DSİ'den yapılan yazılı açıklamada, suyun daha önce hiç olmadığı kadar kıymetli hale geldiği belirtilerek, aşırı nüfus artışı, kontrolsüz sanayileşme, plansız kentleşme ve kirliliğin, sınırlı su kaynaklarının üzerindeki baskıyı giderek artırdığı ifade edildi.
Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin de tatlı su kaynakları üzerinde ilave strese sebep olduğuna işaret edilerek, Tarım ve Orman Bakanlığı ile DSİ'nin, su kaynaklarının korunması, geliştirilmesi ve gelecek nesillere eksiksiz aktarılması için yoğun biçimde çalıştığı bildirildi.
Su kaynaklarının optimum seviyede değerlendirilmesi için çevre ve tabiatla uyumlu projelerin hayata geçirildiği belirtilen açıklamada, "Ancak su kaynaklarımızın korunması hususunda kurumlar tarafından yapılacak çalışmalar ve alınacak tedbirler, vatandaşlarımızın kıymetli katkıları olmadan bir yönüyle eksik kalacaktır." ifadesi kullanıldı.
"VATANDAŞLIK GÖREVİ"
Dünyada hızla yayılan Covid19 salgınının etkisiyle kişisel temizliğe yönelik su sarfiyatının yükseldiği ifade edildi. Bu durumda dahi alınacak basit ama etkili tedbirlerle suyu tasarruflu kullanmanın mümkün olduğu belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Bu, aynı zamanda hepimizin vatandaşlık görevidir. Örneğin, alınan tedbirler kapsamında elimizi çok sık yıkamamız gereken bu günlerde, en az 20 saniye süren sabunlama esnasında suyu akar vaziyette bırakmak yerine ufak bir dokunuşla musluğu kapatabilir, durulama için musluğu tekrar açarak el yıkama işlemini bitirebiliriz. Yine diş fırçalarken ve yüz yıkarken de aynı hassasiyetle hareket etmemiz, önemli miktarda suyumuzun heba olmasına mani olacaktır. Günlük yaşantımızda alacağımız bu gibi basit ama etkili tedbirlerle aşırı su sarfiyatının önüne geçmek elimizdedir. Söz gelimi sadece duş alma süremizi 1 dakika azaltarak, kişi başına yıllık 18 ton su tasarrufu sağlayabiliriz."