İYİ Parti'de iç hesaplaşma tam gaz devam ederken, katıldığı canlı yayında açıklamalarda bulunan Ümit Dikbayır, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e ilk kırılmasını anlattı. Seçimlerde vekil olmak istemediğini Akşener'in oğlu Fatih Akşener'in evine gelerek 23 saat kaldığını kendisini ikna ettiğini söyledi. Aynı zamanda Dikbayır, milletvekillerinden para istendiğini vurgulayarak "Kiminden 1 milyon TL kiminden 500 bin TL , isim isim para istendi." ifadelerini kullanrak İYİ Parti'deki iplikleri pazara çıkardı. Öte yandan genel merkez katında yasak aşk skandalı hakkında konuşan Dikbayır, "5 sene önce partiden atılmış bir kız, neden atıldığını biliyorum. Bu kız genel başkanlık katında birisiyle ilişkisi vardı. İsmini söylemeyeceğim, ikisinin de ailesi var. Bu işleri öyle ortaya atmak kolay değil. Ben isim söylersem bu insanların yuvası yıkılır. Bu işler kolay değil" diyerek Akşener'e için isim verirsem mahcup olur ifadelerini kullandı. İşte detaylar...
KUZEN DİLEKÇE VERDİ: AKŞENER'İN HESAPLARI İNCELENSİN
İYİ Parti'yi karıştıran tartışma ise Ümit Dikbayır ve Cem Özdemir arasında çıktı. Özdemir İYİ Parti'nin kasasının 16 milyon TL ekside olduğunu söyledi. Dikbayır ise "Kasada 132 milyon varken, şimdi bu para nerede" diye sordu.
İYİ Parti Disiplin Kurulu'na dilekçe veren Dikbayır, Meral Akşener ve ailesinin, Akşener'in özel kalem müdürü ve eşinin de banka hesaplarının incelenmesini istedi.
TACİZ SUÇLAMASI, KESİN İHRAÇ TALEBİ
"Akşener'in hesapları incelensin" diye dilekçe veren Ümit Dikbayır, kesin ihraç talebiyle disipline sevk edildi. Dikbayır hakkında bir kadını taciz ettiğine dair suçlamalar ayyuka çıktı.
Söz konusu kadının partiye gelip şikayette bulunduğu, iki şahidin iddiaları doğruladığı belirtiliyor.
Dikbayır ise "Vekillerden partinin parası yok diye para istediler, benden 500 bin TL istediler, ben vermedim, diğer vekiller bana sordu ben de valla ben görevi bırakırken partinin parası vardı o yüzden ben vermiyorum dedim" diyerek vekil borsası bombasını patlattı.
EKREM'İN 'SÖZCÜ'SÜNE KONUŞTU
Ekrem İmamoğlu yanlısı yayınlarıyla ön plana çıkan SÖZCÜ'den Saygı Öztürk'e konuşan Dikbayır, istifa kararından vazgeçtiğini dile getirerek "Açıkçası 510 gün sonra partimizden istifa etmeyi düşünüyordum. Bağımsız kalacaktım. Ama iş madem bu hale getirildi, ben de sonuna kadar mücadele edeceğim. Yani yazık ediliyor. O kadar çok arayan var ki partili partisiz. Yazık ediyorlar partiye" gözdağı verdi.
"REZİL KEPAZE EDECEĞİM"
Akşener ve İYİ Parti kadrolarına gözdağı veren Dikbayır, "Bazı parti yetkililerimizin çok utanacağı bir şey var. Ben onu anlattığım zaman rezil, kepaze olacaklar" dedi.
Taciz suçlamalarına ilişkin de konuşan Ümit Dikbayır, suçlamaların tamamını reddetti.
DİKBAYIR'DAN TBMM'YE DİLEKÇE
Ümit Dikbayır krizi körükleyecek bir adım daha attı.
Dikbayır dört suçlamadan ötürü kendisi hakkında suç duyurusunda bulunarak dokunulmazlığının kaldırılması için TBMM'ye dilekçe verdi.
