Birleşik Arap Emirlikleri ile ilişkilerini yeniden tesis eden, Suudi Arabistan ve Mısır’ın tekrar çekim merkezi olan, Katar’la tarihi seviyede işbirliği gerçekleştiren Türkiye, bölgedeki gücünü bütün ülkelere kabul ettirdi. İslam coğrafyası ve özellikle Körfez ülkelerinde Türkiye rüzgarı estiğini söyleyen uzmanlar, Ankara’nın güvenliğini tesis ettiği ülkelerden, bileğinin hakkı olan karşılığı aldığını söylediler.
Işık: Bölgesel gücümüzün teyidi
Stratejik Düşünce Enstitüsü Savunma ve Güvenlik Koordinatörü Emk. Kıd. Albay Mithat Işık, BAE, Suudi Arabistan ve diğer Körfez ülkelerinin Ankara stratejisinin Suriye, Libya ve Karabağ zaferinin ardından gelmesinin Türkiye’nin bölgedeki gücünün teyit edilmesi anlamına geldiğini söyledi. Albay Işık, “TSK’nın terörle mücadeledeki başarısı, Türkiye’nin bölgedeki gücünü ispatlamıştır. Körfez ülkeleri için en büyük güvence de bu olmuştur. Bu bölgenin en mühim ülkesi Türkiye’dir. Bunu onlar da kabul etmiş durumdalar” dedi.
Karşılıklı güvenlik ve ekonomik kazançlar esasına dayalı iş birliği ile hem Körfez ülkeleri hem de Türkiye’nin kazançlı çıkacağını vurgulayan Mithat Işık, şunları belirtti: “Güvenlik ve silah teknolojisi yönünden lüzumsuz yere Amerika’nın silahlarını almaktan kurtuluyorlar. Onlar için güvenlik yönünden, Türkiye için ekonomik yönden değerli iş birliği bunlar. Çünkü Körfez ülkeleri ekonomik olarak petrol ve doğal gaza bağlı bir zenginlikleri olmasına rağmen güvenlik yönünden milli ordularının yok seviyededir. Daha çok yabancı ülkelerden gelen paralı askerlere sahip ülkeler bunlar. Ekonomik gücü olup silahlı kuvvetler yönünden zaafiyeti olan bu ülkeler için Türkiye ciddi bir devlettir. Bu zaafiyetlerini gidermeleri yönünden bizimle iş birliği yapmaları onlar için çok büyük önemdedir.”
Yeniden tarihi misyon
Türkiye’nin güvenliğini sağladığı ülkelerden bilek gücünün karşılığını almakta olduğunu vurgulayan Işık, “Tarihi olarak da bakıldığında asırlar boyunca o coğrafyanın güvenliğini biz sağlamışızdır. Türkiye burada tarihi misyonunu yeniden üstlenmektedir” şeklinde konuştu.
İslam coğrafyasına liderlik
Uluslararası Stratejik Tahlil ve Araştırmalar Merkezi (USTAD) Başkanı Ahmet Akgül, gazetemize yaptığı değerlendirmede, Körfez ülkeleriyle işbirliğinin Türkiye’nin İslam dünyasındaki liderlik vasfını artırdığı görüşünü paylaştı. Türkiye’nin özellikle İslam ülkeleriyle olan iletişimini güçlendirmiş olması ve onların da yeniden Türkiye’ye dönük iyi ilişkiler arayışına girmiş olmalarının mühim olduğuna değinen Akgül, “Malum Türkiye son yıllarda dış politikada kendi senaryosunu, kendi rolünü belirledi ve gayet başarılı şekilde bunu sürdürdü. Gerek Karabağ’da gerek Suriye’de, gerek Libya’da kararlı bir duruş sergileyip sürekli bir şekilde bunu devam ettirdiğini özellikle Ortadoğu’daki Körfez ülkeleri şahit oldular. Bu süreçte dünyada da farklı gelişmeler oldu. Amerika’nın Çin ile olan rekabeti biraz da Körfez ülkelerini yeniden Türkiye’ye doğru ilişkileri kurma noktasında belirleyici faktörlerde oldu. Ama en önemlisi Türkiye’nin kararlı bir şekilde dış politikada attığı adımlar ve sürdürdüğü adımlar bunların tekrar ilişki kurmasına sebep oldu” diye konuştu.
“Bunlar olumlu ve olması gereken adımlardır” sözlerini sarf eden USTAD Başkanı Akgül, “Türkiye her ne kadar yüzü Batı’ya dönük olsa bile özellikle İslam coğrafyasıyla olan ilişkileri onun gücüne güç katıp Batı’ya karşı lider pozisyonunu da sağlamlaştıracak. Aynı zamanda Türkiye’nin İslam coğrafyasındaki liderlik vasfı da bu ilişkilerle mutlaka bir adım daha öteye geçecektir” ifadelerini kullandı.