Millet ittifakı bileşenlerinin Türkiye'deki yabancı büyükelçiliklerle kurduğu ilişki son günlerde çok tartışılmaya başladı.

İmamoğlu'nun İngiliz ve ABD elçileriyle, Akşener'in ABD büyükelçisiyle kurduğu sıkı temasın ardından Kılıçdaroğlu'nun da Almanya büyükelçisiyle sıkı bir temas kurduğu ortaya çıktı.

Yenişafak Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Likoğlu bügünkü köşe yazısında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun altılı masa bildirisini düzelttirmek için Alman büyükelçiye gönderdiğini iddia etti.

Likoğlu'nun yazısının ilgili kısmı şu şekilde:

"Diyeceksiniz ki, “Niye bu kadar çok Almanya hatırlatması yapıyorsun?”

Niyesi şu: Kılıçdaroğlu, 6’lı masa bildirisini Alman Büyükelçisi'ne kontrol ettirdi. “Ne var bunda… Kılıçdaroğlu başından beri Almanlarla iş tutuyor, bildiriyi Alman Büyükelçisi'ne kontrol ettirmesi çok mu garip?” dediğinizi duyar gibiyim. Evet, bu konuda da haklısınız. Lakin işin başka bir boyutu var.

Cumhurbaşkanlığı adaylığı ile yanıp tutuşan Ekrem İmamoğlu, gelecek tepkileri umursamadan kar küreme aracı eskortluğunda kiminle ‘yemek’ buluşmasına gitti? İngiltere Büyükelçisi'ne. Şimdi dikkat: Türkiye’de iktidarın değişmesini hem ABD, hem de İngiltere istiyor. AB adına da Almanya istiyor.

Erdoğan karşıtlığında hemfikirler, ancak aday konusunda hemfikir değiller. İngiltere malum Brexit ile AB’den ayrıldı. Yeni bir arayışta. Dolayısıyla kendine yoldaşlık yapacak aday peşinde. Almanya, AB’yi ayakta tutmak istiyor ve kendine candaş aday istiyor. ABD ise her zamanki politikasıyla her yere oynuyor."

"YOLUN AÇIK OLSUN İBRAHİM ABİ"

Likoğlu, geçen günlerde Pakistan meselesinde aldığı tavırdan dolayı yazılarının sonlandırıldığı iddia edilen İbrahim Karagül için de şunları yazdı:

"2013’ün Kasım ayı ortasıydı, AA Samsun Bölge Müdürlüğü’nden çıktım Çiftlik Caddesi’nde birkaç adım attım, telefonum çaldı. Arayan Yeni Şafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül’dü. “Kavga büyük, mücadele etmek lazım; ne işin var oralarda, gel birlikte çalışalım” dedi. Henüz 1725 Aralık olmamıştı ama Fetullahçı hainler, çirkin yüzlerini göstermeye başlamışlardı. “Tamam” dedim, yıl sonu itibariyle AA Bölge Müdürlüğü’nden ayrılıp Yeni Şafak’ın Ankara Temsilciliği'ne gitmeye karar verdim.

Yeni Şafak, İbrahim Karagül yönetiminde çok büyük mücadeleler verdi. Gezi’den 1725 Aralık’a, 15 Temmuz’dan 2018 finansal terör saldırılarına kadar. Bu süreçte herkesin elinden tutup destek oldu İbrahim abi. Sürpriz bir şekilde genel yayın yönetmenliğinden ayrılınca bu kez halefi oldum. Hiç desteğini eksik etmedi.

Şimdi de sürpriz bir şekilde, “Artık yazmayacağım” dedi. Yine desteğini esirgemeyeceğini biliyorum.

Yolun açık olsun İbrahim abi…"