Net serveti 110 milyar dolar.

Kurucusu olduğu (internet kadar ünlü) Microsoft Şirketi’nin değeri 1 trilyon dolardan fazla.

1955 Seattle doğumlu William Henry Gates III, ya da kısa adıyla Bill Gates, avukat bir babayla öğretmen annenin oğlu.

1967’de daha 12 yaşındayken bilişim kursuna yazıldı.

Henüz bilgisayarlar ortada yokken o yazılım uzmanı oldu.

‘Geleceği gören’ üstün yanı onu hep başarılı kıldı.

Okul arkadaşı Paul Allen ile yakınlarındaki bir şirketin büyük bilgisayarını para ödemeden kullanabilmek için, yazılım hatalarını ortaya çıkarıyorlardı.

Bu şekilde bilgisayar konusunda uzmanlaşan Gates ve Allen, 1972’de ilk şirketlerini (TrafOData) kurdu.

Bu şirket bir trafik sayım ve kontrol sistemi için yazılımlar üretti, iyi para kazandı.

Gates bundan bir yıl sonra TRW adlı elektronik harp şirketinde staj gördü.

1974’te yazılım dili BASIC’i geliştirdi.

Bir yıl sonra Harvard’daki eğitimini yarım bırakarak ayrıldı ve Microsoft’u kurdu.

Gates 1977’de, BASIC ile donatmak için, Apple, Tandy ve Commodore gibi PC (Personal Computer – Kişisel Bilgisayar) üreticileriyle lisans sözleşmeleri imzaladı.

Ayrıca FORTRAN, COBOL ve Pascal türü yazılım dillerini geliştirdi ve Microsoft’a büyük üstünlük sağladı.

Teknoloji devi IBM ile MSDOS yazılım anlaşması da yapınca Allah Bill’e “Yürüme koş ya kulum” dedi!

Word işletim sistemiyle fareyi (mouse) ilk bulan da o oldu.

1987’de Windows’u da piyasa sürüverdi.

1990’lı yıllara gelindiğinde sadece ABD değil, Türkiye dahil dünyanın tüm ülkeleri Microsoft abonesi olmuştu.

Yaptığı 35 milyar dolarlık bağışlarla melek gibi görünen bir kapitalistti o.

Saniyede 230 dolar kazanırken 6100 metrekarelik evinde Da Vinci’nin el yazması eserlerini bulunduruyor.

GATES’İN AŞI MERAKI

1993’te eşi Melinda ile nişanlıyken yaptığı bir Afrika gezisi, çifte ilham verdi.

Servetlerini (ya da bir kısmını) yoksullar için harcamaya karar kıldılar.

Melinda Gates’in TED konuşmalarından birinde söylediği şu sözler ana fikri anlatıyordu: “Afrika veya Hindistan’da kırsal kesimlere gittiğimde kadınlarla konuşurum ve hepsinin söylediği şey, çocukları ve kendilerinin aşı olmak istedikleriydi. Çocuklar için temel aşılar. Kadınlar için ise doğum kontrol aşıları istiyordu. Ama bulamıyorlardı.”

Aşılarla çocukları, doğum kontrolüyle de aşırı nüfusa ulaşan dünyayı kurtarmayı kafaya koydular.

2000’de, 46,8 milyar dolar bağışlayarak Bill ve Melinda Gates Vakfı’nı kurdular.

Yine dünyanın en zenginlerinden olan Warren Buffett da Gates vakfına 2006 yılında 43 milyar dolar bağış yaptı.

Vakfın resmi amacı sağlık ve eğitim alanında faydalı işler yapmaktı.

Esasen aşıya odaklandılar.

Aşı üreten şirketlere fonlama yaptılar.

Dünya Sağlık Örgütü ve diğer küresel kurumlarla HIV ve Ebola gibi hastalıklara karşı ortak projeler geliştirdiler.

SALGINI 2015’TEN BERİ SÖYLÜYOR

Bill Gates dünya nüfusunun fazla olduğunu ve küresel ısınmaya sebep olduğu için azaltılmasının şart olduğunu savunageldi.

Hatta bu konuda bir de kitap yazdı.

