T24'ün sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu helalleşme meselesiyle ilgili konuştu.
ÖZÜRSE ÖZÜR TAZMİNATSA TAZMİNAT
Kılıçdaroğlu, "Son dönemde toplumun farklı kesimleriyle buluşuyorsunuz. Genel sıkıntıların yakın ve orta vadeli çözümünde nasıl hareket edilecek?" sorusuna verdiği yanıtta devletin bazı kesimleri ötekileştirdiğini öne sürdü:
"Ben bu buluşmalara "Helalleşme" diye bir tanım yaptım. Toplumun farklı kesimlerinden de gerçekten çok olumlu tepkiler geldi. Bu kişiler, devleti yönetenlerin kırdığı, üzdüğü, ötekileştirdiği kesimler, tabi daha ağır sonuçları yaşayanlar da oldu. Biz şimdi bir süreç başlattık ama Allah’ın izniyle devleti yönettiğimizde, helalleşme daha da ete kemiğe bürünecek. Çünkü halkıyla helalleşmeyen bir devlet olmaz. Özürse özür, tazminatsa tazminat ya da öyle kesimler var ki, sıcak bir kucaklaşma bekliyor, tek isteği bu... Halkımızın bu beklentisini karşılamak, öncelikli görevlerimizden olacak."
AB BÜYÜKELÇİSİ İDDİASINI REDDETMEDİ
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun "Siz toplantı yaptığınız, bir mutabakat metni oluşturduğunuz süreci kendi yanınızdaki bir büyükelçiyi, bir Avrupa Birliği büyükelçisine gönderip de redakte ettiremezsiniz." sözleriyle ilgili de konuşan Kılıçdaroğlu altılı ittifakın bildirisinin AB büyükelçisine gönderildiğiyle ilgili iddiayı reddetmedi.
Kılıçdaroğlu, "İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun altı partinin bildirgesinin bir büyükelçiye gösterildiği iddiasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna, "Bu iddiaların muhatabı siyasiler ya da gazeteciler değil, hekimlerdir." yanıtını verdi.