Ben Cumhurbaşkanı olacağım diyerek yola çıkan Meral Akşener’in 24 Haziran seçimlerinde Partisinin oldukça altında bir oy alması parti içi tartışmaların fitilini de ateşlemişti.

İYİ Parti içinde milletvekili aday listelerinin bizzat Meral Akşener tarafından yapılmasına da büyük bir itiraz olmuştu. 24 Haziran seçimlerinin ardından Cumhurbaşkanlığı adaylığında rakiplerinin oldukça gerisinde bir sonuç alarak 4. çıkan Meral Akşener, parti içerisindeki eleştiri ve tepkileri hafifletmek için Afyonkarahisar’ın Sandıklı ilçesinde parti içi bir çalıştay tertiplemişti.

3 gün süren çalıştayın son gününde Gençlik kolları Başkanı Osman Ertürk, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e ağır eleştiriler getirmiş ve partinin hızlı bir şekilde bir olağanüstü kongreye gitmesi ve yaşanan durum karşısında bir güven tazelemesi gerektiğini söylemişti.

Ertürk bu açıklamasının ardından saldırıya uğramış ve yaşanan arbedede burnu kırılmıştı.

Ayrıca Yeniçağ yazarı ve İYİ Parti Bursa 3. Sıra milletvekili Adnan İslamoğulları seçilememesinin ardından oldukça sert bir twit atmış ve Meral Akşener’e “madam” olarak hitap etmişti.

Akşener’in İslamoğulları’nın bu twiti ve çalıştayda yaşananlar karşısında kendisinin yeterince korunmadığı gerekçesiyle seçimlerde yaşanan yenilginin tüm sorumluluğunu kendi üzerine alarak İYİ Parti genel Başkanlığı’ndan istifa ettiğini ilan etmiş ve partinin olağanüstü kurultaya giderek yeni yol haritasını kendisi olmadan belirlemesini istemişti.

Akşener’in istifa kararının ardından İYİ Parti yöneticilerinin büyük bir çoğunluğu kendisini istifa kararından vazgeçirmek için büyük bir gayret sarf etti.

İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, Akşener’in istifa kararından vazgeçmeleri için kapısının önünde yatan partililerden 72 saat süre istedi. Hatta Türkkan daha da ileri giderek partililerin ve kamuounun gazı almak için MHP’den 13 milletvekilinin İYİ Parti’ye geçeceği gibi oldukça absürt bir iddia bile ortaya attı.

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın Akşener’in istifa kararının ardından “Liderimizin arkasındayız. Cesareti olan varsa aday olsun” diye koca koca laflar etti.

İYİ Parti Genel Sekreteri Aytun Çıray, “Koray bey ve arkadaşları hanımefendiye sahip çıksınlar” diyen MHP Lideri Devlet Bahçeli’yi Lütfü Türkkan’ın verdiği“suflelerle” pek de siyasi usluba uygun olmayan bir şekilde eleştirdi ve “Sıtma nöbetinde” olduğunu söyledi.

Parti yönetiminde Meral Akşener’i istifa kararından vazgeçirmek için tek adaylarının o olacağı söyledi.

İYİ Parti İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özdağ, Akşener’in istifa kararının ardından kendisini destekliyormuş gibi yapmak için epey bir gayret gösterdi. Hürriyet yazarı Ahmet Hakan’ın “İYİ Parti Genel Başkanı Ümit Özdağ olsun” çıkışına ise tepki göstermemeyi tercih etti.

Yine İYİ Parti’nin önemli isimlerinden milletvekili seçildikten sonra TBMM’de MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye saygılarını sunan Genel Başkan Yardımcısı Müsavat Dervişoğlu ise tüm bu tartışmaların hiç birisine girmediği gibi ortalık gözükmemeyi tercih etti.

Fakat...

Tüm yaşanan bu hengameye rağmen İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener twitter hesabından flaş bir açıklama yaparak, istifa kararından kesinlikle vazgeçmediğini, kararının kesin olduğunu ilan ederek, kapısının önünde kendisini zincirleyenlere rağmen geri dönüşünün tüm yollarını kapattı.

Peki şimdi ne olacak?

Önce “Ben Başbakan olacağım” diyerek yola çıkan ancak, 15 Temmuz kanlı FETÖ’cü darbe girişiminin ardından planları suya düşen Meral Akşener, yeni Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin seçimleri öncesinde İYİ Parti’yi kurarak bu sefer de “Ben Cumhurbaşkanı olacağım” dedi ve yollara düştü.

Türkiye çapında MHP’den kopartılan, istifa ettirilen pek çok isim ile birlikte düştükleri bu yolda 24 Haziran seçimlerinde kendi beklentilerinin çok altında yüzde 9.84 gibi bir oy alarak TBMM’ye girdiler.

Akşener ise Cumhurbaşkanlığı adaylığında partisinin çok gerisinde kaldı. Yani İYİ Parti’ye oy verenlerin 4’te 1’i kendisine oy vermedi.

Bu sonuç elbette ki, sorgulanması gereken bir durumdu Ancak, kendisini “demokrasi fatihi, demir topuklu efe”ilan eden Meral Akşener, görüldü ki, hiç de öyle eleştiriye ve sorguya gelen birisi değilmiş.

Akşener, kendisine yönelik ilk tepki ve eleştirilerde hemen dağıldı. "Siyasetin topuklu efesi" istediğini alamayınca alenen "topukladı" gitti. Kendisine ve partisine oy veren milyonlarca insanı MHP’nin kurultay sürecinde “tarlaya”gönderdiği gibi ortada bırakıp, resmen tarlaya gönderdi ve“babaanne” olmaya karar verdi.

Siyaseten gördük ki, milyonlarca kişi Akşener'i sevmiş ve ona oy vermiş ama bu sevgi karşılıksız ve platonik bir sevgiymiş.

İşin özeti İYİ Parti’de imame düştü tespih dağıldı.

Bu dağılan ve siyasi yapıyı şimdi kim toparlayacak?

Ya da toparlaya bilecek mi?

İYİ Parti’ye oy veren milyonların hak ve hukukunu kim savunacak?

MHP’nin ve ülkücülerin bölünmesine rıza gösteren Koray Aydın mı?

“Ülkücü bir parti kurmuyoruz” diyerek yola çıkıp gönlünde dindiremediği Genel Başkanlık yangınını bir türlü söndüremeyen Ümit Özdağ mı?

Seçimlerde bir iki tartışma oldu diye MHP Lideri Devlet Bahçeli’yi “akacak kandan sorumlu” tutan ve “Artık kendime ülkücü demeyeceğim” diyen Müsavat Dervişoğlu mu?

Yaşayıp göreceğiz...

İYİ Parti MHP’nin bir böleni olarak tarihe kaydını düştü?

Umarım bu saatten sonra İYİ Parti toplumun ve siyasetin bir böleni olmaz!

İYİ Parti’yi kuranların çoğu zaten eski kurt.. Siyasette ise kurtlar kanunu geçerli. Düşenin dostu olmaz.

Eski kurtlara son bir tavsiyem olacak...

Bundan sonra ne olursa olsun. Son bir kez ülkenizi, milletinizi ve devletinizi düşünün. İkbaliniz, hırsınız, arzularınız artık gözlerinizi karartmasın.

Belki de hakkınızda böylesi hayırlıdır.

 

Hakan Sönmez

siyasetcafe.com