ÖNCÜ GENÇLİK PROPAGANDA BÜROSU ÜYESİ KAAN YİĞİT

Türkiye 2. İstiklal Savaşı Veriyor

Türkiye 24 Temmuz 2015'ten beri ABD emperyalizmine karşı bir Vatan Savaşı, diğer bir deyişle 2. İstiklal Savaşı veriyor. Bu savaş öylesine derinleşti ki ABD ülkemizi kuşatmak için üsleriyle Yunanistan'ı işgal etti. ABD emperyalizmi sırasıyla Dedeağaç, Kavala, Selanik, Larisa, Stefanovic ve Girit'e yerleşti. Bunlarla birlikte Suriye'nin kuzeyinde ABD üsleri güçlendirilmye, ABD bayrakları sallandırılmaya devam ediyor. Aynı zamanda Ukrayna üzerineden ABD Karadeniz'de karışıklık çıkarmak, Rusya'yı ve Türkiye'yi zaafa uğratmaya çalışıyor. Toplam tabloya baktığımızda ABD emperyalizmi Türkiye'yi dört bir yandan çevrelemeye, kıskaca almaya çalışıyor.

Türkiye'nin 2. İstiklal Savaşı verdiği koşullarda kendini ''Atatürkçü'', ''vatansever'' ''milliyetçi'' ilan eden Veryansın TV nerede konumlanıyor?

Kelime anlamı itibariyle ''veryansın etmek'' TDK'da şu şekilde geçiyor: ''Acımadan, hiçbir şey düşünmeden saldırmak, yok etmek, bol bol harcamak veya acımasızca söylemek.'' Oluşumları ister gazete olsun isterse farklı bir kuruluş isimleri, anlayışları var eder. Veryansın TV gerçekten de isminin anlamına da yakışır bir biçimde hiçbir şey düşünmeden, yok edici, bol bol haryacıcı, bozguncu, yıkıcı bir şekilde ABD emperyalizmine karşı her cephede savaşan Türk ordusuna saldırıyor. Hulusi Akar Türkiye'yi savunma mevzisinin en ön cephesinde yer almakta ve bu görevi başarıyla yerine getirmektedir. Ordumuzun başarıları bunu göstermektedir. Türk ordusunun başarısızlığının pususuna yatanlarsa ordumuzun başarıları hakkında tek kelime yazmamakta, Türkiye'nin verdiği 2. İstiklal Savaşı'nı görmezden gelmektedir. Gelelim Veryansın TV'nin Türkiye düşmanlığı yaptığı bazı icraatlarına:

• Veryansın TV tarafından 3 Nisan 2021 tarihinde ''103 amiralden Montrö ve Atatürk bildirisi'' şeklinde servis edildi. Bildiride Türkiye'de irtica tehlikesi olduğu yer alıyor. Esasında bu ifade yine Veryansın TV tarafından servis edilen ''Tekke'deki gizemli apolet!'' haberine dayanıyor. 26 Mart tarihinde MSB bu Amiral hakkında idari soruşturma başlatmış olmasına rağmen bildiride Türk ordusunda ciddi bir tarikat örgütlenmesi var algısı yaratılmak isteniyor. Bu algıyı yaratan merkez de tabi ki Türk ordusuna düşmanlık yemini etmiş Veryansın TV oluyor. Türk ordusundan 21 bin FETÖ'cünün temizlendiğini görmek istemeyenler Türkiye'de irtica tehlikesi var masallarını anlatıyorlar. Bildiride Türkiye'nin Montrö'den çekilmemesi gerektiği savunuluyor. Meclis Başkanı Sayın Mustafa Şentop'un Türkiye'nin Montrö'den çekilme gibi bir gündeminin olmadığını söylemesine rağmen Türkiye Montrö'den çekilecek algısı kimlerin işine geliyor? Bildiride ABD emperyalizmi yok, bildiride Yunanistan'da kurulan ABD üsleri yok, bildiride Suriye'nin kuzeyi yok, bildiride ABD'nin Ukrayna üzerinden Rusya ve Türkiye'ye yönelttiği tehditler yok. Ancak bildiride Global İlişkiler Forumu (Global Relations Forum) isimli STK'nın az sayıdaki üyesinden biri olan E. Tuğa. Ergun Mengi'nin imzası var. Kendisi aynı zamanda eski İyi Part Yöneticisi olan Ergun Mengi HDP ile ortak anayasa çalışması yapan İyi Part'li Ahmet Kamil Erozan'ın biriminde yer alıyordu. Bildiride ''Türkiye'nin güneyinde İslamcılar olacağına laik PYD olsun'' diyen Türker Ertürk de var.

