FETÖ'den tutuklanan ve Alman vatandaşı olan eski MİT'çi Enver Altaylı'nın bilgisayarından FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'e yazdığı mektuplar çıktı. Ağustos 2017'de tutuklanan FETÖ'cü Enver Altaylı, damadı Metin Can Yılmaz ile beraber darbe girişiminin ardından yine FETÖ'den ihraç edilen eski MİT mensubu Mehmet Barıner'i yurt dışına kaçırmaya çalışmıştı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Enver Altaylı, Metin Can Yılmaz ve Mehmet Barıner ile yurtdışına kaçış planına yardımcı olduğu iddiasıyla Seda C. isimli bir kadın hakkında iddianame hazırladı. İddianamede Altaylı'ya 'casusluk ve örgüt yöneticiliği' suçundan 35 yıla, Yılmaz ve Barıner'e 'örgüt üyeliği ve casusluk' suçundan 30 yıla, Seda C.'ye ise 'örgüte yardım' suçundan 15 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
İddianamede, Altaylı'nın cep telefonu ve banka kayıtlarından çok sayıda FETÖ mensubu ile irtibatlı olduğu belirlendi. Altaylı'ya ait üç Türk, iki Alman ve bir de ABD'ye ait hattın HTS kayıtları da incelendi. Buna göre, Altaylı'nın Deniz Baykal ile MHP'ye kaset kumpasları ve gazeteci Haydar Meriç'in öldürülmesinde adı geçen FETÖ'nün havacılık şirketi Tarkim'in sahibi olan firari İbrahim Faruk Bayındır ile örgütün kapatılan Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Erkam Tufan Aytav ile Genel Sekreteri Salih Yaylacı'yla görüşmelerinin olduğu tespit edildi. Altaylı'nın 15 Temmuz darbe girişiminden iki gün önce FETÖ'nün ABD'deki Uzakdoğu İmamı Hüseyin Kara ve birçok farklı yabancı ülkelerle görüşme kaydının bulunduğu da kaydedildi.
BAŞBUĞ, SİZE KARŞI MENFİ
Altaylı'nın bilgisayarında, örgüt elebaşı Fetullah Gülen'e yazdığı mektuplar çıktı. Buna göre Altaylı, 2008 tarihli mektuplardan birinde 'Muhterem Efendim, Aziz Efendim' diye hitap ettiği Gülen'e, İlker Başbuğ'un Genelkurmay Başkanı olmasına ilişkin bilgi veriyor. Altaylı'nın mektubunda şunlar yer alıyor: Yeni Genelkurmay Başkanının zatıalinize ve yapılan hizmetlere bakışı son derece menfidir. Yeni görevine başlar başlamaz (bana bir dostum, sayılarının yedi olduğunu söylediği) bazı generallerin yakın takip ve dinlemeye alınmaları konusunda verdiği talimat son derece üzücüdür. Bu yedi generalin izlemeye alınmalarının gerekçesi zatı âlilerinize taraftar oldukları iddiasıdır.
İHANETLE SUÇLAMIŞ
İddianamede Altaylı'nın örgüt elebaşı Gülen'e yazdığı bir başka mektupta ise, Ergenekon davasında tutuklandıktan sonra cezaevinde şüpheli biçimde hayatını kaybeden eski MİT'çi Kâşif Kozinoğlu ile ilgili sözleri de dikkat çekti. Kozinoğlu'nun Özbekistan'da örgüt okullarının kapatılmasını sağladığı belirtilen mektupta "Kâşif Kozinoğlu, terfi ettirilmiş ve merkezi Özbekistan Taşkent'de bulunan, Orta Asya istihbaratını koordine etmekle görevli büronun başına getirilmiştir. Okulların kapatılma sürecinde en büyük ihanet payı adı geçen bu şahsa aittir" ifadeleri yer alıyor.
Başka bir mektupta MİT'in de FETÖ ile iltisaklı 20 personelini izlemeye aldığını anlatan Altaylı, örgüt elebaşına şu bilgileri aktarıyor: Zatı âlilerinizin taraftarı oldukları iddia ve gerekçesi ile 20 MİT görevlisi son derece sıkı bir takibe alınmışlardır. Başbakan, Müsteşar nezdinde teşebbüste bulunarak, Kâşif Kozinoğlu'nun etkisiz hale getirilmesini ve bu 20 görevli hakkındaki izlemenin durdurulması temin edilebilir. Ancak Başbakan'ın böyle bir inisiyatif kullanacağı kanaatinde değilim.