CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu,

Özal’ın ölüm yıldönümünde,

Çok tartışılacak bir açıklama yaptı.

Kargaşaya geldi, üzerinde durulmadı.

O MESAJ

Kılıçdaroğlu’nın Twitter'dan yaptığı paylaşım şöyle:

“Bürokrasi yıllarımda kendisiyle uzun mesailerim oldu. Devlete hakimiyeti, bürokrasiye ve liyakata verdiği önem dikkat çekiciydi. Özal, örnek bir siyasetçi ve devlet insanıydı.”

Geleneğimizde ölünün arkasından kötü konuşulmaz.

Orhan Veli de, “Ölüme Yakın” şiirinde;

“Ölürüz diye mi üzülüyoruz?

Ne ettik, ne gördük şu fani dünyada,

Kötülükten gayri?

Ölünce kirlerimizden temizlenir,

Ölünce biz de iyi adam oluruz…” demişti.

Kılıçdaroğlu’nun övgüsü bu anlamda değil.

Daha çok bir yerlere mesaj niteliğinde.

12 EYLÜL’ÜN ASIL LİDERİ

Turgut Özal kim?

“24 Ocak Kararları”nın mimarı.

Normal demokrasilerde uygulanamazdı.

12 Eylül’ün ilk taşıydı.

Arkasından da darbe geldi.

Özal Başbakan yardımcısı oldu.

Kendisiyle darbeden hemen sonra,

Side’deki yazlığının hemen yanındaki otelde görüşmüştüm.

“Sandığınızdan önemli biriyim” havasındaydı.

Genel kanı;

Evren darbenin güvenlik amiri,

Özal da asıl lideriydi.

Zaten kısa süre sonra iktidarı devraldı.

UĞUR MUMCU’YU HİÇ OKUMADIN MI?

Kılıçdaroğlu mesajında;

“Devlete hakimiyeti, bürokrasiye ve liyakata verdiği önem dikkat çekiciydi” ifadesini kullandı.

Peki Amerika’dan getirdiği,

Yasa, yönetmelik, kural tanımayan,

Ünlü “prensleri” kimdi?

Daha sonra;

Ayağından vurulan mı istersin,

Yolsuzluk davaları ile mahkemelerde sürünen mi.

Kimisi kaçtı gitti, izini kaybettirdi.

Sadece bir ikisi sağlam çıktı.

Hiçbirini hatırlamıyorsan,

Eski Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan’ı da mı hatırlamıyorsun.

Ne hallere düştü.

Liyakat bunun neresinde…

Uğur Mumcu’yu hiç mi okumadın.

Onlar gitti, felaketler arkadan geldi.

Bugün çektiğimiz sıkıntıların temeli Özal’la atıldı.

ÖRNEKMİŞ

“Örnek insan, örnek devlet adamı” imiş.

Biz gazeteciler günlerce,

Çankaya Köşkü’ndeki kavgaları yazdık.

Kavgaların ne kavgası olduğunu bilmeyen var mı?

ABD büyükelçisi ile,

Köşkün mutfağında sandviç yapıp yiyecek kadar yakınlardı.

Türk devlet geleneğinde olmayan bir durum.

Herhalde kendisi de,

Gizlice otellerde ABD Büyükelçisi ile buluşurken,

Özal’ı örnek aldı.

O DÖNEMİN CHP’LİLERİ

Özal döneminin SHP/CHP’lileri ile konuştum.

Özal’a karşı büyük mücadeleler vermişlerdi.

Yorumları şu oldu:

“Kılıçdaroğlu o mesajı,

Rastgele yayınlamadı.

Özal üzerinden ABD’ye mesaj verdi.”

DOĞRU, YANLIŞ

Şair Hüseyin Haydar’la sohbet ediyordum.

Konu Kılıçdaroğlu’nun açıklamasına geldi.

Olayı şöyle yorumladı:

“Doğru ve yanlış,

Yönünü döndüğün yere bağlıdır.

Örneğin boğazda yönünü Marmara’ya çevirirsen,

Rumeli Hisarı sağında,

Anadolu Hisarı solunda kalır.

Yönünü Karadeniz’e çevirirsen,

Rumeli Hisarı soluna,

Anadolu Hisarı sağına geçer.

Hisarlar yer değiştirir.

Kılıçdaroğlu yönünü ABD’ye çevirmiş.

Doğruyu, yanlışı ona göre belirliyor.

Tespitlerini de ona göre yapıyor.”

Küçük bir sessizlikten sonra Şair,

“Yanlış tespit ölüme götürür!” dedi.

CHP’nin bugün yaşadığı durumu özetledi.


İsmet Özçelik

Aydınlık