Küba Cumhurbaşkanlığı’nın resmi sosyal medya hesabı üzerinden yapılan yazılı açıklamada, ABD ve NATO’nun Rusya’nın sınırlarına doğru genişlemesini sürdürme çabasına dikkat çekilerek “Küba, uluslararası hukuku savunan ve her zaman barışı savunacak ve herhangi bir Devlete karşı güç kullanımına veya güç tehdidine karşı çıkacak olan Birleşmiş Milletler Şartı'na bağlı bir ülkedir. ABD'nin ve NATO’nun Rusya Federasyonu sınırlarına doğru aşamalı genişlemesini sürdürme çabası, önlenebilecek, öngörülemeyen kapsam etkileri olan bir senaryoya yol açmıştır.” ifadeleri kullanıldı.
ABD’nin Ukrayna’ya modern silahlar vermesinin ise kuşatmaya eşdeğer bir davranış olduğu belirtilen açıklamada şu ifadeler yer aldı:
Birleşik Devletler ve NATO tarafından Rusya Federasyonu'na komşu bölgelere yönelik son aylarda gerçekleştirilen askeri hareketler bilinmektedir, bunun öncesinde modern silahların Ukrayna’ya teslim edilmesi ve bunların birlikte ilerici bir askeri kuşatmaya eşdeğer olduğu bilinmektedir.
Rusya Federasyonu'nun ABD ve NATO'ya yönelik haklı iddialarını ve kuvvet kullanımına yol açan faktörleri dikkatle değerlendirmeden Ukrayna'daki mevcut durumu titiz ve dürüst bir şekilde incelemek mümkün değildir.
“TARİH ABD’Yİ, SALDIRGAN BİR ASKERİ
DOKTRİNİN SONUÇLARINDAN SORUMLU TUTACAKTIR”
Ukrayna'da masum sivillerin hayatını kaybetmesinden derin üzüntü duyuyoruz. Küba halkı, Ukrayna halkı ile yakın ilişkilere sahip olmuştur ve vardır.
Tarih, ABD hükümetini, uluslararası barışı, güvenliği ve istikrarı tehdit eden NATO sınırları dışında giderek artan saldırgan bir askeri doktrinin sonuçlarından sorumlu tutacaktır.
Rusya'nın kendini savunma hakkı vardır. Devletleri kuşatarak veya köşeye sıkıştırarak barışı sağlamak mümkün değildir.
Avrupa'daki mevcut krize, herkesin güvenliğini ve egemenliğini, ayrıca bölgesel ve uluslararası barışı, istikrarı ve güvenliği garanti eden barışçıl yollarla ciddi, yapıcı ve gerçekçi bir diplomatik çözümü savunuyoruz.
Küba ikiyüzlülüğü ve çifte standardı reddeder. Unutulmamalıdır ki, ABD ve NATO, 1999 yılında jeopolitik amaçları doğrultusunda parçaladıkları Avrupa ülkesi Yugoslavya'ya canları pahasına büyük bir saldırı başlattılar.
"İkincil hasar" dedikleri yüz binlerce sivilin ölümünden de sorumludurlar; Milyonlarca yerinden edilmiş insan ve yağmacı savaşlarının bir sonucu olarak gezegenimizin coğrafyasında büyük yıkım.