İyi Parti’deki tartışmaları 4.Olağanüstü Kongresi de çözemedi. Kongre sonrasında belirlenen Başkanlık Divanı üyeleri partilileri memnun etmedi. Parti üyeleri özellikle, Türkiye Cumhuriyeti’ni asimilasyoncu ilan eden, etnik, bölücü talepleri anayasaya koymak isteyen, NED’ci Denge Denetleme Ağı’nda sözcülük yapan Hukuk ve Seçim İşleri Başkanı Hasan Seymen’in istifasını istedi.
İyi Partililer’in tepki gösterdiği Hasan Seymen 2011’de başlayan, terör örgütlerinin taleplerinin dillendirildiği yeni anayasa tartışmalarında öne çıkan Denge Denetleme Ağı’nda (DDA) aktif çalıştı. Kafkas Dernekleri Federasyonu’nu (KAFFED) temsilen Turuncu ‘devrim’lerin finansörü olan National Endowment for Democracy (NED), Avrupa Birliği, Hollanda Kraliyeti gibi kuruluşlardan fonlanan DDA’da yer alan Seymen, koordinasyon kurulu üyeliği ve sözcülüğünü üstlendi.
Hasan Seymen’in Genel Başkan Yardımcısı olduğu KAFFED de DDA çatısı altında ‘Çerkesler nasıl bir anayasa istiyor’ başlıklı çalışmasıyla sürece katıldı. Hazırladıkları raporu TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na teslim etti, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’la, siyasi partilerle görüşmeler yapıp destek istedi. Rapor, Türkiye’nin etnik bölücülüğe teslim edilmek istendiği süreçte bölücü talepleriyle dikkat çekti. Türk Milleti kimliğinin silinmek istendiği raporda öne çıkanlar şu şekilde:

TÜRK DEĞİL TÜRKİYELİ!
Anayasal vatandaşlık temel alınmalı, vatandaşlığın hukuki tanımında, hiç bir ırk ya da etnisiteye atıf yapılmadan, “Türkiyelilik veya Türkiye ( Cumhuriyeti ) Vatandaşlığı” kavramlarına vurgu yapılmalıdır.
Her türlü etnik, kültürel ve düşünce gruplarının, toplantı ve gösteri yapma, dernek kurma ve uluslararası kuruluşlara katılma hakkı güvence altına alınmalıdır.

ANADİLDE EĞİTİM TALEBİ
İnsanlık tarihinin ortak mirası, ülkemizde konuşulan tüm diller koruma altına alınmalı, kreş ve ana okullarından başlayarak anadil eğitimi devlet eliyle yapılmalı, üniversitelerde anadillerin korunmasına ve eğitimine ilişkin bölümlerin açılması sağlanmalıdır.
İnsanlara atalarından miras kalan özgün aile adları, isim, lakap vb. değerlerini soyadı olarak kullanmalarının önü açılmalıdır.
Yeni anayasa, tarihimizle yüzleşilmesinin önünü açmalı, ırkçı, taraflı, tarihsel ve bilimsel gerçeklere aykırı resmi tarihin tarafsız bir gözle yeniden yazılmasını sağlamalıdır. Tek bir olay ya da şahsiyetten hareketle etnik veya kültürel olarak farklı kesimleri rencide edici ifadeler ayıklanmalı, haksızlığa uğrayan tarihi şahsiyetler üzerinden farklı etnik kimliklerin itibarları iade edilmelidir.
Yerleşim yerleri adlarını Türkçe ile sınırlayan ve bu sebeple yüzlerce yerleşim yerinin orjinal adlarının değiştirilmesine yol açan yasalar kaldırılmalı ve bu isimlerin korunması teminat altına alınmalıdır.
Merkezi ve yerel yönetimler arasında siyasi ve idari yetki, görev ve sorumlulukların dengelendiği, yerel yönetimlerin güçlendirildiği, katılımcı, yerinden yönetim ilkesinin uygulanması sağlanmalıdır.
Reklamdan sonra devam ediyor 
Yeni anayasa, tarihimizle yüzleşilmesinin önünü açmalı, ırkçı, taraflı, tarihsel ve bilimsel gerçeklere aykırı resmi tarihin tarafsız bir gözle yeniden yazılmasını sağlamalıdır. Tek bir olay ya da şahsiyetten hareketle etnik veya kültürel olarak farklı kesimleri rencide edici ifadeler ayıklanmalı, haksızlığa uğrayan tarihi şahsiyetler üzerinden farklı etnik kimliklerin itibarları iade edilmelidir.

