Kılıçdaroğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ı ziyaret etti. İki lider, görüşme sonrası bir basın toplantısı düzenledi.

Kılıçdaroğlu ile Babacan ortak açıklamada ne mesaj verdi?

Görüşme sonrası düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan iki lider, Türkiye’nin dış politikadan temel hak ve özgürlüklere, eğitimden sağlığa kadar pek çok alandaki temel sorunlarını masaya yatırdıklarını söyledi.  

Kemal Kılıçdaroğlu ve Ali Babacan bir muhabirin “Cumhurbaşkanı Erdoğan ekonomik sıkıntılar yaşayanlar için ‘Müminin görevi varlıkta şımarmamak, yoklukta sabretmektir. Gerçek mümin acıyı bal eyleyendir’ dedi. Bu sözleri nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna yanıt verdi.

Kemal Kılıçdaroğlu, "Mümin alçakgönüllüdür. Mümin kul hakkı yemez. Mümin, bu ülkede yatağa aç giren çocuklar var ise Saray’da oturmaz. Bir insanın söylemiyle eyleminin örtüşmesi gerekiyor. Söylemi farklı yaşam tarzı farklıysa orada riya vardır, ikiyüzlülük vardır. Dolayısıyla Erdoğan’ın söylemlerinin ciddiye alınacağını düşünmüyorum" dedi.

Ali Babacan da "Hükümetlerin görevi, vatandaşlarımızdan yokluk karşısında sabretmesini istemek değil, mümkün olduğunca en yüksek refah sevisini sunmaktır. Bunu yapamayıp da yokluğa karşı sabredin diye nasihatte bulunmak bir hükümetin görevi değildir diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

Kapalı Maraş'ın açılmasıyla ilgili Kılıçdaroğlu "Neden tamamı açılmıyor? Tamamı açılmalı ve KKTC'nin diğer ülkeler tarafından tanınması için de girişimler yapılmalı" dedi.

Kılıçdaroğlu “Türkiye’nin ekonomi, sağlık, dış politika ve eğitimde içinde bulunduğu sorunları tartıştık. Sayın başkan ve arkadaşlarına fikirlerini aktardıkları için teşekkür ederim. DEVA Partisi, siyasetimizin yeni yıldızı ve umarım en kısa sürede siyasette yerlerini alacaklar" dedi.

BABACAN: SORUNLAR BÜYÜYOR

Babacan ise “Bugünkü görüşmemizde, temel sorunları ele aldık. Ülkemizin insan hakları ve özgürlükler konusundaki sorunları büyüyor. Demokrasi, sadece sandıktan sandığa yürüyen bir süreç değil. Maalesef sivil toplum kuruluşları ve basın üzerindeki baskılar büyük bir problem oluşturuyor. Sorunlarını konuşamayan ülkemiz, çözümü bulmakta büyük zorluk yaşıyor. Ülkenin anayasası dahi bazen ihlal edilirken bir hukuk devletinden bahsetmek mümkün olmuyor. Eğitimde, sağlıkta, dış politikada ciddi sorunlarımız var. Ülkenin itibarı güçlü olmayınca ve ülke yalnız kalınca ulusal çıkarlarımız zafiyete uğruyor” ifadelerini kullandı. 

‘BUGÜN İÇİN İTTİFAK GÖRÜŞMESİ SÖZ KONUSU DEĞİL’ 

Türkiye’nin önündeki seçimlerde iki parti arasında ittifak yapmayı düşünüp düşünmediğinin sorulması üzerine CHP Lideri Kılıçdaroğlu “Herhangi bir ittifak görüşmesi söz konusu olmadı. Bugün için bir ittifak söz konusu değil. Seçim gündeme gelirse ve seçim yasasında değişiklik olmazsa bu konu elbette diğer partilerle de oturulur konuşulur. Ancak bugünkü konumuz  Türkiye’nin sorunlarına nasıl bakacağımız üzerine oldu. DEVA Partisi ayrı, CHP ayrı bir partidir. Dolayısıyla, her iki parti de eğitimden, ekonomiye, sağlıktan dış politikaya kadar pek çok alanda farklı bakış açılarına sahip olabilir” yanıtını verdi. 

NE İSTİHDAM NE REFAH...

Türkiye’nin önündeki sorunların başında ekonominin geldiğine işaret eden DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan “Merkez Bankası’nın rezervlerine 120 milyar dolarlık müdahale var. Para politikası yanlış bir şekilde sürdürülürken atılan bu kur odaklı yanlış ve rastgele adımların sonucu olarak paramızın değer kaybetmesi kaçınılmaz. Tutarsız ekonomi ve finans uygulamaları söz konusu. Bağımsız olması gereken kurumlar, hükümet talimatıyla hareket ediyor. Orta direk yıkılıyor. Bir de üstüne üstlük, kötü pandemi yönetimi de bütün bunların üzerine eklendiğinde, işsizlik Türkiye’nin bir numaralı sorunu olarak karşımıza çıkıyor. Resmi rakamlara güven olmayan yerde, ne istihdam ne de refah sağlanabilir” diye konuştu. 

'DOST DENİLEN ÜLKELER KKTC’Yİ TANIMALI’ 

Babacan ve Kılıçdaroğlu, Türk hükümetinin dış politikada attıkları adımlar konusunda da sert şekilde eleştirdi. Kuzey Kıbrıs’ta Kapalı Maraş’ın sahil kısmının açılması kararına ilişkin bir soru üzerine Kılıçdaroğlu “Aslında Maraş’ın tamamının açılması lazım. Neden tamamını açmıyorlar? Ayrıca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bütün ülkeler nezdinde tanınması için ciddi girişimlerde bulunulmalı. Madem Katar’a senin dostun, o zaman KKTC’yi bir an önce tanımalı. Diğer dost ülkeler de aynı şekilde” cevabını verdi.