CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin haftalık grup toplantısında tahliye edilen FETÖ sanıklarına arkadaşlarımız dedi. Kılıçdaroğlu Adil Öksüz'e ilişkin yıllar önce öne sürdüğü iddiaları tekrar gündeme getirdi.CHP’nin grup toplantısına FETÖ gerekçesiyle KHK ile ihraç edilen Kara Harp Okulu öğrencilerinin velileri ve FETÖ davasında tutuklanan ve geçtiğimiz günlerde serbest kalan Eren Erdem de katıldı.

FETÖ SANIKLARININ TAHLİYE EDİLMESİNE SEVİNDİ

İzlemek için bağlantı:

FETÖ’nün medya ayağından yargılanan Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan’ın tahliye olması Mehmet Altan’ın beraat etmesini değerlendiren Kılıçdaroğlu, “Gazeteci arkadaşlarımız özgürlüğüne kavuştu ama yetmez. Hapiste gazeteci olmaz.” dedi. Kılıçdaroğlu, Osman Kavala’ya da özgürlük istedi.

Kılıçdaroğlu PKK ile iltisaklı HDP’li belediyelere görevlendirme yapılmasını da eleştirdi.

Kılıçdaroğlu, “HDP’li belediye başkanlarının ellerinin kelepçelenmesi kabul edilemez” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları:

ADİL ÖKSÜZ’E GPS’İ KİM VERDİ?

* 15 Temmuz sonrası bir kişinin adını sürekli dile getirdik, adil öksüz… Herkesi buldular Adil öksüzü bulamadılar. Adil Öksüz’ün iki cep telefonu var. Herkesin toplanıyor onun iki tane. GPS cihazı da var kendi yanında. Onu Adil Öksüz nereden buldu? Hangi kamu kurumu onu Öksüz’e verdi. Öksüz’ün ifadesi dahi alınmadı. Kayınpederini, kayınvalidesini her şeyini buldular. Öksüz’ü bir türlü bulamadılar. 15 Temmuz darbe girişimi Adil Öksüz yakalanmadan aydınlığa kavuşamaz. Öksüz’ü serbest bırakanlar da şimdi beraat etti. Hava Harp Okulu öğrencileri hâlâ hapiste. Öksüz gerçeği aydınlanmak zorundadır.

Binali Yıldırım geldiğinde kendisine söyledim, siz Adil Öksüz’ün kim olduğunu merak ediyorsanız o GPS cihazlarını kim getirdi bu ülkeye ona bakacaksınız, o zaman bütün bu olayları çözersiniz dedim. Başbakanlık müşaviri Adil Öksüz’le görüşmeye gidiyor, Erdoğan’a bilgi vermek için. 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili çok soru var. Bizim muhalefet şerhimiz var, 15 Temmuz darbe girişimi raporları açıklanmıyor. Adım gibi eminim devletin kurumları onun nefes aldığını dahi takip etmiştir. Neden yakalanmadı?

SOSYETE DAMAT PARAYI SEVİYOR

Yurt dışından patates, mısır, buğday getiren, et ithal edilen adama oy mu verilir! Ayrıca senin hakkın var. Parlamento kanun çıkarmış. Milli gelirin yüzde biri oranında çiftçiye teşvik verilir diyor. Verilmiyor bu para. 2020 bütçesi geldi, normalde olması gereken destek 48 milyar 700 milyon lira. Bütçeye konulan ödenek 22 milyar lira. Çiftçinin hakkı olup da ödenmeyen para 26 milyar lira. Neden hakkını istemiyor, hakkına sahip çıkmıyorsun? Sen hakkına sahip çıkmadıkça ensene vurup ağzındakini alırlar. Mücadele edeceksin! Sandığa gideceksin dersini vereceksin!

Cumhuriyet tarihinin en büyük işsizliğiyle karşı karşıyayız. En büyük ekonomik kriziyle karşı karşıyayız. Sosyete damat açıklama yapıyor; istihdam seferberliği 2019 tanıtım toplantısı. belirlediğimiz stratejiler doğrultusunda çalışmalarımıza başladık. 2019 yılında 2.5 milyon kişiye iş bulacağız. Bugün Türkiye istihdam alanında devrimi yaşıyor. 26 Şubat 2019’da istihdam alanında devrimi yaşadığımız bir günü yaşıyormuşuz.’Geldik ekim ayına geniş tanımlı işsiz sayımız 8 milyon 112 bin kişiyi buldu. Normal demokrasilerde sosyete damadın istifa etmesi gerekiyordu. Ayrılır mı görevinden? Asla. Çünkü parayı seviyor.

SİZDEN TASARRUF EDİYORLAR

* 847 bin emekli aylık bin liranın altında maaş alıyor. O emeklilerimizin Saray’da oturan kişiye “Ben bin lirayla 1 ay geçiniyorum. Sende vicdan var mı?” diye sormaları gerekir. Eğer önümüzdeki seçimlerde sarayı cezalandırmazsanız mutfak masrafınıza kalan 451 lirayı bile bulamazsınız. Çünkü sizden tasarruf yapıyorlar. Bakın yeni ihalelere dolar bazında çıkıyorlar. Senin sorunun onların gündeminde yok.

Beyefendinin aylığı 81 bin 250 liraya çıktı. Beyefendi geçinemiyor bu parayla. Üstelik doğalgaz, elektrik parası yok. Mutfak masrafı yok. Onun faturasını da sen ödüyorsun. 3 Y ile mücadele eden bir AK Parti vardı, doğru. Ben bu mücadeleyi yapacağım diyordu, demokrasiyi savunuyordu. Böyle bir iktidar yok artık. AK Parti iktidarı yok, saray iktidarı var. Saray iktidarı, bir zümre, kibir, firavun iktidarıdır. Kendi topraklarına çizmeli galoşla basandan korkacaksınız. O kibir firavun kibridir.

DEVLET BİR TARAFA İTİLMİŞ VAZİYETTE

Neden saray iktidarı diyorum? Devlet bir tarafa itilmiş vaziyette. Dışişleri Bakanlığı bir tarafa itilmiş vaziyette. Cumhuriyet tarihinin en büyük bunalımını yaşıyorsak ekonomide, dış politikada, demokraside bu ülkede bir parti iktidarının olmadığını, saray iktidarının olduğunu hepimizin kabul etmesi lazım.