Hürriyet yazarı Nedim Şener, bu olayı ve Ovalı’nın çalışmalarını kendisiyle görüşerek köşesine taşıdı.
Şener’in yazısının satır başları şöyle:
“Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır.” Mustafa Kemal Atatürk’ün bu sözünün ete kemiğe bürünmüş halini en iyi temsil edenlerden birisi de Ercüment Ovalı’dır.
Birkaç yıl önce, kendisine verilen bir ödülü PKK’lı teröristlerin şehit ettiği 15 yaşındaki Eren Bülbül’e adamasıyla gündeme gelmişti.
Ama kamuoyu onun adını 11 Mart’tan sonra, yani koronavirüs salgınının Türkiye’de görülmeye başlamasıyla daha çok duyar oldu.
Virüse karşı çalışma arkadaşlarıyla yaptıklarını medya aracılığıyla takip ediyoruz.
Birçokları gibi onunla benim ortak bir yönümüz var. Hep beraber “Ergenekon kumpası” kapsamında yargılandık. Ama bugüne kadar kendisiyle hiç tanışmadım. Dün ilk kez telefonla konuştuk. Bu konuşmamıza sebep de yine FETÖ’cüler oldu.
EKREM DUMANLI’NIN TEHDİTLERİ
FETÖ’nün firari üyelerinden Ekrem Dumanlı, toplumda oluşan havayı fırsat bilip bir konuşma yayınlamış. FETÖ’cülere haksızlık yapıldığını, bunu yapanların Naziler gibi yargılanacağını, ahirette bunun hesabının sorulacağını söylemiş. Ben de Twitter hesabımdan ona işledikleri suçları hatırlatarak şunları yazdım:
“Ergenekon diye bir örgüt uydurup masum insanlara ‘terörist’ damgası vuran ve 15 Temmuz’da masum sivilleri katleden FETÖ üyesi tetikçi Ekrem Dumanlı, maalesef Naziler gibi yargılanmıyorsunuz. Ama Allah’ın mahkemesinden kaçamayacaksınız. Kumpaslarla şerefleriyle oynadıklarınız ve öldürdüklerinizin hesabını vereceksiniz. FETÖ’nün firari teröristi Ekrem Dumanlı, bu millet dünyayı size dar edecek. FETÖ elebaşı ile cehennemin dibinde yanacaksınız, ihanetiniz karşılıksız kalmayacak.”
Ercüment Ovalı bu yazdıklarıma Twitter’dan şu katkıyı yaptı:“Benim inandığım Allah hayatımdan çaldıklarının, aileme çektirdiklerinin hesabını soracaktır.”
FETÖ’CÜLERİN HEDEFİ OLDU
Bunun üzerine koronavirüse karşı canını ortaya koyarak mücadele eden Ercüment Ovalı’yı aradım. Onun ağzından yaşadıklarını aktarmak istedim.
Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde görev yaparken, 2008’de FETÖ’cülerin hedefi haline geldiğini aktardı. Öyle ki FETÖ’nün yayın organlarının hedef göstermesi sonucu, gazeteci Hrant Dink’in katili olmakla itham edilip yuhalatılmış.
Kısa bir süre sonra da önce üniversiteden ücretsiz izne ayrılmış, ardından da 2010 yılında görevinden ayrılmak zorunda kalmış.
Hiçbir geliri olmadan ailesiyle ortada kalan Ovalı, bir süre sonra Ergenekon kapsamında gözaltına alınmış. Aleyhinde hiçbir delil olmadığı için 20 bin TL kefaletle serbest bırakılmış. Buna rağmen davanın sonucunda 6 yıl hapis cezası almaktan da kurtulamamış.
VATANSEVERLİĞİNİ GÖSTERİYOR
Görevini kaybederek, ailesiyle çektiği manevi eziyet yanında maddi olarak da zorluklar yaşamış Ovalı. Ama yine de mesleğine, ülkesine hizmet etmekten geri durmamış. Acıbadem grubunda görevini yapmaya devam etmiş. Koronavirüs salgını ortaya çıkınca da birçok bilim insanıyla birlikte o da kolları sıvamış. Çözüme yönelik önerilerini Sağlık Bakanlığı ile paylaşmış.
Dedim ya, o gerçek bir vatansever ve vatanseverliğini konuşarak değil, işini en iyi şekilde yaparak gösteriyor.
ÖNERİLERİ UYGULANIYOR
Ercüment Ovalı ile herkesin çok merak ettiği koronavirüsle mücadele konusundaki çalışmalarını konuştuk. 11 Mart’ta ilk vakanın tespit edilmesinden sonra Sağlık Bakanlığı’na beş öneri sunmuş ve bunların dördü tedavilerde kullanılıyor. O önerileri şunlar:
1 Kök hücrelerin COVID19 pnömonisinde kullanılması.
2 IL6 engelleyicisinin COVID19 tedavisinde yer alması.
3 Bağışıklık sistemi düşük olanlarda özel olarak virüse karşı üretilmiş T lenfositlerinin kullanılması.
4 Bağışık plazmalarının hızla devreye alınması.
5 Hızla önleyici aşının geliştirilmesi.
Plazmanın tedavide kullanılması yanında asıl önemli çalışmalarından biri de koronavirüse karşı önleyici aşının bulunması.
Ercüment Ovalı bu konuda oldukça mütevazı, “Sadece bir ay içinde tüm dünya çalışmalarımızla nereye vardığımızı 23 Nisan’da görecek” diyor.