• Veryansın TV köşe yazarı olan E. Tümgeneral Ahmet Yavuz'un ''Karar sizin: Peşkeş mi, değil mi?'' adlı yazısında ''Merak edip peşkeşin kelime anlamına baktım. Bakanı üzecek bir anlamı yok: armağanmış. Milletin bir varlığı BMC'ye armağan olmuş!'' ifadesiyle TankPalet fabrikasının Katar'a peşkeş çekildiğini ima ediyordu. Halbuki kontrol ve hakkın tamamen MSB'de kalacağı bir yöntemle 25 yıllığına işletme devri yapıldı. Bu süre zarfında personelin maaşından, tesisin diğer giderlerine kadar sorumluluk BMC'de. Tabi burası tank üretimine tam hazır bir tesis değil. En az 50 milyon dolar yatırımla (yüz milyonlarca doları bulacak), buranın tank üretebilir bir tesis haline gelmesi şartıyla bu işletme devri yapıldı. Ayrıca günün sonunda bizzat devlet, tank üretebilir bir tesise sahip olmuş olacak. Bundan neden rahatsızsınız?

• Veryansın TV eski köşe yazarı olan E. Albay Mustafa Önsel'in, 29 Ocak 2020'de yayımlanan yazısında ''Rapordan sonra sosyal medyada FETÖ'cü hesapların mutlulukları paylaşımlarına yansıdı. Azımsanmayacak bir kısmı Hulusi Akar'ı savunmaya kadar vardırdı işi. Bu da ilginç gelebilir.'' ABD'nin 7 Nisan itibariyle yürürlüğe sokacağı CAATSA yaptırımları doğrudan şu kurumları ve kişileri hedef alıyor:

1. Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB),

2. SSB Başkanı İsmail Demir,

3. SSB Başkan Yardımcısı Faruk Yiğit,

4. Hava Savunma ve Uzay Daire Başkanı Serhat Gençoğlu

5. SSB Hava Savunma ve Uzay Daire Başkanlığı Grup Müdürü Mustafa Alper Deniz.

Savunma Bakanımız Hulusi Akar'ın önderliğinde Milli Savunma Sanayii alanında atılan adımlar en çok ABD'yi rahatsız ediyor. O kadar rahatsız ediyor ki Savunma Sanayii ile ilgili en önemli kurumlarımıza yaptırım kararı alınıyor. Mustafa Önsel ise Rand Raporu'ndan sonra kim oldukları belli olmayan ''FETÖ'cü hesapların'' sevindiğini yazıyor. Veryansın etmekten burunlarının ucunu göremeyenler haliyle ABD'nin en büyük hedeflerinden birinin Hulusi Akar olduğunu göremiyor.

• Veryansın TV kurucularından olan Erdem Atay 16 Şubat 2021 tarihli ''Kripto generalin bu sırrını savcılar bile bilmiyor!'' adlı yazısında FETÖ'den yargılanan, apoleetleri sökülen, itirafçı olan Serdar Atasoy hakkında şunu ifade ediyor: ''İtirafçı olmamış ama itirafçı gibi muamele görmüş, korunmuş, serbest kalmış. Ve bütün bu sorular yanıtsız kalmış, hala da bir Allah'ın kulu da cevaplamaya yanaşmamış! Evet, inanıyorum artık… Hala bu kişiyi birileri koruyor.'' Bu ifadeden anlaşılacağı üzere Cumhuriyet Savcılarımızın, Türk devletinin FETÖ'cüleri koruduğu ima ediliyor. ''Birileri koruyor'' ifadesi Türk yargısının altına dinamit döşüyor, Türk yargısına olan güveni zedeliyor. FETÖ ile mücadele edilmediğini ima ederek toplumda devlete karşı güvensizlik yaratıyor.

