Cenazesine 106 yaşındaki annesi katıldı.
Geçenlerde beyin kanserinden ölen Vietnam Savaşı “kahramanı” John Mc Cain, Trump’ın cenazesine katılmasını istemedi.
Cenazede, 2008’deki muzaffer rakibi Obama ve eşi, Neocon abisi George Bush’un yanına oturmuştu.
Rockefeller camiasının ünlü ismi stratejist Henry Kissinger de 100 yaşıyla cenazedeydi.
Herkes arkasından iyi konuştu, Amerikalıları bırakın bizdeki Amerikan muhipleri bile.
Öyle yiğit, öyle cesur bir demokrasi kahramanı imiş ki, gözlerim yaşardı.
Peki ama bu John Sidney Mc Cain III denen kişi aslında kimdi?
SAVAŞ KAHRAMANI YUTTURMACASI
Babadan asker ve subah bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen John Mc Cain, hava kuvvetlerine girdiğinde 1960’ta bir uçağı Teksas Corpus Christi körfezinde yere çaktı.
1961’de bu kez İspanya’da uçağıyla elektrik tellerine girdi, koca bir kasabayı elektriksiz bıraktı.
Yetmedi 1965’te Philadelphia’ya maç seyretmeye giderken bir başka eğitim uçağını Virginia’da düşürdü.
Ordudan atılmaktan babasının torpiliyle kurtuldu.
1967’de Vietnam’da Hanoi bombardımanına katıldı.
Muhtemelen sivil halkın üzerine Monsanto şirketinin ürettiği Agent Orange gazlarını veya napalm bombalarını da atmıştı.
“Kahraman” Mc Cain, USS Forrestal isimli Amerikan savaş gemisinde, yanlışlıkla ateşlenen bir roket sonucu ölen 134 Amerikan askeri ve yaralanan 161’inden de belki de sorumluydu.
Şüpheler onun üzerinde yoğunlaştı, savaş uçağını “wet starting” denen modda çalıştırdığı, yani füzelerin imha gücü yüksek olsun diye petrole bulanmasından sorumlu olduğu yönünde bir araştırma yapıldı.
Muhtemelen rütbeli babasının dostu olan Amiral Thomas Moorer sayesinde soruşturmanın üzeri örtüldü ve Mc Cain bu işten de sıyırttı.
Bundan 3 ay sonra ise kuzey Vietnam üzerinde uçarken uçağı vurulup düştü.
Bu olayda da Mc Cain’in pilotluk yetenek ve kapasitesi çok sorgulandı. Çünkü atılan füzeleri önleyecek manevra kapasitesine sahip bir uçakta uçuyordu.
Mc Cain’e madalya getiren tek olay da bu son çakılma sonucu Kuzey Vietnamlılara esir düşmesi oldu.
Kendisi, 5 buçuk yıl süren bu esarette işkenceye tabi tutulduğunu anlatıp dursa da, babasından ötürü Vietnamlıların kendisine “daha şefkatli” davrandıklarını ve kendisine “şehzade” diye hitap ettiklerini de kendi kitabında (Faith of My Fathers) yazdı.
SENATÖR MC CAİN
Rockefeller kliğine yakın bir asker ailenin mensubu Mc Cain, 1981’de ordudan ayrıldıktan hemen sonra bir savaş kahramanı olarak siyasete takdim edildi.
ABD Kongresine ilk kez 1981 yılında giren Cumhuriyetçi McCain, 1986 yılından 2018'e kadar da altı dönem üst üste ABD Senatosu’nda Arizona Senatörü olarak görev yaptı.
1990’lardaki senatörlük kariyeri de silahsavaş lobisi ile İsrail lobisinin güvenilir adamı olarak geçti.
Mc Cain’in çizgisi aslında Bush ailesinden hiç farklı değildi.
Zaten Oğul Bush’un da hem Irak hem Afganistan işgallerindeki en büyük destekçisiydi.
Afganistan ve Libya’daki El Kaide terörünün bire bir destekçisiydi.
2011’de Kaddafi karşıtı El Kaide üyesi Libya İslami Cihat Cephesi lideri Abdülhekim Belhaj ile sıkı fıkı idi. (Zaten 1985’te de “Bir mücahidi evlat edin” başlıklı gala gecesinin de onur konuğuydu)
İran, Irak, Afganistan, Suriye, İran, Gürcistan, Küba, Venezuela, Llbya ve diğer tüm ülkelerde sosyalizm, ve Rusya düşmanı politikasını eylemli olarak sürdürdü.
Bush ve Cheney çetesiyle suç ortaklığı yaptı.
