Sosyal medyada izledim videoyu.
“Çirkin olay”, tam olarak şöyle bir şey:
*
Kabataş Lisesi’nin yatakhanesinde üç öğrenci müsveddesi, Atatürk posterini bıçakla delik deşik ediyor.
Bu sırada kahkahalar yükseliyor. Tabii küfürler ve hakaretler eşliğinde.
*
Bakıyorum:
Bazıları, bu çirkin olaydan yola çıkarak...
Büyük büyük analizler yapıyorlar, Türkiye’nin en köklü lisesini bir kalemde silip atıyorlar, ideolojik ve siyasi sonuçlar çıkarmaya çalışıyorlar.
*
Oysa bunların hepsi acayip fazla şeyler.
*
Çünkü bu olay...
Bir ergen şımarıklığının, bir ergen şuursuzluğunun, bir ergen akılsızlığının ötesinde bir şey değil.
Ne yaptıklarını bilmiyorlar, kime çattıklarının farkında değiller.
Tek bir gayeleri var: Dikkat çekmek.
*
Bu süper şuursuzlukla, bu muazzam akılsızlıkla, bu müthiş şımarıklıkla mücadele etmenin yolu...
Linçten, dışlamaktan, ağır cezalardan geçmiyor.
*
Yapılması gereken tek bir şey var:
*
“Gel bakalım evladım, senin bir sorunun var galiba, senin normalleşmen lazım” falan denilerek...
Bu münasebetsiz çocukları topluma yeniden kazandırmanın akılcı, bilimsel ve pedagojik yollarına yönelmek...
*
Meselenin Kabataş Lisesi’yle ilgili kısmına gelince...
*
Türkiye’nin en köklü ve en başarılı lisesinin öğrencileri, bu “çirkin olay” ile ilgili olarak...
Okul bahçesinde “Cumhuriyet’in Kalesi / Kabataş Erkek Lisesi” pankartı açarak şahane bir gösteri yaptılar.
*
İşte Kabataş Lisesi budur.
Ve selam olsun bu Kabataş Lisesi’ne.
İLAHİ DESTİCİ
BÜYÜK Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, bir televizyon programında şöyle demiş:
*
“Ben tasarrufa dikkat ediyorum. Her meseleye ekonomik bakıyorum. Ben kasaba gidip 100 lira verip et almıyorum. Gidiyorum, kuzuyu kestiriyorum ya da toplu bir hayvanı. Oradan parçalayıp alıyorum. Buna kadar dikkat ediyorum.”
*
İlahi Destici!
İyi ki “Yüz lira verip kasaptan et almıyorum, direk kasabı alıyorum” dememişsiniz.
YASAK OLACAK TABİİ
YENİ bir yönetmelik yayınlanmış.
Buna göre...
Konutların, sağlık kurumlarının, çocuk ve yaşlı bakım evlerinin, yatılı eğitim kurumlarının, öğrenci yurtlarının çevresinde...
Canlı müzik yapılamayacakmış, eğlence yeri kurulamayacakmış, mevcut açık ve yarı açık eğlence yerleri kapatılacakmış.
*
Buna itiraz edenler var.
Bu kendini bilmezlere sesleniyorum:
*
Ne istiyorsunuz kardeşim siz?
Hastane mastane, yaşlı çocuk demeden vur patlasın çal oynasın mı istiyorsunuz?
*
Vallahi siz iflah olmazsınız.
DİZİSİNİ İZLEYİNCE AH VAH EDERSİNİZ
6 / 7 Eylül olaylarının dizisini izleyince...
“Ne acılar yaşanmış yahu... Gözyaşlarımı tutamadım” diyenler var.
*
Aynı kişiler...
En küçük bir ihtilafta...
Suriyelilerin dükkânlarını taşlayanlar karşısında...
Kıllarını bile kıpırdatmıyorlar.
*
Yirmi, otuz sene sonra dizisi çekilince...
Ah vah ederler artık.
Ahmet Hakan/Hürriyet