Yakup Aslan / Bakü

Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de bulunan çalışma ofisinde Aydınlık’ın sorularını yanıtlayan, Azerbaycan Milletvekili Ganira Paşayeva, Azerbaycan’ın vatan savaşına ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. “Yirmi yedi yıldır çok iyi hazırlandık, bu bizim ve Türk dünyasının yeni Çanakkale Savaşıdır” diyen Paşayeva'nın açıklamaları şöyle:

SÜRÜLEN ÇOCUKLARIN EVE DÖNÜŞ SAVAŞI

“Ordumuz sadece teknik anlamda iyi hazırlanmadı. Onlar aslında kim biliyor musunuz? Onlar on yaşında, işgalci Ermenistan tarafından evlerinden zorla koparılarak göçmen hale getirilmiş çocuklardır. Bu savaş o çocukların kendi evlerine dönüş savaşıdır. O çocuklar yurtlarına artık birer asker, birer komutan olarak dönüyorlar. Sadece bedenleri ile değil ruhları, düşünceleri ve kalpleri ile savaşıyorlar.”

'TOPRAKLARIMIZI KENDİMİZ ÖZGÜRLEŞTİRECEĞİZ'

“Azerbaycan devleti ve halkı 27 yıldır bunun için hazırlandı. Gazetecilik yaptığım dönemde, merhum Haydar Aliyev ile AGİT’in Minsk grubu eş başkanlarının bir toplantısını takip ettim. Ulu önderimize bir soru yönelttim, 'Sayın Cumhurbaşkanım biz gerçekten uluslararı kurumlardan, AGİT’ten, Birleşmiş Milletler'den topraklarmızın özgürleştirilmesi için ciddi bir destek bekliyormuyuz?' diye. O bana uzun uzun bakarak 'Kızım topraklarımızı biz kendimiz özgürleştireceğiz, bizim topraklarımızın özgürlük yolu güçlü Azerbaycan’dan geçiyor. Bütün konularda güçlemeliyiz, diplomatik alan da bunlardan biri' dedi. 27 yıl devletimiz buna hazırlandı. Hem ulu önderimiz Haydar Aliyev’in hem de şimdiki Cumhurbaşkanımız İlham Aliyev’in bütün hazırlıkları bu yönde idi. Bu nedenle Azerbaycan, ekonomiyi, silahlı kuvvetleri güçlendirmenin yanısıra diplomatik alanda da büyük çabalar harcadı. En büyük başarımız o yıllarda Ermenistan’da destek olan bazı güçlerin tarafsızlaştırılmasını sağlamaktı. Bu süreçte yeni müttefikler kazandık, orduda yüksek eğitimli bir kurmay kadro yetiştirdik.”

'ERMENİSTAN APARATTIR'

“Ermenistan kullanışlı bir aparat olarak Azerbaycan topraklarında teşkil edildi. Gerektiğinde Türkiye’ye, gerektiğinde Azerbaycan’a karşı kullanmak amacı ile... Yani bölgede güçlü bir Türk birliğinin olmaması için kurulmuştur. İşgalci katil devletin lideri Paşinyan’ın sosyal medya paylaşımlarına dikkat ediniz, 'Eğer siz bize destek olup Azerbaycan’ı durdurmazsanız Türkleri Viyana kapılarında bulacaksınız.' Bu yaklaşımla onlara biz sizin tarafınızdayız mesajı iletiyor.

Karabağ bizim Çanakkalemizdir, Karabağ Türk dünyasının yeni Çanakkalesidir, Türk dünyasının güçlenmesi Karabağ’dan geçiyor, Karabağ’ın özgürleştirilmesi Türkiye’nin de gücünü artıracak, Azerbaycan’ın da gücünü artıracak. Bölgede Azerbaycan’ın daha güçlü olması, Türkiye’nin güney Kafkasya’da, Hazar kıyılarında daha güçlü olmasını sağlayacak. Daha güçlü olmasından öte Asya’daki Türk devletleri ile daha yakın olması demektir. Bütün Türk dünyasının Azerbaycan’ın yanında daha sıkı durması gerekmektedir.

DÖNÜŞÜN BAŞLANGICI

Kahramanmaraş’tan bir kardeşimiz, büyükelçiliğimize, belkide maddi anlamda elindeki en değerli şeyini nişan yüzüğünü yolladı. Yüzüğünü verirken 'Benim çok değerli birşeyim yok elimde. Nişan yüzüğüm var. Nişan bekleyebilir, bu yüzüğü Azerbaycan ordusuna gönderin' diye teslim etti. İşte bu tam olarak Çanakkale ruhudur. Bu dönüşün başlangıcıdır. Bu Azerbaycan için yeniden doğuşun başlangıcıdır. Son yüz yıldır ilk kez bizden zorla alınan topraklarımıza geri dönüyoruz.”