"Kozmik Oda'da Kumpas" davasında Kozmik Oda'yı eski savcı Mustafa Bilgili'ye, FETÖ üyeliği, devlet güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme suçlarından 17 yıl 1 ay hapis cezası verildi.  

Yargıtayda görülen "Kozmik Odada Kumpas" davasında eski savcı Mustafa Bilgili'ye 11 yıldan 24 yıla kadar, eski hakimler Uslu ve Kütük'e ise 10,5 yıldan 23 yıla kadar hapis cezası verilmesi istendi.

DAVANIN GEÇMİŞİ

Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a yönelik suikast iddialarıyla başlatılan ve Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığının "kozmik odaları"nda günlerce süren aramalarla devam eden soruşturmada görev alan hakim ve savcıların yargılandığı davada esas hakkındaki mütalaa açıklandı. 

KOZMİK ODA'DA DEVLET SIRRINI ELE GEÇİRDİLER

İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 16. Ceza Dairesinde görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar "Kozmik Oda" soruşturmasını yürüten eski savcı Mustafa Bilgili, soruşturma kapsamında bazı kararlar veren eski hakim Halil İbrahim Kütük, tutuksuz sanıklar Abdullah Bahçeci ve Nihal Uslu katıldı. Davanın iki sanığı Dündar Örsdemir ile Şadan Sakınan halen firari bulunuyor. 

Kozmik odalarda yapılan ve 27 Aralık 2009'da başlanan aramaların 20 Ocak 2010'da tamamlandığı belirtilen mütalaada, aramalar sonrası sanıklar tarafından verilen teknik takip, iletişimin tespiti kararlarına da yer verildi.

Mütalaada, sanıkların, hukuka aykırı olarak yürütülen Kozmik Oda soruşturmasının genişletilerek devam ettirilmesine sebep oldukları, koruma tedbiri niteliğinde bulunan kararlarda ve buna dayanak soruşturma organı tarafından yapılan taleplerde kuvvetli suç şüphe sebeplerinin bulunmamasına, atılı suçlara ilişkin somut olaylar, bilgi ve belgeler olmamasına karşın CMK'da düzenlenen şartların varlığı denetlenmeden hukuka aykırı nitelikte kararlar verdikleri belirtildi. 

Sanıkların örgütün gizli haberleşme sistemi ByLock kullanıcısı oldukları da ifade edilen mütalaada, sanıklar hakkındaki itirafçı ve tanık beyanları da aktarıldı. 

Mütalaada, örgütün faaliyetleri kapsamında hareket eden sanıkların örgüt tarafından nasıl korunup kollanmaya çalışıldığının ByLock mesajlarının içerikleriyle ortaya konulduğu ifade edildi.

KURGULANMIŞ SORUŞTURMAYI BAŞLATII

Bu kapsamda Cumhuriyet Savcısı olarak görev yapan sanıklardan Mustafa Bilgili'nin, örgütsel plan çerçevesinde oluşturulan sahte delillerle Genelkurmay Başkanlığı Seferberlik Tetkik Kurulu Ankara Bölge Başkanlığında görevli bir kısım personelin, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a yönelik suikast girişiminde bulunacakları iddialarını içeren önceden kurgulanmış soruşturmayı başlattığı anlatıldı. 

Ancak devlet sırrı olması nedeniyle kendisi tarafından arama yapılamayacağı yönündeki itirazlarla karşılaştığında aramayı bizzat gerçekleştirmesi için Bilgili'nin bu konuda mahkemeden talepte bulunduğu kaydedilen mütalaada, halen FETÖ/PDY üyesi olmak suçundan firari durumda bulunan ve yakalama emri ile aranan eski hakim Kadir Kayan tarafından gerçekleştirilip tamamlanan arama faaliyeti sonucunda "Kozmik Odalar"dan ele geçirilen devlet sırrı niteliğindeki bilgi ve belgeleri buradan dışarıya çıkarmaya çalıştıkları anlatıldı. 

Esas hakkındaki mütalaada, Bilgili'nin, aldığı bu hukuka aykırı mahkeme kararlarından da yararlanarak hukuka ve CMK'nın ilgili maddelerine açıkça aykırı olacak şekilde başlatıp yürüttüğü sahte delillere dayalı kurgu bir soruşturmada örgütsel eylem ve faaliyetlerini, yargısal faaliyet kılıfına büründürerek gerçekleştirdiği, arama ve el koymalarla devlet sırrı niteliğindeki bilgi ve belgeleri temin ettiği kaydedildi. 

DEVLETİN GİZLİ BELGELERİNİ AÇIKLAMA SUÇU

Diğer sanıklar Halil İbrahim Kütük ve Nihal Uslu'nun da örgüt hiyerarşisi içerisinde kendilerinden talep edilen kararları, bu konuda bir sorgulama yapmadan tam bir teslimiyet duygusuyla vererek, hukuka aykırı şekilde verdikleri kararlarla bu kurgu soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili'nin soruşturma aşamasında bu konuda yetkisi olmadığı halde hukuka aykırı bir şekilde devlet sırrı niteliğindeki bilgi ve belgeleri temin etmesi eylemine iştirak ettikleri belirtildi. 

Sanıklar hakkında siyasal veya askeri casusluk maksadıyla gizli kalması gereken bilgileri açıklama suçunu işledikleri gerekçesiyle TCK'nın 330/1. maddesi uyarınca cezalandırılmaları talebiyle kamu davası açıldığı hatırlatılan mütalaada, Genelkurmay Adli Müşavirliğinin konuyla ilgili inceleme heyeti sonuç raporunda, devlet sırrı olduğu belirtilen belgelerin aleniyet kazandığına dair herhangi bir bilgiye ulaşılamadığının bildirildiği aktarıldı.

Mütalaada, bu nedenle, sanıkların eyleminin devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme boyutunda kaldığı belirtildi. FETÖ/PDY mensubu durumunda bulunan sanıklar Bilgili, Kütük ve Uslu tarafından örgüt faaliyetleri kapsamında iştirak halinde gerçekleştirildiği anlaşılan eylemlerin TCK'nın 327/1 maddesi kapsamında "Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri temin etme" suçunu oluşturacağı kaydedildi.