"YETER ULAN DEDİ VURMAYA BAŞLADILAR"
Zonguldak kurucu Merkez İlçe Başkanı Serhat Yıldırım, "2 erkek, 5 kadından oluşan bir heyet belirledik. Bizi Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan karşıladı. Oturup tüm sıkıntılarımızı anlattık, Lütfü Bey bizi dinledi.. Tam bu sırada İYİ Parti Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır, 'Yeter ulan' diyerek bağırmaya başladı. Tam bu esnada, binada bulunan yaklaşık 60 kişi bir anda bize vurmaya başladı" diye konuştu. Arbede sırasında Lütfü Türkkan'a sığınan Yıldırım, "Her yanım çürük içinde kaldı. Biz partimizin daha iyi yerlere ulaşması için çaba sarfediyoruz, bu muameleyi haketmedik" dedi. Yıldırım, Meral Akşener'le görüşmek istediklerini ancak bu taleplerinin olumlu yanıt bulmadığını aktardı.
"BEN BAĞIRINCA SALDIRIN"
Saldırı sırasında Lütfü Türkkan'ın, "Serhat buraya gel" dediğini aktaran Yıldırım, "Lütfü Bey benim kafamı korumaya aldı. O saldırganlar da Lütfü Bey'e vuramadıkları için bana sadece arkadan vurabildiler. Dakikalarca saldırıya uğradık. Neye uğradığımızı şaşırdık" diye anlattı. Serhat Yıldırım, "Genel merkezin karşısında kafeler var. Biz sabah daha yoldayken arkadaşlarımızdan birisi erken vardı, o kafede ekibin toplanmasını bekliyordu. Ümit Dikbayır yanında iki kişiyle kafeye gelmiş. Ben birisine bağıracağım siz benim bağıracağıma saldıracaksınız demiş.
BELLERİNDE SİLAHLAR VARDI
Arkadaş kafede bu sözlere kulaklarıyla şahit olduğu için beni aradı. Serhat başkan sana bir şey yapacaklar bilgin Türkiye'nin dört bir yanından İYİ Parti'nin kuruluşunda görev alan kişilerin gittiğini belirten Yıldırım, "24 Haziran'dan önce İYİ Parti kurulurken görev alan seçilmiş yönetimler, Teşkilat Başkanı Koray Aydın'ın yayınladığı genelgeyle istifa ettirildi. Yerlerine de hiç bilinmeyen insanlar getirildi. Türkiye'nin yüzde 80'inde bu böyle oldu. Atamalardan sonra 25 Mayıs 2019'da tüzük kongresi yapıldı. Bu kongrede Türkiye'deki hiçbir siyasi partide olmayan bir şey yapıldı. Son güne kadar üye olan kişilere delege olma hakkı verildi. Bu maddeden sonra dışarıda kalan parti yöneticilerinin üyeleri üye yapılmadı. Kendi akraba, eş dostlarını partiye üye yaptılar. Tüzük kongresinde alınan karara göre bu kişiler delege de oldu. Kurucu üyeler defalarca genel merkeze gittiler, il başkanlığına şikayet ettiler. Çare bulamadılar. Atadıkları insanlarla delege sistemini ele geçirdiler. Sonraki süreçte ise ilçe ve il kongrelerinde sıkıntılar yaşandı. Esas amacımız bu sorunları konuşmaktı" ifadelerini kullandı. Yıldırım, kendisini döven kişilerin belinde silah olduğunu da aktardı.
Saldırıya uğrayan Bulut Vidinli, "Biz taban hareketi olarak iyi niyetlerle partimize geldik. Oturduk konuşmaya başladık, güzeldi her şey. Bir ara içerde bulunan 60'a yakın genç etrafımızda yuvarlak oluşturdu. O ara Ümit Dikbayır, 'bunlar hala burada mı atın lan bunları dışarı' diye bağırmasıyla ortalık savaş alanına döndü. 5 kadın ve 2 adamı evire çevire dövdüler. O kadar profesyoneller ki, hiç yüzümüze vurmadılar. Açıp gösteremeyeceğimiz yerlere vurdular. Bir ara baktım Serhat'ı beş kişi havaya kaldırmış, kadınlardan biri yere düştü. Bizi bir güzel dövdüler sonra da kolumuzdan tutup dışarı attılar. Çığlık çığlığa bağırdık. Meral Akşener kadın dövenleri barındırmam diyor bu kişileri genel merkezinde nasıl barındırıyor" diye isyan etti.
TEKME TOKAT DAYAK YEDİM
"Torunum yaşındaki çocuklardan sopa yedim" diyen Vidinli, "Kocamdan babamdan sopa yemedim. Kadın hareketi denilen bir partinin genel merkezinde tekme tokat dayak yedim, enseme enseme dirsekleriyle vurdular. Hepsi gencecik çocuklar, takım elbise giymişler, adeta mafya, tahsilatçı gibi, bunlar kadındır, büyüktür dinlemeden dövdüler. Bazıları bize provokatör diyormuş, provokatör dışarıdan olur kurucudan olmaz" diye konuştu. Vidinli, genel merkezin 30 Eylül tarihine ait kamera kayıtlarını ortaya çıkarması gerektiğini söyledi.