Üç ay önce Çin'de baş gösterip dünyaya yayılan koronavirüs salgını, batıcı liberal sistemle kamucu devletçi. Aydınlık, hekimlerin mikrofon uzattı ve salgının karşılanmasında farklı yaklaşımları sordu. Hekimler, başarılı olun hemfikir. 'Kamucu yaklaşım disiplin getirdi' diyen hekimler, arka planda şu uygulamaların etkili olduğuna dikkat çektiler:
'DEVLETİN KIYMETİNİ ANLADIK'
'Devletin kıymetini anladıklarını, örnek olarak Çin'deki karantina kararının etkin olarak nasıl kullanıldığını göstermektedir. Ceyhun Balcı'nın bu konuda dikkat çektiği uygulama, karantina kararı oldu:
“Genel hatlarıyla söylersek, kamucu yaklaşım, bütüncül bir yaklaşım getirir, disiplin getirir. Alınan kararları kolaylıkla uygulama fırsatı verir. Mesela Çin, ilk olarak karantina önlemlerini uygulamaya koyduğunda ABD basınında ‘Çin’in insan haklarıyla bağdaşmayan, kabul edilemez uygulamalar içinde’ olduğu, vs. gibi yorumlar çıktı. Karantina bahanesiyle Çin’e karşı olumsuzluk yaymak istediler. Aynısını bugün İtalya, hastalığın görüldüğü bölgede yaptı, karantina altına aldı. Ama bunun için Batı basınında herhangi bir eleştiri okumadım. Hatta ‘geç kaldılar’ denildi. Genel hatlarıyla kamuculuk, toplum sağlığı, halk sağlığı yaklaşımlarının olduğu yerde bu tür kararları almak çok daha kolay olur. Çin’le ilgili bir başka kanaat ise şuydu: İlk kararantina uygulaması yapılırkan bazıları, doktor ya da sağlık çalışanlarının talimatlarından kaçmaya çalıştı. Çin hükümeti hemen bir genelge yayınladı, ‘ilgili talimatlara karşı çıkanlar ağır şekilde cezalandırılacaktır’ dedi ve bu çok da yararlı oldu.”
‘AVRUPA RAHAT DAVRANDI’
Denizli Tabip Odası Yönetim Kurulu üyelerinden Prof. Dr. Hüseyin Turgut, aynı zamanda Pamukkale Üniversitesi Enfeksiyon Ana Bilim Dalı Başkanı. Dr. Turgut, Aydınlık’a şu değerlendirmeyi yaptı:
“Çin, SARS’dan dolayı daha deneyimli. Tabi ki, bu işin başlangıcında da ‘SARS’daki başarıya ulaşabiliriz’ diyorlardı. O kadar olmasa bile yine de diğer ülkelere göre çok daha başarılı. Yaptıkları çok katı bir uygulamaydı, ama sonuç aldılar. Çin, bu konuda başarılıdır. Avrupa ise çok rahat davrandı. Bizim ülkemiz de çok iyi sınav verdi, ama İtalya’ya karşı önlemde gecikti. Bize Avrupa’dan giriş yaptı. Batı bu önlemleri, ‘bizim Çin gibi önlem almamıza gerek’ diye küçümsedi, ‘bizde yok’ diye bir yapı oldu. Batının özgüveni çok olduğu için, böyle bir sıkıntı ortaya çıktı. Şimdi onlar da panik içinde! DSÖ ‘Dünya Sağlık Örgütü) de pandemi olduğunu geç açıkladı ve ne yazık ki bunun telaşına düştük. Bu panik ve korku ciddi engel teşkil etti. Marketler boşaltıldı, yağmalandı, maskeye yöneldiler. Biraz da bilginin hızlı yayılması kitle panik durumunu yaşamamıza neden oldu. Çin’deki salgın, tüm dünyada korku olarak dalga dalga yayıldı. Korku ticaretine girişenler, korkudan kazananlar da oldu.”
KORUYUCU VE TEDAVİ ODAKLI SAĞLIK HİZMETİ
Koronavirüs, koruyucu hekimlikle tedavi odaklı tıp anlayışlarını da ortaya çıkarttı. Beyin ve Sinir Cerrahisi uzmanı ve Vatan Partisi İzmir İl Başkanı olan Dr. Rifat Mutlu, sistemin tedavi edici sağlık hizmetleri ve koruyucu sağlık hizmetleri arasındaki farka dikkat çekti. Dr. Mutlu, “İtalya, Fransa, vs. doğrudan doğruya sağlığı meta olarak gördü. Buralardaki sağlık sistemi, önlemekten çok, hasta olduktan sonra tedavi edilmesine yönelik. ‘Ellerimizi yıkayalım’ kampanyası ve uyarısı bile koruyucu bir sağlık hizmetidir! İtalya’da, Fransa’da zarar çok oldu, ama Çin’de böyle olmadı. Koruyucu hekimli denince aklımıza aşı gelir ama bugünkü koronavirüsünün henüz aşısı yok. Tabi bu açıdan koruyuculuk anlamında alınan önlemlerin hastalığın yayılmasını önlemesi doğal bir durum. Koruyuculuk başlı başına bir ekol. Kolaylık ve ekonomik!”
SAĞLIK HİZMETLERİ GÜVENCESİ
Bir dönem SSK İstanbul Sağlık İl Müdürü olarak görev yapmış olan İç Hastalıkları Uzm. Dr. Hikmet Çevik ise, kamucu devlet yönetiminde karar mekanizmasının işlemesi ve kaynakların ortak kullanımının önemini vurguladı:
“Sadece Almanya değil başta ABD olmak üzere tüm Avrupa. Hızlı hareket edemediklerini görüyoruz. Tedbirler gecikti ve salgın başladı, hızla ilerliyor. Bu devletlerde kurumların uyum içinde çalışmadığını ve hayati bir konuda karar alamadıklarını görüyoruz. Bunun nedenlerine ilişkin henüz elimizde bir bilgi yok ama sonuçları görüyoruz. Burada sunulan sağlık hizmeti ayrıca değerlendirilmeli. Hastalığın önlenmesi ayrı konu, hastaların tedavi edilmesi ayrı konu. Hastalara yaklaşımlarını da henüz bilmiyoruz. Çin’i nerdeyse canlı yayında izledik. Merkezi karantina kararlarını aldılar 10 günde 2 hastane inşa ettiler ve karantina çerçevesinde stadyumları sahra hastanesine çevirdiler. 40 bin sağlık çalışanı yolladılar Wuhan'a. Tüm ülke tek yürek oldu ve ‘halk savaşı’ olarak adlandırdılar.”
GÖREVİMİZİN BAŞINDAYIZ
İstanbul Tabip Odası'nda “Görevimizin başındayız” dedi. Açıklamada, şu duyuru yer aldı:
“Türkiye Cumhuriyeti koronavirüs salgınını yenebilecek tüm imkanlara sahiptir.
Cumhuriyetimizin yüz yıllık kamu sağlığını koruma birikiminini 21. yüzyılın teknik ve ekonomik olduğu ile birleştirerek; Başta hekimlerimiz olmak üzere bir milyon sağlık çalışanını seferber ederek; Koronavirüs salgın tehdidini yöneteceğimize güveniyoruz.
Tüm vatandaşlarımızın, Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığımızın Bilim Kurulu rehberliğinde yürüttüğü koronavirüs mücadelesine güvenmeleri, dikkat uyarıları dikkatle takip etmeleri, Sağlık Bakanlığı'nızda sizin kaynağınıza teşekkür etmemeleri ve Türk milletine yaraşır.