TÜRKİYE’Yİ ASİMİLASYONCU İLAN ETTİ
Seymen, KAFFED sitesinde 29 Mayıs 2012’de yazdığı ‘Bizi Kimseye Benzetmeyin’ başlıklı yazısında anayasa çalışmalarını anlattı. Kendilerine bölücü diyenlere karşı çıkan Seymen, Çerkeslerin Türkleştirilmek ve Kürtleştirilmek istendiğini savundu, “Biz Türk değiliz. Biz Kürt değiliz. BİZ ÇERKES’iz” dedi. Seymen 2014’te yayınlanan videoda da neden DDA’ya katıldıklarını anlatırken Türkiye Cumhuriyeti’ni Çerkesler’i asimile etmekle suçladı. Seymen şunları söyledi: “TBMM’nin yeni anayasa için derneklerden görüş istemesi sonucunda KAFFED olarak biz de Çerkesler adına özellikle Cumhuriyet’in kuruluşundan itibaren gördüğümüz asimilasyon politikalarının sonuçlarını yaşayan insanlar olarak, birinci sınıf vatandaş gibi yaşayabilmek, herkesin eşit hak ve özgürlüklere sahip olması, temel hak ve özgürlüklerini herkesin eşit şekilde kullanması adına isteklerimizi Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bildirdik”

DİVAN ÜYELİĞİ TEPKİ ÇEKTİ
Seymen’in bu görüntüsüne İyi Partililer ve Çerkesler tepki gösterdi. Selahattin Demirtaş’ın söylemleriyle aynı söylemler olduğunu belirten partililer parti yönetiminin sessiz kaldığı Seymen’in istifasını istedi. İşte o tepkiler:
İyi Parti Kurucusu İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ: Türk Milletinin mensubu olmakla, Atatürk, Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesi, milliüniter devlet ile sorunu olanların siyaset yapabileceği yer İYİ Parti değildir. İYİ Parti Türk milliyetçilerinin ve vatanseverlerin partisidir.
Yalova İl Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Tevfik Tarım: Cesurlar hareketinin belki en küçük parçalarından birisi olarak şunu vicdan rahatlığıyla söyleyebilirim ki Hasan Seymen’in sesi ne gerçeği ne de samimiyeti yansıtmamaktadır. Onun sesi içimizdeki İrlandalıların sesidir ve bu ses kesilmelidir. Ne mutlu Türk’üm diyebilene!
Ankara Gençlik Kolları Kurucu Başkanı Hüseyin Evren Kavas: Çerkesler Cumhuriyet’in ilanından günümüze asimilasyona falan uğramamıştır, 2. Sınıf vatandaş muamelesi de görmemiştir.
Gökşen Sarul: Türkiye’nin ayrışmaya değil birleşmeye ihtiyacı var! Hasan Seymen İYİ partiden defol !
Can Beslen: İP Ya da İYİ Parti’li olan Türk Milliyetçisi arkadaşlarıma Çerkes bir Türkİslam Ülkücüsü olarak sesleniyorum. Çerkeslerin asimilasyona maruz kaldığını 2.sınıf ol
duğunu iddia eden Gn.bşk.yrd Hasan Seymen’e gerekeni yapın. Bu soysuz ağzın PKK ağzından ne farkı var ?
Ozan Erhan Çerkezoğlu: #hasanseymen, sana Çerkesler adına konuşma hakkını kim verdi?! Çerkesler’i Türkiye ve Türk düşmanı bazı hain gruplarla karıştırma! Haddini aşma! Anayasal haklar diye zırvalayıp PKK ağzı ile ortalığa fitne saçma! Türklükle, Türkiye ile bir derdin varsa seni burada bağlayan yok efendi!
Özgü Aşkın: İYİ Parti kadrolarını Türklüğe, Cumhuriyet’e ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e karşı nefretini kusan ve asimilasyon politikaları uygulamakla itham eden Hasan Seymen’e tepki göstermeye ve gerekli adımları atmaya davet ediyorum.


Ercan Küçük
Aydınlık