“How to Avoid a Climate Disaster? – The Solutions we have and breakthroughs we need” (Türkçesi: İklim Felaketi nasıl önlenir? Elimizdeki çözümler ve ihtiyacımız olan çıkış yolları).

Özellikle 2015’ten sonra Bill Gates, sürekli beklenen o pandemiden söz etmeye başladı.

18 Mart 2015’te Vancouver’da yaptığı TED konuşmasında, Ebola’dan daha kötü virütik bir salgının dünyayı etkisi altına alacağını ve 10 milyon insanı öldürebileceğini söyledi. Nükleer tehditten çok pandemik bir salgının insanlığı tehdit ettiğini dile getirdi.

Yine aynı yıl New England Journal of Medicine dergisine yazdığı makalede, böylesi bir salgına karşı RNA temelli aşılarla karşı koyulabileceğinden söz etti.

Biyofizikçi ya da biyolog olmamasına rağmen konuya hakimdi.

2015’teki o makalesinde, Moderna ve CureVac isimli iki şirketten söz etti.

Bu iki şirketi de Bill Gates fonlarla destekliyor ve biri ABD, diğeri ise Almanya’da bulunan şirketler halen sonuçları kanıtlanmamış olan, mRNA (Messenger RNA) temelli Covid19 aşıları geliştirmekle meşgul.

Gates Vakfı, çalışmalarında CRISPR denilen (Ekşisözlük‘ten alıntı yapıyorum: “İstediğiniz hücrenin içindek DNA’yı kafanıza göre hoplatıp zıplatmanızı sağlayan yöntem. Yani kabaca orada bir ansiklopedi ve sizin elinizdede daksil ve dolma kalem var. Ha şu an itibari ile biraz eliniz tiriyor, daksili sağa sola bulaştırıyorsunuz ya da kalemle istemediğiniz yerlere birşeyler yazıyorsunuz, ama bu hatalar çok ender oluyor. Eğer ne yazmanız gerektiğini biliyorsanız, bu teknoloji ile Hulk da basarsınız Einstein de.” ) gen mühendisliğini temel alarak mRNA tipi aşılar geliştirmek için uğraşıyor diyebiliriz.

Bill Gates, 2017’deki Davos toplantılarında CEPI’yi kurduğunu açıkladı. Coalition for Epidemic Preparedness Innovations (Epidemiye hazırlık yenilikleri koalisyonu) sözcüklerinin baş harflerinden oluşan CEPI’ye, İngiltere, Norveç, Hindistan, Almanya ve Japonya hükümetleri de katıldı.

Davos’ta konuşma yapan Gates, patojenlerin gen (DNA ve RNA) haritasının çıkarılmasının, aşı geliştirilmesinde ufuk açıcı olduğu vurgusunu yaptı.

Hem zengin, hem bilgiye hakim olan Gates, tek başına dünya hükümeti gibi adamdı.

Hatta şimdiki Dünya Sağlık Örgütü Başkanı Tedros Adhanom da, Etiyopya’da Sağlık Bakanlığı yaptığı dönemde yıllarca HIV, Verem ve Sıtma konularında Bill Clinton ve Gates Vakfı ile birlikte çalışmıştı.

Bir biyolog olan Adhanom, solcu geçmişi yüzünden Çin tarafından desteklenmekle suçlansa da Gates ile çok yakındı.

Aynı yıl ilginç bir gelişme daha yaşandı.

19 Aralık 2017 tarihli New York Times gazetesi, ABD’de ölümcül virüslerin üretilmesine konulan federal yasağın kaldırıldığını haber veriyordu.

Donald G. McNeill Jr imzalı habere göre, yetkililer virüslerin daha ölümcül hale getirilmesine yönelik araştırmalara yapılan fonlamalara 3 yıl önce konan moratoryumu kaldırmıştı.

NIH (Ulusal Sağlık Kurumu) Başkanı Dr. Francis S. Collins, yasağın kaldırıldığını, ancak bunun bilim kurulunun gözetiminde ‘getirinin riskten fazla olması’ durumunda uygulanacağını bildiriyordu.

GATES’İN EVENT201 SİMÜLASYONU

Çin’in Wuhan kentinde teşhis edilen virüs salgınının hemen 2 hafta öncesinde ABD’deki o meşhur Event201  tatbikatı ile Bill Gates bir kez daha gündeme geldi.

