Dünyada enflasyonun ve gıda fiyatlarının bu kadar arttığı bir dönemde hükümet büyük bir fedakârlıkla önemli bir adım attı. Gıdada KDV oranını yüzde 8'den yüzde 1'e indirdi. Erdoğan bu müjdeyi verirken "Bizim kadar siz de indirim uygulayın" diyerek sektöre çağrıda bulundu.
Peki ne oldu? Gerçekten sinirlenmemek elde değil cumartesi günü Erdoğan'ın gıda fiyatlarında KDV indirimi açıklamasından hemen sonra fiyatlara baktım. Zincir marketlerin sanal mağazalarında gıda reyonlarında bir anda fiyatların nasıl yükseldiğini gördüm. Pazartesi günü de o fiyatlar üzerinden indirim de yaptılar tabii. Öyle ki birçoğunun KDV indirimli fiyatı cumartesi sabahki fiyatlardan daha yüksek kaldı. Örneğin 5 litrelik su, cumartesi günü saatler içinde 5.5 liradan 7.5 liraya çıktı. Bu, yüzde 36 zam demek. Yüzde 7 KDV indirimiyle 7 liraya düşse yüzde 27 zam demek. Bunu makarnada da yumurtada da gördüm. Hatta ucuz zincir market olarak görünenlerde de aynı tabloyu izledim. Cumartesi sabah 38.90 TL olan 30'lu yumurta açıklamalar sonrası 45.90'a çıktı. Pazartesi günü 42.95'e indi. Nerede kaldı KDV indirimi?
Enflasyonla mücadele timi bir an önce sahaya inmeli. Cumartesi sabah fiyatı, pazar fiyatı ve pazartesi fiyatına bakılmalı. Devletin KDV indirimine rağmen bazı noktalarda cumartesi fiyatlarının üzerinde rakamları göreceksiniz.
Ticaret Bakanlığı denetimleri arttırdı, bu konuda ciddi cezalar geleceğini açıkladı. Devletin indirim oranına bir indirim daha eklemek yerine önce fiyat yükseltmeyi sonra indirmeyi tercih edenlerin bu ülkeye borcu var. O borç da çıkarılmalı, çok ciddi cezalar verilmeli. Burada çok ciddi bir ahlaki erozyon var. Burada devletin vatandaşı korumak için attığı adımları suistimal var.
Devlet yaklaşık 30 milyar TL'lik gelirden vazgeçti. Hem vatandaşın alım gücünü arttırmak hem de enflasyonu indirme çabası var. Enflasyona etkinin yüzde 1'i bulması bekleniyor. Yani bu indirim, marketler daha fazla kâr etsin diye değil. En basit tabiriyle vicdansızlık diyebileceğimiz bu durumun çok ağır cezalandırılması gerekir. Devletin aldığı vergiyle tüm vatandaşlar için bir şey yapılıyor. Eğitime, sağlığa altyapıya yatırımlar yapılıyor. Eğer böyle 35 marketin kazancına kazanç katmasına olanak sağlayacaksa boş yere vergi indirimi yapılmasın. Bu vicdansızlar kazanacağına devlet kazansın.
Bir de bunların içinde "Erdoğan gitmeden fiyatları indirmeyeceğiz" diyenler olduğunu duydum. Doğruluğuna inanmak istemedim. Kendi ülkesine ve vatandaşına siyasi nedenlerle bu ihaneti yapıyorlarsa, bu ülkeye hiçbir dönemde faydaları olmaz. Bedava da ürün verse yine de almamak lazım.
Enflasyonla mücadelenin önündeki en büyük engel bu ahlaki erozyondur. Bir vatandaş olarak sahada denetim yapanlara çağrımdır. Ceza için elinizi korkak alıştırmayın. Rekabet Kurumu da bir kez daha soruşturma açıp bu noktada ortak hareket eden marketleri kamuoyuyla paylaşmalı, gereken cezayı vermelidir. Düzgün, ahlaklı, memleketi, vatandaşı korumaya çalışan da desteklenmeli. Onlardan alışveriş yapmak da vatandaşlık görevimiz.