14 Mayıs tarihinde yapılacak seçimlere kısa bir süre kalırken bir eşikten daha geçildi.
Siyasi partiler, hazırladıkları listesleri pazar günü Yüksek Seçim Kurulu'na teslim etti.
Millet İttifakı'nda ortak liste krize neden olurken teşkilatta çatlak sesler yükselmeye başladı.
Özellikle Sadullah Ergin'in ve diğer bazı isimlerin CHP listelerinden aday gösterilmesi parti tabanında rahatsızlığa yol açtı.
Konuya ilişkin dün Çanakkale'de değerlendirmede bulunan Altılı Masa'nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, tartışılan isimlerin CHP listelerinden aday gösterilmesine rağmen bu kişilerin başka bir partinin adayı olduğunu ve o partilerin iç işlerine karışamayacaklarını ifade etti.
Eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in CHP listesinden aday gösterilmesiyle ilgili de Kılıçdaroğlu şu değerlendirmeleri yaptı:
“Biz onların iç işlerine karışamayız. O zaman çok büyük sıkıntı çıkar. Onlar bizim iç işlerimize karışamaz. Onlar ayrı partiler, biz ayrı partiyiz. Onlar kendi adaylarını seçerler, biz kendi adaylarımızı seçeriz. Dolayısıyla birbirimizin alanına girip oraya yönelik üstü örtülü veya açık eleştiri yaparsak asla doğru olmaz. Biz olduğu gibi kabul ederiz.”
''YENİ ALIŞKANLIKLARDAN KURTULANAMAYAN BİR ATMOSFER VAR''
Eski alışkanlıklardan henüz kurtulunamadığını belirten Kemal Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı;
"İlk kez beş parti bir parti logosu altında seçime giriyor. Dolayısıyla herkes sanki sadece CHP'liler giriyor ve CHP'li değil nasıl bizim listede yer alır diye bir şey söylüyor. Yani eski alışkanlıklardan kurtulunamayan bir atmosfer var. Zaman içerisinde olacak"
''AKILCI POLİTİKA İZLENDİ''
Listelerin belirlenmesinde akılcı bir politika izlendiğini vurgulayan Kemal Kılıçdaroğlu, şunları aktardı;
"Diğer yerlerde de, illerde de benzer tartışmalar var, olabilir ama dediğim gibi yani Sadullah Bey başka bir partinin adayı, diğer arkadaşlar da başka bir partinin adayı. Bizim partililer de var. Dediğim gibi Saadet'li var, DEVA'lı var, Gelecek Partili var, Demokrat Partili var, İyi Parti'li var. Dolayısıyla bunlar artık oyların heba olmaması ve bunların lehe çalışması için böyle bir akılcı politika izlendi."