İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, yerel seçimlere 5 gün kala bir önceki başkan Tunç Soyer'in Belediye İş Sendikası ile imzaladığı toplu sözleşmesini gerekçe göstererek, belediyenin bu yükü kaldıramayacağını belirtti ve Temmuz ayında 1030 kişiyi kapı önüne koyacağını açıkladı. Kurmayları ile birlikte İzmir'e gelen Belediye İş Sendikası Genel Başkanı Nihat Yurdakul, Tugay ile görüştü.
Belediyenin bu yükü kaldıramayacağını söyleyen Başkan Tugay, sendikanın geri adım atmadığını belirterek, "Daha önce söylediklerimizi yeniledik. Onlar da beklediğimiz cevabı henüz vermediler" dedi. Buna karşılık "Geri adım atarsak namerdiz" dedi.
'GREVE ÇIKACAĞIZ'
Sendikanın Basmane'deki merkez binasında basın toplantısı düzenleyen Yurdakul, en düşük işçi maaşının Başkan Tugay'ın iddia ettiği gibi 80 değil 45 bin lira seviyesinde olduğunu söyledi.
Yurdakul şunları söyledi: "Cemil Tugay, 'bize seçim mi kaybettirmek istiyorlar' diyerek imzayı attırdı" ifadelerini kullandı. Yurdakul, "1 Temmuz'da Egemenlik Binası önünde olacağız. Ben ve Belediye İş Sendikasındaki arkadaşlarım bu işten bir adım geri atan namerttir. TİS yetkisi 5 Aralık'ta gelmiş. Bu sözleşmelerin 3 saatte bitmesi gereken sözleşmeler. 4 ayda bitmemiş. Masa dağılmış. Sayın başkan geçmiş dönemi işaret ediyor... Bizim greve çıkmamız lazımdı. Etkin bir eylem yapmadık. Ancak yapılması gereken ya sözleşme imzalayacağız ya greve çıkacağız. Ya da yetki düşüreceğiz. Seçimden 1 hafta önce Karşıyaka Belediye başkanıyken sözleşmeyi 1 hafta önce bitirdiniz. Karşıyaka'da doğru da Büyükşehir'de yanlış mı?" dedi.
PRİM MADDESİ YENİ DEĞİL
Tugay'ın sıkça bahsettiği 'işe devam teşvik primi' hakkında geçmişi işaret eden Nihat Yurdakul, "Biri işe devam primi diğeri teşvik primi. Bunlar iyi niyetle kurulmuş primler. Bunlar 1 hafta önce TİS'e girmiş maddeler değil. 2005 yılından beri olan maddeler. Ben bir emekçiyim. Emekçi kime haksızlık yapılıyorsa onun yanındadır. En düşük maaşı 80 bin TL deniliyor. Öyle değil. 55 ila 65 bin arası. Konuşacağız dediler ancak konuşmuşlar ve başkan kabul etmemiş. Çalışmayan varsa biz kimseyi savunmayız" diye konuştu.
BUCA'DA ÇÖP KRİZİ
BUCA Belediyesi'nde çalışan işçilerin maaşlarını ve toplu sözleşmeden doğan geriye dönük alacaklarını alamadıkları için başlattıkları iş bırakma eylemi 8. günde de devam etti. Cadde ve sokaklarda biriken çöpler, sıcak havanın da etkisi ile halk sağlığını tehdit eder boyutlara ulaşınca devreye ilçe belediyeleri girdi.
Önceki gün Buca Belediye Başkanı Görkem Duman'ın eldiven takıp bazı çalışanlarla birlikte ilçe sokaklarında objektiflere çöp toplarken poz vermesinin ardından iş bırakma eylemine katılmayan çalışanlarla ilçe belediyelerinden takviye olarak gönderilen ekipler Buca sokaklarında biriken çöpleri toplamaya başladı.
'TEKLİFİMİZİ YAPTIK'
EYLEMLİLİK konusunda nasıl bir adım izleneceği konusunda konuşan Yurdakul, "Avukat arkadaşlar hazırlıklarını yaptı. Herkes bir an önce arabulucuya müracaat etmek için vekaletlerinizi verin. Biz davaları takip edeceğiz. Şu teklifi yaptık; protokoller çalışan lehine yapılır, aleyhine yapılmaz. Ancak masada müzakere istiyorsanız 6 ay sonra bu işten attığınız yerlerin yetkisi gelecek. Bu bordroları belki milyonlarca İzmir halkına dağıtacağız. Bizi, halkın önüne atmak kolay değil. Belediye bizi zorla tehditle müzakere masasına zorluyor. Başkana 'şurada hata yapıyorsunuz' diyecek biri yok. Başkana hata yaptırılıyor. Bizim derdimiz işten atılan arkadaşlarımızın işine geri dönmesi" ifadelerini kullandı.