Kazakistan’da güvenlik güçleri, dış destekli terörist saldırganlığa karşı verdiği mücadelede başarıya ulaşmak üzere. Ulusal Kanal’da Yeşim Eryılmaz’ın sunduğu programa konuk olan Kazakistan’ın Ankara Büyükelçisi Abzal Saparbekuly, ülkeden gelişen son olayları, Kazakistan hükümetinin aldığı önlemleri, bölgesel destek ve bundan sonraki süreçle ilgili dikkat çekici bilgiler paylaştı.
‘İLK KEZ BU DENLİ HAZIRLIKLI BİR SALDIRI’
“Toplamda 8 bin kişi gözaltına alındı. 120 silah ele geçirildi ve birçok mühimmat yakalandı. Durum şu an kontrol altında. Almatı başta olmak üzere özellikle güney illerinde teröristlerin hücreleri tespit edildi ve operasyonlar devam ediyor.” diyen elçi şöyle devam etti:
“30 yıllık bağımsızlık döneminde ilk kez böyle geniş çaplı bir terör eylemine maruz kaldık. Teröristler başlangıçtaki barışçıl protestoları kullanarak harekete geçti. Almatı hedef şehirdi. 5 Ocak’ta Almatı’ya 3 farklı yerden giriş yapıldı. Teröristler, protestocuları valilik binasına yönlendirdi. Koordineli bir şekilde eş zamanlı şekilde birçok noktaya bir saldırı oldu. Polis karakolları, başsavcılık, havalimanı, medya kuruluşları saldırıya maruz kaldı. Aynı zamanda 7 tane silah mağazası yağmalandı.
“Toplumu kışkırtmak için polis ve asker kılığına girerek terör estirmek gibi hazırlıklı bir saldırı yapıldı. Savcılık, istihbarat ve içişleri bakanlığı tarafından kapsamlı bir devlet soruşturması başlatıldı. Bunun sonucunda iç ve dış bağlantılar belli olacak. Kazakistan büyük bir felaket atlattı. Bu silahlı saldırganların ilk hedefi anayasal düzeni ortadan kaldırıp kendi devlet düzenlerini kurmaktı.
‘GÜNEY KAZAKİSTAN’DAN BAŞLATILDI’
“İlk hedef Kazakistan’ın en büyük şehri 2 milyonluk Almatı idi. Yine 1 milyonluk, 500 binlik nüfuslu civar şehirler hedeflendi. Tamamıyla güney bölgelerini kontrol altına alıp, halkı da kışkırtarak büyük bir tehdit oluşturdular.
“Büyük bir soruşturma başlatıldı. İstihbarat Başkanı görevden alındı, şu an vatan hainliği ile gözaltında. Birçok görevden alma ve gözaltı devam ediyor. Yakalanan teröristlerin ifadeleri ile bunlar kanıtlanıyor. Batılı ülkelerin teröristler ile müzakere talepleri var, şu anda ülkemizde barışçıl bir gösteri yok. Masaya oturacak gruplar terörist gruplar.
REFORMLAR DEVAM EDECEK
“Şunu da belirtmek lazım, halkın birçok talebi yerine getirildi. Özellikle son 2,5 yıldır aşama aşama birçok reform yapıldı. Barışçıl protesto kanununda değişiklik yapıldı, eskiden 15 günlük izin süresi 3 güne indirildi. Öğretmen, akademisyen, doktor maaşları yüzde 28 arttı. Bütçeden maaş alan herkese bundan sonraki yıllarda en az yüzde 25 zam yapılacak.
‘BARIŞ MİSYONU HUKUKA UYGUN’
“Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ), Kazakistan’ın da kurucusu olduğu bölgesel güvenlik kurumudur. İç ve dış tehditlere karşı müttefiklik ilişkileri içerisinde askeri olarak yardım etme hakkı var burada. Biz bu temelde bu hakkı kullandık. Şu anda bu teşkilatın ülkemizde 2,050 barış gücü bulunuyor. Bunların ana görevi askeri, ekonomik ve üretim merkezlerini kontrol altına almak. Askeri mühimmat depoları, barajlar, elektrik santralleri, hudutlar, devlet binalarının korunması sağlanıyor. Esas görevi elbette Kazak güvenlik güçleri yürütüyor.
‘RUSYA BİZİM STRATEJİK ORTAĞIMIZ’
“Olaylar teröristlerin planladığı gibi tüm güneyde bir isyan çıkma ihtimaline karşı destek istedik. KGAÖ’nün hızlı kararı ile gelen destek, teröristlerin planında yoktu. Tokayev önderliğinde Kazakistan bu hakkı kullandı. Türk kamuoyunu bu konuda anlayışlı olmaya davet ediyorum. Burada sadece Rusya yok, tüm üye ülkelerin kuvvetleri burada. Kazakistan özgür, egemen hakkını kullanarak davet etti ve aynı şekilde bu barış kuvvetlerine teşekkür edip ülkelerine yollayacak. Bunu defalarca belirttik.
“Rusya ile çok yakın, stratejik ortaklık ilişkimiz var. Zaten ortak askeri iş birliğimiz var. Ortak işlettiğimiz Baykonur uzay üssünü beraber işletiyoruz, güvenliğini beraber sağlıyoruz.”
‘MİSYON BİTİNCE ÜLKEDEN AYRILACAKLAR’
“KGAÖ’nün misyonu kısıtlı bir süre için ve bu bitince Rusya’ya da diğer ülkelere de teşekkür edip onları uğurlayacağız. Nitekim BM sözleşmesinde üye devletler kendi güvenliğini hem kendileri hem de kolektif bir şekilde koruma hakkı vardır deniyor. “Türk Devletleri Teşkilatı’ndan da Türkiye’den de özel destek geldi. Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping’in de destek mesajı bizim açımızdan önemli. Barış gücünün gelecek olması bile teröristleri nasıl bozguna uğrattı ise bölgesel destek de aynı şekilde işlev gördü.”
‘DAHA GÜÇLÜ ÇIKACAĞIZ’
“Türk kamuoyu da Kazakistan’da olanlara daha sağduyulu olur umarım. Bugün ulusal yas günü, şehitlerimize Allahtan rahmet diliyoruz. Bize güvenin biz daha güçlü çıkacağız bu süreçten. Dersler de aldık. Sadece biz değil tüm bölge ülkeleri de ders almalı ve ortak işbirliği güçlendirilmeli.
RUSYA KARŞITLIĞINI SÜRDÜRDÜLER
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu, Kazakistan olayları ile ilgili bölge ülkelerini hedef aldı. Kazak hükümetinin sürekli olarak ulusal birliği sağlamak için başta Türkiye, Rusya ve Çin’e teşekkür etmesine rağmen Ağıralioğlu, Rusya ve Çin’i hedef gösterdi: “Türk devletinin yöneticileri de bu hassasiyeti taşımak zorundadır. Türk devletlerinin bağımsız olmasına rağmen bölgede bir Rusya var. Çin'in bölgede yükselen bir güç olarak dünyaya açılma isteklerinin maalesef güzergâhı Türk coğrafyalarıdır. (…)Yani Rusya'sından Çin'ine, İngiltere'sinden, Fransa'sına, Almanya'sına herkes o bölgede güç mücadelesine uygun davranmak için kendisi için avantajlı pozisyon arayacaktır.”
Ana muhalefet partisi CHP de Kazakistan’da turuncu darbeye destek açıklaması yapmıştı. CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, “Bu mücadele insanlık mücadelesidir.” değerlendirmesinde bulunmuştu.