Çanakkaleliler, tam 7 gündür Kaz Dağları'ndaki çevre katliamında 'Su ve Vicdan Nöbeti'nde 10 kişiyle başlayan nöbet binleri buldu.

ÖZLEM KONUR USTA

Çanakkale'nin Kirazlı Köyü'nde başlayan “Su ve Vicdan Nöbeti” dün birinci haftasını doldurdu. Çevre katliamına karşı dernek ve odaların başlattığı nöbete Çanakkale Belediyesi de destek veriyor. Geçen hafta 10 kişiyle başlayan nöbette, alan daha ilk haftadan çadırlarla doldu. Nöbet yerinde 50 kadar çadır kurulu. Gün içinde bine yakın kişi desteğe gidiyor. 5 aylık bebekten 70 yaşındaki teyzeye Çanakkaleliler suyunu savunuyor.

Kanadalı Alamos Gold Şirketi'nin yerli ortağı Doğu Biga Madencilik'in başlattığı altın madeni arama faaliyeti nedeniyle uydu görüntülerine göre 195 bin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na göre 13 bin ağaç kesildi. Maden sahasının ormanın ortasında bir çölden farkı yok. Çanakkaleliler 2009 yılından bu yana projeye karşı mücadele yürütüyor. ÇED toplantıları, basın açıklamaları, suç duyuruları, köy toplantıları... İş makineleri sahaya girip de proje ete kemiğe bürününce çevre katiamının boyutları gözle görülür oldu.

KENTİN İÇME SUYU TEHLİKEDE

Çanakkale Kent Konseyi Çevre Meclisi Başkanı Pınar Bilir, 7 gündür nöbet alanında. “Gelen herkesi maden sahasına götürüyoruz. Katliamın boyutlarını görsünler istiyoruz. Bu daha yalnızca ağaçların kesilmiş hali. Bir süre sonra, burada patlamalar olacak. İşin içine kimyasallar girecek. Ölümcül sonuçlarını o zaman göreceğiz” dedi.

Çanakkale'nin tek içme suyu kaynağı Atikhisar Barajı. Kanadalı şirketin maden sahası, tam da bu barajın havzasında yer alıyor. Ayrıca Çan ve Bayramiç ilçelerinin su kaynaklarını besleyen havzalar da tehdit altında.

ŞİRKETİN 'HALKLA İLİŞKİLER' FAALİYETİ

Reklamdan sonra devam ediyor 

Kanadalı şirketin tepe yöneticisi John Mccluskey'nin Bloomberg Tv’de yaptığı konuşma basında yer aldı. Mccluskey “Yabancı işçi çalıştırmıyoruz, Türkler hafriyat ve taş taşımakta çok iyiler” dedi. Tepe yöneticisinin Türklere bakışı böyle... ÇED toplantılarının olduğu dönemde, şirketin halkla ilişkiler personeli köylülerle yakın temas kurdu. Pınar Bilir anlattı: “Köylülerin asırlardır yaptığı, köy hayrı bile şirket tarafından düzenlendi. ÇED toplantılarında pilav dağıttılar. Camiye halı aldılar, köyün yolunu yaptılar. Cebinden yapmıyor tabi, bunları vergiden düşürüyor. Halkla ilişkiler personeli köylerden çıkmadı. Tarım ve hayvancılık politikalarının plansızlığı yüzünden ürünü para etmeyen köylü, firmaya boyun eğdi. Oysa burası dört mevsim binbir çeşit ürün yetişecek bir iklime sahip. Ama köylü öyle bir hale geldi ki toprağından vazgeçti. Şirket alana yerleşti. Daha sonra muhtarlarla toplantı yaptılar. 'Ekonomik kriz var artık size yardım edemeyeceğiz' diye konuştular.”

'NASIL KIYDILAR'

Küçük çocuklar çöle dönüşen maden sahasına merakla bakıyorlar. Ama yaşlıların hali yüreklere dokunuyor. Onlarca yıldır, ekmeğini yediği, suyunu içtiği topraklarının çöle dönmesi en çok yaşlıları üzüyor. Pınar Bilir, “Dün nöbet alanına yaşlı bir teyze geldi. Balaban tepesinde ağaçlar kesilmeden önce bir orman gözetleme kulesi vardı. Şimdi orası maden gözetleme kulesi oldu. Teyze ona bakarken ağlamaya başladı. 'Nasıl yapabilirler, nasıl kıyarlar' dedi. Çevresi orman olan bir yerde çıplak bir arazinin içindeki iş makinelerine bakmak insanları üzüyor” diye konuştu.

5 AĞUSTOS'TA BÜYÜK BULUŞMAYA

Su ve Vicdan Nöbeti koordinasyon kurulu, 5 Ağustos'ta duyarlı tüm vatandaşları nöbet alanına çağırdı: “Haklı mücadelemize destek veren tüm yaşam savunucularımıza Bin Pınarlı İda'dan selam gönderiyor. Hiçbir siyasi düşünce, sivil toplum kuruluşu, kurum ayırt etmeksizin 5 Ağustos'ta gerçekleştireceğimiz Büyük Su ve Vicdan Nöbeti buluşmasına davet ediyoruz. Kirazlı Balaban Eski Orman Deposu Sahası'nda yapılacak buluşma saat 11.00'de başlayacak.

VATAN TOPRAĞINI ÜÇ KURUŞA SATANLAR KİM!

Yeşilçam’ın usta oyuncusu Cüneyt Arkın da Kaz Dağları'ndaki katliama tepki gösterdi. Cüneyt Arkın'ın tepkisini videoya kayıt eden oğlu Murat Arkın Twitter hesabından paylaştı. Arkın şöyle konuştu: “Kaz Dağları bir zamanlar cennetti. Şimdi cehennem oldu. O zehir, siyanür toprağı yakmış, kavurmuş, parçalamış, öldürmüş. Düşman yapmazdı. Kimler müsaade ediyor, izin veriyor bu vicdansızlara. O güzelim ata kanıyla sulanmış vatan topraklarını üç kuruşa satan bu vicdansızlar kim, neredeler?”

Aydınlık