçları satamıyoruz. Çok etkilemiyor 100200 araç. Ama belli bir dönem sonra araçların tamamı öyle olacak.” diye konuştu.
TİS HERKESİ MEMNUN ETTİ
Metal iş kolunda yapılan toplu iş sözleşmesine (TİS) yönelik sorumuzu da yanıtlayan OSD Başkanı Yenigün, şunları söyledi: “TİS çok önemli bir konuydu. Belki de ilk defa sendikanın talep ettiği rakamın yakınına gelindi. Yüzde 29.4 talebi vardı yüzde 27.4 geldi. Tarihte bu kadar yakın olduğunu hatırlamıyorum. Yarısına yakınına anlaşılırdı. Otomotivde çalışan insanların ne kadar yüksek kalibrede olduklarınndan söz ettim. Tabi bu insanlara hak ettiklerinin de verilmesi gerekiyor. OSD ve ben şahsen bundan çok mutluyum. Sendika başkanlarına, MESS'e çok teşekkür ederim. Çalışanlarımız mutlu olursa biz de rekorlar kırabiliriz. İnşallah enflasyon bu kadar yüksek olmaz biz de yüksek oranları konuşmayız. Yüzde 27 verdiğimizde de hepsi çalışanların cebine kalsa. Enflasyon düşmezse belli bir miktarda eriyebileceğini dikkate almak lazım.” Öte yandan Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) 2021 yılı verilerine göre, toplam üretim 2020 yılına göre yüzde 2 azalarak 1 milyon 276 bin adet, otomobil üretimi ise yüzde 8 azalarak 782 bin adet oldu. Traktör üretimiyle birlikte toplam üretim ise 1 milyon 331 bin adede ulaştı. Bu dönemde, otomotiv ihracatı 2020 yılına göre adet bazında yüzde 2 oranında arttı ve 937 bin oldu.
'ETKİLEMEZ DİYEN VARSA BANA SÖYLESİN'
Aydın Dinçer
İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Başkanı Aydın Dinçer, bir grup gazeteci ile bir araya geldiği sohbet toplantısında, maden aramalarında yüzde 83 düşüş olduğuna işaret etti. Enerji ve akaryakıt maliyetlerine ilişkin sorumuzu yanıtlayan Dinçer, kurun yükselip geri gelmesi sonrası; enflasyon, maaş artışları, akaryakıt, elektrik, gaz fiyat artışları ile girdi maliyet artışları, ilk yatırım denilen yatırım araçlarının fiyatlarındaki artış, cevher zenginleştirmede kullanılan ham maddelerin fiyatındaki artışlara dikkat çekti. “Enerji artışı etkilemez diyen varsa bana söylesin.” diyen Dinçer, “Belli bir artışı ihracatçı kur artışından karşılayabilecekti o da geri geldi.” ifadelerini kullandı. Dinçer'e, “Rekabetçi kur maliyet avantajına yenilmiş mi oldu?” diye sorduğumuzda bu durumun gerçekleştiğini vurguladı. Dinçer ayrıca nadir toprak elementleri için rezerv arama çalışmalarının yapılmasının önemini anlattı.
'TASFİYE HAKKI İHTİYACI HAYATİDİR'
M. Erdal Eren
Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), yılın ilk İnşaat Sektörü Analizi Raporu’nda sektörde “reel” biçimde büyümeye dönüş için inşaat yatırımlarında canlanmaya ve öngörülemez düzeyde artan girdi maliyetlerinin yarattığı sorunun çözümüne ihtiyaca işaret etti. Raporda, “İnşaat sektöründe canlanma için girdi maliyeti sorununun çözülmesi şart.” mesajı verildi.
Meclis’te görüşmeleri süren fiyat farkı düzenlemesi kapsamında TOKİ ihalelerine özel sunulan önergeye ilişkin de konuşan TMB Başkanı M. Erdal Eren de, “Eğer üstyapı/bina inşaatı işlerinde istisnai bir uygulama kaçınılmaz olarak değerlendirilmişse, bu kapsamda TOKİ’nin yanı sıra üniversiteler, hastaneler gibi kamu kurumlarının 4734 sayılı Kanun kapsamında veya haricinde ihale ettikleri işler için geçerli olacak şekilde bir düzenleme yapılması adil ve doğru bir uygulama olacaktır. Her halükârda bir tasfiye hakkı ihtiyacı hayatidir.” mesajı verdi.
Aydınlık