Yıllardır sözünü ettiği salgının neredeyse birebir kopyasını daha olay ortaya çıkmadan sahnelemişti.

Güney Amerika’daki bir domuz çiftliğinden yayılan coronavirüs salgını, aşının geliştirilmesi için gereken 18 ay zarfında küresel nüfusun yüzde 80’den fazlasına bulaşıyor ve 65 milyon insanın hayatına mal oluyordu.

Tatbikatın ortakları da öyle sıradan kişi ve kurumlar değildi.

Bir kere, ABD’nin en yetkili halk sağlığı organı CDC (Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi) yetkilileri vardı. CIA Başkanı Gina Haspel vardı. Çin’in hastalık kontrol ve önleme merkezi direktörü George Fu Gao, Büyük ilaç şirketlerinin üst yöneticileri, aşı üzerine çalışan seçkin bilim insanları, hatta Luftansa gibi havayolları şirketlerinin yöneticileri de mevcuttu.

Hal böyle iken, bugün gelinen noktada ABD’nin pandemiye ne kadar hazırlıksız yakalandığını da gözlerimizle görüyoruz.

AŞI ÇALIŞMALARI ÖNCEDEN BAŞLAMIŞTI

Gates’in desteklediği coronavirüs aşısı geliştiren o şirketlere dönecek olursak…

Massachusets’teki Moderna Biyoteknoloji Şirketi, SARSCoV2 için aşı geliştirmeye çalışıyor. Moderna’nın diğer ortağı ise NIAID (ABD Ulusal Bulaşıcı ve Alerjik Hastalıklar Kurumu) ve onun çatı  kurumu NIH (Ulusal Sağlık Kurumu). Gates’in yakın dostu NIAID Müdürü Dr. Anthony Fauci halen Trump yönetiminin acil virüs önlem ekibinin başında (Aynı Fauci, şüpheli bir virüs sızıntısı yüzünden 2019 Ağustos ayında kapatılan Fort Detrick Biyolojik Savaş üssü ile ortak mesai yapmış bir isim). Moderna’nın geliştirdiği mRNA1273 aşısı 24 Şubat’ta insan kobaylar üzerinde denenmeye başlandı bile.

Dr. Anthony Fauci (solda), Bill Gates ve Dr. Francis Collins

Bu arada, Moderna’nın websitesinde mRNA tekniğinin daha önce hiç ticari olarak denenmemiş olduğu ve belli riskleri içerebileceği yönünde hukuki uyarılar da bulunuyor.

Gates’in fonladığı Almanya’daki CureVac Şirketi ise epeydir, hani Gates’in ilk salgın sözünü ettiği 2015’ten beri mRNA türü aşılar geliştirmek için çalışıyor. Ocak ayında Bill Gates 8 milyon dolar daha verdi Covid19 aşısı için.

Pennsilvania’daki Inovio İlaç Şirketi de Covid19’a karşı INO4800 aşısı geliştirmek için Gates destekli CEPI’den 9 milyon dolar almıştı. Nisan ayında ilk acil denemelere başlıyorlar. Bu arada yeni tip deri altı enjeksiyon aparatı geliştirmek için de 5 milyon dolar aldılar Gates’ten.

Görüldüğü gibi 14 Mart’ta, kendi ifadesiyle “küresel sağlık, kalkınma, eğitim ve iklim değişikliğiyle mücadele gibi hayırsever önceliklere daha fazla zaman ayırmak için” Microsoft’tan ayrılan Bill Gates, yaklaşık 5 yıldır bu meselenin her noktasında öncü konumda.

Harcadığı milyarlarca dolar ve insanlığı kurtarmanın peşinde bir iyilik meleği mi, yoksa küresel çapta planı olan “tek devletçi” şeytani kapitalist mi?

Bunu içinde yaşadığımız kritik zamanlar gösterecek.

İlgili yazı:  Korona sonrası dünya

KAYNAKLAR:

https://tr.wikipedia.org/wiki/Bill_Gates

http://www.williamengdahl.com/englishNEO18Feb2020.php

https://www.globalresearch.ca/whowhotedrosadhanom/5704110

Doktor Cornelius P. Rhoads’u tanır mısınız?