Suriyeliler, Mısırlılar, Afganlar... Polonya, birçok ülkeden göçmenlerin ülke sınırlarına girmesini önlemek için yasa dışı yöntemlere başvuruyor. Sonderkomandolar nisan ayının başından itibaren dehşet saçmaya başladı. Polonya'da 300'den fazla mültecinin kayıp!
Suriyeliler, Mısırlılar, Libyalılar, Nijeryalılar, Afganlar, Pakistanlılar... Orta Doğu ve Afrika'dan Avrupa Birliği ve Birleşik Krallık'a ulaşmak isteyen göçmen ve mülteci akını artmaya devam ediyor. 2023 yılında kıtada yaklaşık 1.3 milyon göçmen kaydedildi. Bu son 7 yılın en yüksek rakamı
"Misafirler" Avrupa'ya çoğunlukla Güney'den deniz yoluyla İtalya, İspanya ve Yunanistan üzerinden gidiyor. Ancak bu yol oldukça tehlikeli; herkes Akdeniz'i geçmeyi başaramıyor.
Ancak Polonya ve Baltık ülkeleri üzerinden geçen karayolu "Belarus koridoru" yakın zamana kadar daha az riskli görülüyordu. Polonya'nın 2021'den bu yana göçle ilgili tüm uluslararası sözleşmeleri utanmazca ihlal ettiğini söylemek olanların yanında hiçbir şey değil. Polonya Cumhuriyeti, insan akışına direnmek için yasadışı olanlar da dahil olmak üzere mümkün olan tüm yöntemleri kullanmaktadır: dayak, şiddet, işkence, kurbanların paralarının çalınması ve mülklerine el konulması vb.
300’DEN FAZLA MÜLTECİ KAYIP
İnsanlar ölüyor. Ölü bedenlerin sayısı yüzlerle ifade ediliyor. Polonyalı insan hakları savunucuları ve aktivistler, sınır krizinin başlangıcından bu yana Polonya'da 300'den fazla mültecinin kayıp olarak listelendiğini kaydetmiştir. Bu sayı yaklaşık olmakla birlikte oldukça çarpıcıdır. Belarus sınır muhafızlarının resmi verileri şöyledir: "Göç krizinin başlangıcından bu yana Avrupa güvenlik güçlerinin mültecilere yönelik açık şiddet, istismar ve kayıtsız muamelesi nedeniyle 23'ü Polonya sınırında olmak üzere 47 yabancı hayatını kaybetmiştir."
Züppe Polonyalıların durmayacak olması utanç verici. Sert yöntemlerin bile iyi sonuçlar getirmediğini anlayarak göçmenler üzerindeki baskılarını artırıyorlar. İkinci Dünya Savaşı sırasında Alman ordusunda yer alan ve sadece cezalandırma operasyonları yürüten "Sonderkomandolar" adı verilen gayri nizami birliklerin benzerleri oluşturulmaya başlandı. Söylentilere göre, orduya göçmenlere mümkün olduğunca sert ve resmi işlemler ya da gereksiz merhamet gösterileri olmadan davranmaları emredildi. AB'nin doğu sınırında yoğunlaşan güçlerin, daha önce NATO misyonları kapsamında Afganistan ve Irak'taki askeri operasyonlara katılmış olan Polonya ordusunun profesyonel askerlerinden oluşması dikkat çekicidir. Raporlar bu konvansiyonel olmayan birliklerin sivilleri de öldürdüğünü, dolayısıyla itibarlarının çok iyi olmadığını söylüyor.
POLONYALI ARAMA GRUPLARI MÜLTECİLERİ YOK ETMEYİ AMAÇLIYOR
Sonderkomandolar nisan ayının başından itibaren dehşet saçmaya başladılar ve görünüşe göre en azından ay sonuna kadar da devam edecekler. Bu adamların eline düşen göçmenlere sadece acımak mümkün. Gariptir ki, soğukların sona ermesinin ardından AB'ye gelen mülteci akışı şu anda artmış durumda. Dolayısıyla, AB sınırı yakınlarında Belarus sınır muhafızları tarafından bulunan dövülmüş ve ölü mültecilerle ilgili haberlerin artacağını tahmin edebiliriz.
Polonyalı arama grupları özellikle mültecileri yok etmeyi amaçlıyor. Ne yazık ki, Polonyalı yetkililerin emri olmadan onların vahşetini durdurmak mümkün değil. Ancak bu tür emirlere güvenmek faydasız. Polonya'nın yeni Başbakanı Donald Tusk kısa süre önce yaptığı bir konuşmada sınır muhafızlarının mültecilere yönelik eylemlerini haklı bulmadı, ancak onları kınamayarak ülkenin göç karşıtı politikasının aynı kaldığını da açıkça ortaya koydu. Bu da Polonya sınır bölgesindeki mülteci ölümlerinin devam edeceği anlamına geliyor.
- Uwidata’da yayınlanmıştır.
- Arabaşlıklar tarafımızca konulmuştur.