Mc Cain’in ilginç bir yönü de dünya üzerindeki oligarklarla bire bir görüşmeleriydi.
Orada Amerikan devletini mi temsil ediyordu yoksa Rockefeller kliğini mi bilinmez ama, Türkiye’den Cem Uzan, İtalya’dan (Mafya) Raffaello Follieri, Rusya’dan oligark Oleg Deripaska ile şahsi yakınlıkları biliniyor.
Montenegro Cumhuriyeti’nin Sırbistan’dan ayrılmasında da etkili olan benzer ilişkileri vardı.
John Mc Cain, 2002 seçimleri öncesi İstanbul’a gelip MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun ve Motorola borçlusu Cem Uzan ile bir yemek yedi.
Aydınlık dergisi bu çok özel haberi fotoğraflı olarak kapaktan vermişti.
Cem Uzan Genç Parti’yi kurdu ve bol miktarda hazır kart ve döner dağıttığı seçimlerde yüzde 7 buçuk oy alıp, DYP, MHP ve ANAP’ı baraj altı yaptı, AKP tek başına yüzde 34 ile iktidara oturdu.
2006’da Mc Cain bir kez daha İstanbul’a gelip boğazda Cem Uzan ile rakı balık yaptı.
Mevzu bu kez muhtemelen Lübnan idi ama neler konuşulduğunu asla bilemeyeceğiz.
SURİYE’YE ‘EŞEK ARISI YUVASI’
İddia, ABD Ulusal Güvenlik Dairesi eski çalışanı Edward Snowden’a aitti.
Suriye ve Irak'ta kelle kesen, ciğer yiyen IŞİD'in arkasında ABD, İngiltere ve İsrail istihbaratının bulunduğunu söyledi.
IŞİD'in bölgede İsrail'in güvenliğini sağladığını söyleyen Snowden'a göre ABD, İngiltere ve İsrail istihbaratları dünyadaki bütün terörü "eşek arısı yuvası" (Hornet’s Nest) adlı bir strateji ile bir araya getirmeye çalışıyordu.
Sonra IŞİD lideri El Bağdadi’nin ABD’li senatör John McCain ile aynı karede yer aldığı 2 fotoğraf ortaya çıktı.
Aslında fotolar, Mc Cain’in Özgür Suriye Ordusu Komutanı Selam İdris ile Suriye’deki görüşmelerindendi.
Ancak fotolarda dikkat çeken bir sima vardı ki, bire bir IŞİD lideri Bağdadi ile aynıydı.
1980’lerden beri Rusya’ya karşı dinci teröristleri destekleyen Mc Cain, Libya ve Suriye’de de aynı karanlık çizgisini sürdürmüştü.
Görüştüğü isimler, kadın çocuk ve sivillere karşı kanlı cinayet ve katliamlardan sorumluydu.
Ukrayna’yı da unutmamak gerek.
Oradaki Neo Nazilerin de yakın dostu kimdi tahmin edin.
14 Aralık 2013’te sözde muhalif özde faşist bir isim olan Oleg Tyanhbok ile Kiev’de buluşan Mc Cain, 2014’teki faşist darbenin de taşlarını döşeyen Amerikalı isimlerdendi.
O görüşmeden 6 ay sonra, Ukrayna iç savaşı başladığında da, faşistlerin Dnipro 1 isimli eğitim üssünü 2 diğer senatör ile ziyarette bulunmuştu.
Kısacası Mc Cain’in yaşamı, ABD’nin karanlık emperyalist tarihinin de bir özetiydi.
Rockefeller mafyasının en derin adamı olarak siyaset hayatını sürdüren 94 yaşındaki Henry Kissinger, bir kahraman olarak nitelediği Mc Cain’in cenazesinde yaptığı konuşmada, “Dünya John Mc Cain’siz çok daha yalnız bir yer olacak” dedi.
Rockefeller gibi Wall Street bankerleri ve onların avukatı (sadece bir stratejist değil, 1973’te doların altın karşılığı olmasını kaldıran büyük finans kapital devrimcisi) Henry Kissinger için John Mc Cain’siz bir dünya ıssız olabilir ama insanlık için daha mutlu bir yer olduğu kesin.
O bir savaş kahramanı değil, terörizm destekçisi, emperyalizmin tetikçisi bir savaş suçlusuydu.
Kaynaklar:
The Other Side of John Mc Cain – Max Blumenthal, “In Libya and Syria, he cultivated affiliates of Al Qaeda as allies, and in Ukraine, McCain courted actual, sigheiling neoNazis.”
The Beatification of John Mc Cain – Adeyinka Makinde