Kurban Bayramı'na sayılı günler kala vatandaşlar kurbanlık arayışlarına da başladı. Kurban kesim yerlerindeki kalabalığın koronavirüs tehlikesini artırdığını ve kesim işleminin sağlık kuralları çerçevesinde yapılması gerektiğini söyleyen Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Güler Delibalta, "Seçilen kurbanlıkların sağlıklı olması, sağlıklı koşullarda profesyonel kişiler tarafından kesim yapılması da virüsten korunmak kadar önemlidir. Kalabalık ortamda etin kesildiği sırada virüsü taşıyan kişilerin konuşma, öksürme, hapşırma sırasında saçtığı damlacıklar etin üzerine gelirse, virüs etin üzerinde birkaç saat canlı kalabilir. Virüsün ete bulaşma riski uygun şartlarda pişirilerek azalabilir. Pişen ette virüs olmaz" diye konuştu.
EL HİJYENİNE DİKKAT: KURBAN PAYINI DAĞITANLAR DA BULAŞTIRICI OLABİLİR
Kurbanın kesilmesi, etin pay edilmesi, taşınması, depolanması, pişirilmeye hazırlanması gibi işlemler sırasında el hijyenine de dikkat edilmesi konusunda uyarılarda bulunan Delibalta ''Virüs bulaşmış ete dokunulduğunda elleri, sabunla yıkamadan ağzınıza, burnunuza ve gözünüze temas ettirirseniz bulaş riskini arttırıyor. Kurban kesim ve pay işini yapan veya kalabalık ortamda bulunangezinen kişilerden birinin virüsü bulaştırıcı olabilmesi mümkün. Eller, ete dokunduktan sonra su ve sabunla en az 2030 saniye yıkanmadan ağız, burun ve göze temas ettirilmemeli. Kesim sırasında olabildiğince az sayıda kişi olmalıdır. Maskelerin usulüne uygun olarak takılması ve sosyal mesafe kurallarını gözeterek işlemlerin gerçekleşmesi gerekir" ifadelerini kullandı.
ENFEKSİYON RİSKİNE KARŞI SERİ VE STERİL OLUN
Koronavirüsün dışında da var olan enfeksiyonlara karşı bilgi veren Dr. Güler Delibalta, "Yeni kesilen etlerin seri ve steril bir şekilde uygun koşullarda muhafaza edilmemesi, bulaşıcı hastalık riskini oldukça artırır. Uygunsuz ortamlarda hijyen kurallarına uymadan kesim yapılması, hayvanlarda görülen birçok bakteriyel, viral, paraziter ve mantar hastalıkları direk temas ile bulaşabilir" dedi.
ET VE ET ÜRÜNLERİNDE BAKTERİLER HIZLICA ÇOĞALIYOR
Et ve et ürünlerinin bakterilerin çoğalmaları için son derece uygun bir ortam olduğunu belirten Delibalta, şunları söyledi:
"Bu gibi uygun ortamlarda bakteriler hızla ürerler ve tek bir bakteriden 7 saat içinde 2 milyon, 12 saat içinde bir milyar bakteri oluşabilir. Bu durum hafif bir bakteri yüküne sahip bir etin iyi muhafaza edilmediği takdirde bir gece sonra insan sağlığı açısından son derece riskli bir durum oluşturabilir. Bu nedenle kesim, yüzüm ve eti parçalama işlemlerinin güneş görmeyen serin yerlerde, kesim sırasında kullanılan bıçak, satır gibi kesici aletlerin, kullanılan kapların ve kesim yapan kişilerin ellerinin temiz olması oldukça önemlidir."
BU BELİRTİLERE DİKKAT
Çeşitli nedenlerle bakteri taşıyan etlerin sindirim sistemine ulaşması mikroorganizmaya bağlı toksinler aracılığıyla gıda zehirlenmesi ve çeşitli enfeksiyon hastalıklarını beraberinde getirdiğini ifade eden Delibalta, "Gıda zehirlenmesi genellikle hafif geçirilse de bazen ölümcül de olabilen yaygın bir hastalıktır. En yaygın görülen belirtiler ise kusma, karın ağrısı ve ishaldir. Sebebe bağlı olarak, belirtiler dâhilinde ateş ve üşüme, kanlı dışkılama, dehidrasyon (bedenin çok fazla sıvı kaybetmesi) kas ağrıları, halsizlik ve bitkinlik de sayılabilir" dedi.