CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin hazırladığı 16 maddelik ekonomi öneri paketini açıkladı. Kılıçdaroğlu, 'IMF ile yeni düzen netleştirilmelidir. IMF ile ilişkiler kesilecekse, ortaklıktan çekilmeli' dedi.

Merkez Yönetim Kurulu, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında parti genel merkezinde toplandı. Toplantı sonrasında basın toplantısı düzenleyen Kılıçdaroğlu, “Salgından sonra daha da artan işsizlik, yoksulluk, üretim kapasitesindeki daralma Türkiye ekonomisi için ciddi tehlike sinyalleri vermektedir” dedi.

‘ÖNERİLERİMİZİ PAYLAŞMAYI GÖREV OLARAK GÖRÜYORUZ’

Kılıçdaroğlu, her siyasi partinin ekonomik programı olduğunu ve iktidara geldiğinde bunu uygulamak istediğini belirterek, “Ancak buhrandan çıkış programları, asgari müştereklerde azami mutabakatların sağlanacağı programlardır. Bu çerçevede iktidar programımız saklı kalmak kaydıyla mevcut iktidar koşullarında buhrandan çıkış için önerilerimizi paylaşmayı siyasal ve tarihsel bir görev olarak görüyoruz ve kabul ediyoruz. Ekonomi güven ister. Hükümetçe güven verecek adımların kararlılık ve geniş bir destekle atılacağının ve gerekli yapısal reformların yapılacağının kamuoyuna açıklanması hayati derecede öneme sahiptir. Bu bağlamda önümüzdeki süreçte mevcut ekonomik buhranın aşılması için iktidarın yapısal reformlar konusunda adım atması gereken alanları ve konuları kamuoyunun takdirine sunuyoruz” diye konuştu.

‘YENİ BİR BÜTÇE EKONOMİDE NORMALLEŞMENİN İLK ADIMI OLACAKTIR’

Hükümetin hem güven vermek hem de kamuoyu desteğini sağlaması için ivedi ve öncelikle 2 alanda kararlı tavır takınması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

“Kamuözel iş birliği çerçevesinde yapılan tüm döviz garantili taahhütlerin Türk lirasına dönüştürüleceğini, gerekirse kamulaştırılacağını, kamuda merkezi idare ve yerel yönetimlerde makam aracı saltanatına son vereceğini taahhüt etmelidir. Yeni bir bütçe ve yeni bir orta vadeli programı TBMM’ye getireceğini kamuoyuna açıklamalıdır. TBMM’de kabul edilen 2020 yılı bütçesi ve daha önce açıklanan ‘20202022 Orta Vadeli Program’ artık milletin derdine derman olma vasfını yitirmiştir. Gerçekçi ve güven veren yeni bir bütçe ve yeni bir plan, ekonomide normalleşmenin ilk adımı olacaktır.”

‘YEREL YÖNETİMLERİN GELİRLERİ ARTIRILMALIDIR’

Kılıçdaroğlu, devletin tüm kapasitesini en verimli şekilde kullanmasının çok önemli olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Bu nedenle yeni bir ‘merkezyerel’ dengesi kurmak zorunlu hale gelmiştir. Hükümet, merkezi yönetimin kapasitesi ile yerel yönetimlerin halka doğrudan ulaşabilme kapasitesini birleştirerek, hizmetin milletimize daha etkin bir şekilde ulaşmasını sağlamalıdır. Bu çerçevede yerel yönetimlerin gelirleri artırılmalıdır. Merkezi yönetimin denetimi, belediyelerin çalışmalarını engelleme amaçlı olmaktan çıkarılmalıdır. Seçimle gelen belediye başkanlarının, ancak seçimle gidecekleri güvence altına alınmalıdır. Devlet yönetiminde liyakat sistemi hâkim kılınmalıdır. Hükümet, kamusal alandaki bütün atama ve işlemlerde liyakati esas alacağını, sadakate dayalı verimsiz kamu yönetimi anlayışını terk edeceğini taahhüt etmelidir. Sayıştay gerçek işlevine kavuşturulmalıdır. Hükümet, TBMM adına denetim yapan Sayıştay’ın denetim alanını uluslararası normlara uygun olarak genişletilmeli ve bu konuda gerekli yasal düzenlemeleri derhal parlamentoya sunacağını kamuoyuna açıklamalıdır. Böylece hesap verebilirliğin kapısı açılmalıdır.”

IMF İLE YENİ DÜZEN

Kılıçdaroğlu ayrıca, hükümetin Merkez Bankası başta olmak üzere, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Sermaye Piyasası Kurulu, Kamu İhale Kurumu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu gibi kurumların bağımsızlığını yeniden sağlayacağını ve bu kurumların araçlarına siyasi müdahale etmeyeceğini kamuoyuna açıklaması gerektiğini belirtti. Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

“Kamu İhale Yasası rekabet ve şeffaflığı sağlayacak şekilde yeniden düzenlenmelidir. Ulusal Vergi Konseyi kurulmalıdır. Ekonomik ve Sosyal Konsey çalıştırılmalıdır. Yargı bağımsızlığı kesin olarak sağlanmalıdır. Düşünceyi ifade, örgütlenme ve basın özgürlüğü koşulsuz güvence altına alınmalıdır. Seçim barajı kaldırılmalıdır. ‘Siyasi Ahlak Yasası’ çıkarılmalıdır. Güçlü bir ‘Stratejik Planlama Teşkilatı’ kurulmalıdır. Üreten ülke güçlü ülkedir. Ekonomide, ihracat odaklı ve katma değeri yüksek üretime öncelik veren bir planlama ve teşvik politikasının yaşama geçirileceği, bunun için de güçlü bir ‘Stratejik Planlama Teşkilatı’ kurulacağı kamuoyuna açıklanmalıdır. IMF ile yeni düzen netleştirilmelidir. IMF ile ilişkiler kesilecekse, ortaklıktan çekilmeli ve IMF’deki sermaye payının Türkiye’ye getirileceği kamuoyuna açıklanmalıdır.”