AYDINLIK / ANKARA

HDP'nin çağrıları sonucu 68 Ekim 2014'te meydana gelen olaylara ilişkin görülen davada eski HDP MYK üyesi Bülent Parmaksız savunmasına devam etti. Dört günlük savunmasında küresel ısınmaya, iklim değişikliğine değinen Parmaksız savunmasının beşinci gününde de davayla ilgisi olmayan konuları anlattı. Parmaksız'ın dünkü gündeminde Süleymaniye Camisi'nin silueti vardı.

HDP'nin yaptığı çağrılar sonucunda 68 Ekim 2014'te meydana gelen olaylara ilişkin eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın da aralarında bulunduğu 108 sanıklı Kobani davasına devam edildi. Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi yerleşkesi içerisinde bulunan salonda görülen duruşmaya tutuklu sanıklardan bazıları ile sanık avukatları katıldı. Diğer tutuklu sanıklar ise farklı cezaevlerinden SEGBİS sistemiyle duruşmaya bağlandı. Duruşmada sanıklardan eski HDP MYK üyesi Bülent Parmaksız savunmasına devam etti. Parmaksız savunmasının beşinci gününde de davayla ilgisi olmayan konuları anlattı:

'İSTANBUL'A ÇOK GÖÇLER OLDU'

“Süleymaniye bizimdir. Her metrekaresini biliyorum. Bahçesinde çok oturdum, yorgun olduğumda uyudum. Vedat Türkali, 1940'lı yıllarda askeri okulda öğrenci. Askeri lisede öğretmenlik yaparken 'Bekle bizi İstanbul' diye bir şiir yazıyor. İstanbul'u çok güzel anlatır. Süleymaniye'ye de vurgu yapar. İstanbul'a çok göçler oldu. İstanbul 50 yıldan beri emekçilerindir. Şimdi Süleymaniye siluetini bozmak istiyorlar. İstanbul'da tarihimize dair bir film çevirmek mümkün mü? İstanbul'u bitirdiler. Süleymaniye siluetinin bozulmasını kabul etmiyoruz.”

'DİN İLE KAVGAMIZ YOK'

"İnançlar üzerinden ilericilikgericilik tartışması yapmıyoruz" diyen Parmaksız şöyle devam etti: “İlericilikgericilik tartışması sınıfsaldır. İlericilik sömürüye karşı olmaktır. Türkiye'de insanlar saflaştırıldı. Biz bu saflaşmayı kabul etmiyoruz. Bizim için saflaşma varsa sömürenlersömürülenler tartışması vardır. Biz emekçilerden tarafız. İslam ile İslamcılar ayrıdır. İslam'ı, İslamcılardan kurtarmak lazım. Sosyalistler bu konuda çok nettir. Biz Sosyalistlerin önemli bir kısmı Marx'ın yolunu takip ederiz. Türkiye'deki sosyalistlerin yazdıklarına bakın. Mihri Belli, Hikmet Kıvılcımlı, Deniz, Mahir. Hiçbir şekilde araçsallaştırma yoktur. Tertemizdir. Biz İslam ile kavgalı değiliz. Siyasal İslamcılarla kavgalıyız. İnançlarla bir işimiz yok. Bizim din ile kavgamız yoktur. Bu algı operasyonudur.”

'SİMGELERLE SORUNUMUZ YOK'

Samsun'da Atatürk Anıtı'na yapılan saldırıyı da değerlendiren Parmaksız, "Cumhuriyete sahip çıkmak kadar eleştirilerimiz de var. Bunları eleştirip sosyalist Cumhuriyeti kuracağız. Sistemler doğar, büyür ve ölür. Biz bu çağdaşlaşmaya sahip çıkıyoruz. Bu çağdaşlaşma içerisinde Kürtler de var. Cumhuriyetin birikimlerine de sahip çıkıyoruz ama bu yetmez. Hangi inanç olursa olsun samimi olan insanların değerleriyle oynamayız. Bunu araçsallaştıranlarla sorunumuz var. Domates bile kendi toprağını sever. Simgelerle de sorunumuz yok. Samsun'da heykelin yıkılmasını onaylamıyoruz. Edirne'de de Adalet Anıtı'na saldırdılar. İstanbul'da da Akdeniz heykeli vardı. Bu saldırıları kabul etmiyoruz." diye konuştu.

'ÇOK GÜZEL PARÇALAR...'

Parmaksız savunmasının devamında da, "Sezen Aksu Türk müziğinin yüz akıdır. Beste fabrikasıdır. Işık Doğu'dan Yükselir, Kalbim Ege'de Kaldı çok güzel parçalardır. Yanlış anlaşılmasın biz Doğucu değiliz, Batıcı da değiliz. Sosyalistiz." şeklinde konuştu.

Parmaksız geçen hafta da küresel ısınmaya değinmiş “Kapitalizm sadece insanı değil doğayı da sömürüyor. Bugün küresel ısınma oluyor, iklim değişikliği yaşanıyor, ormanlar yanıyor. Dünyanın en iyi inciri Aydın'da yetişir. Şimdi oralara jeotermal enerji yapıyorlar. Şu anda incirler lezzetsiz.” demişti. Mahkeme heyeti Parmaksız'ı sabırla dinlemişti.

DAHA ÖNCE DE DURUŞMALARA KATILMADILAR

Bülent Parmaksız'ın 5 gündür devam eden savunmasında davayla ilgisi olmayan konuları savunmasında ele alması, davayı uzatmaya yönelik bir girişim olarak yorumlandı. Daha önce görülen bazı duruşmalara da sanıklar ve avukatları, taleplerinin reddedildiği gerekçesiyle katılmamıştı. Ayrıca davada yer alan bazı deliller, HDP kapatma davası iddianamesinde de yer alıyor. HDP kapatma davası süreci de halen devam ederken Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanarak Anayasa Mahkemesi'ne gönderilen esas hakkındaki görüş, savunmanın hazırlanması için HDP'ye gönderilmiş, partiye, savunmasını hazırlamak için 30 günlük süre verilmişti. Bu sürenin tamamlanmasının ardından belirlenecek bir tarihte Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin sözlü açıklama, HDP yetkilileri de sözlü savunma yapacak. Bütün bu aşamalarda istenebilecek ek süre taleplerini de Anayasa Mahkemesi değerlendirecek. Bu sürecin ardından, davaya ilişkin bilgi, belgeleri toplayacak Anayasa Mahkemesi raportörü, esas hakkındaki raporunu hazırlayacak. Bu işlemler sürerken Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ve davalı HDP, ek delil veya yazılı ek savunma verebilecek. Raporun, Yüksek Mahkeme üyelerine dağıtılmasının ardından Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, toplantı için gün belirleyecek, üyeler belirlenen günde bir araya gelerek kapatma istemini esastan görüşmeye başlayacak. HDP hakkındaki kapatma davasını, 15 kişiden oluşan Anayasa Mahkemesi heyeti karara bağlayacak. HDP’nin kapatılmasına, 3'te 2 oy çokluğuyla yani 15 üyenin 10'unun oyuyla karar verilebilecek.