• Veryansın TV'de bir çok haberde farklı biçimlerde yer alan ''FETÖ'nü yerini başka tarikatlar alıyor'' ifadesi de günümüz açısından gerçekçi değildir. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın hazırladığı, Kaynak Yayınları'nın bastığı ''Diyanet'in Tarikatlar Raporu''nda açıkça cemaatlerin örgürlenme tarzlarından, yerleşim yerlerine kadar saptamalar yapılmıştır. Saptama yapmak eyleme hazırlıktır. Türk devleti bugün eylemsel bir şekilde tarikatlere karşı mücadele vermektir. Bunun yanında Türkiye ABD emperyalizmine karşı savaştığı koşullarda tarikatlerden arınır. Türkiye'ye karşı yıllardan beri irtica ABD emperyalizmi tarafından dayatılmaktadır. Bu yüzden sürekli veryansın ederek devletin içine tarikatler giriyor demek devlet içinde verilen mücadeleyi baltalamak ve görmemektir.

Son olarak Ersin Tatar'ı yıpratma operasyonuna değineceğiz. Ersin Tatar onlarca kez ''Türkiye'nin garantörlüğü kırmızı çizgimizdir'', ''Kıbrıs'ta iki devletli çözüm'' gibi ifadeleri kullanmasına rağmen ısrarla Ersin Tatar'a saldıran Veryansın TV'dir. Ersin Tatar sadece ifadeleriyle değil, aynı zamanda Kapalı Maraş'ı Kıbrıs Türkleri ile birlikte açarak önemli bir zafer elde etmiştir.

Kendisini ''Atatürkçü'', ''vatansever'', ''milliyetçi'' ilan eden Veryansın TV konu ABD emperyalizmi olunca susarken, Türk ordusuna ve başarılarına gelince saldırgan ve bozguncu tutum almasını çok iyi biliyor. Veryansın TV için, yayınlanan bildiride ABD emperyalizminin hegemonya aracı olan STK'ların olmasının bir önemi yok. Veryansın TV için, bildiride ABD emperyalizmine karşı mücadele olmamasının bir önemi yok. Türk ordusu ABD emperyalizmine karşı savaşırken, içerisinden 21 bin FETÖ'cüyü, gladyoyu temizlerken orduda irticacı faaliyetlerin yoğunlaştığını ima etmek Türk ordusunu sırtından hançerlemektir. ABD mevzilerinden Türk ordusuna saldırmakır. Cehennem zebanileri görev başındadır.

Veryansın TV Mustafa Kemal Atatürk'ü, milliyetçiliği, vatanseverliği savunuyorsa Türk devletinin ve ordusunun ABD emperyalizmine karşı verdiği mücadeleye bakmalıdır.

Mustafa Kemal Atatürk, Doğu Akdeniz'de ABD emperyalizmine karşı savaşan ordumuzla birliktedir.

Mustafa Kemal Atatürk, Suriye'nin kuzeyinde ABD'nin taşeronu olan PYD'yi ezen Mehmetçimizle birliktedir.

Mustafa Kemal Atatürk, Türk devletinin FETÖ'ye, gladyoya karşı verilen mücadelededir.

Mustafa Kemal Atatürk'ü sadece kendi tekellerine alan, bozguncu tutumları Türk milletinde karşılık bulamadı. Devletçe ve milletçe İkinci İstiklal savaşı olarak nitelendirdiğimiz bu dönemin tartışmasız en büyük önderi Mustafa Kemal Atatürk'tür.