Yapılan başvuruda suçlar şöyle sıralandı: Nüfuz ticareti, Resmi ihaleye fesat karıştırma, görevi kötüye kullanma, kişisel verileri ele geçirme ve yayma, halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma
İYİ PARTİ'DEN DİKBAYIR AÇIKLAMASI
İYİ Partitaciz gerekçesiyle Parti Disiplin Kurulu'na sevk ettiği İyi Parti Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır, hakkında soruşturma başlatılmasına oy birliğiyle karar verdi.
Partiden yapılan açıklamada şöyle denildi:
"Müşterek Disiplin Kurulumuz, 22.11.2023 tarihinde toplanarak; Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener tarafından, tüzüğümüzün 4 ayrı maddesinin ihlali konusunda kesin ihraç ve tedbir talebi istemi ile Disiplin Kurulu'na sevki gerçekleştirilen Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır hakkında, SORUŞTURMA BAŞLATILMASINA, SAVUNMASININ İSTENİLMESİNE VE TEDBİR TALEBİNİN KABULÜNE oy birliğiyle karar verilmiştir."
PERŞEMBE GÜNÜN İŞARET ETMİŞTİ
Öte yadan Ümit Dİkbayır katılıdığı canlı yayında Perşembe gününü işaret ederek bomba açıklamalarda bulunacağını dile getirmişti. Dikbayır, "Yaklaşık bir buçuk aydır benim üzerimde korkunç bir iftira ve dedikodu kumpası var. Ben bir buçuk aydır sabrediyorum. Niye sabrediyorum? İYİ Parti'ye milyonlarca insan oy verip umut bağladı. Teşkilatlarımızdan insanlar sahada çalıştı. Bütün bu arkadaşlarımızın emeklerine halel gelmesin diye sabrediyordum. Artık durum öyle bir hal aldı ki olanları anlatmam farz oldu. Perşembe akşamı olanları anlatacağım. Ortada çok kirli bilgi dolanıyor. Ben şimdi bir süreç yürüyorum. Üstüme atılan iftiraların hiçbirini kabul etmiyorum. Benim cevap veremeyeceğim tek bir soru yok. Ben bu iftiraların, kumpasların üzerimde kalmaması için süreç yönetiyorum" ifadelerini kullanmıştı.
CANLI YAYINDA BÜYÜK İTİRAFLAR
Tüm bu yaşananların ardından katıldığı canlı yayında açıklamalarda bulunan Ümir Dİkbayır, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e ilk kırılmasını anlattı.
İşte İYİ Parti Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır'ın açıklamalarından satır başları:
"BU SALDIRI OLDUĞU GÜN, GENEL BAŞKAN İLE BİR GERGİNLİK YAŞADIK"
Şimdi bu süreç, 31 Mart 2023'te İstanbul İl Başkanlığımıza bir saldırı olmuştu. Bu saldırı olduğu gün, Genel Başkan ile bir gerginlik yaşadık. Ben son zamanlarda kendi koruma ekibinin, kendi genel başkanlık katının işine karışmıyordum. Orası başka bir alan, kendi özel kalemi karışıyordu. Oraya hatırlarsanız korumaları gelemedi. Nedeni onların oteli uzaktaydı. Uzakta olmasının sebebi ben değildim. Ama orada bir gerginlik yaşadık. Ben neticede 55 yaşında bir aile babasıyım ve kırıldım Sakarya'ya geri döndüm. Korumalarının gelememesinden beni sorumlu tuttu. Akşener'e yakın olan oteli korumaları beğenmemişti. Ben de karşı çıkmıştım ama çok da müdahale edemiyorsunuz. Sakarya'ya geri dönerken beni aradı 'geri dön' dedi. Ben de o halde geri dönmedim.
"AKŞENER'İN OĞLU EVİME GELDİ"
Oğlu Fatih Akşener, evime geldi. Ben aslında bu dönem aday olmayacaktım. Gördüğüm başka şeylerde vardı ama bu son damla olmuştu. Ben siyaset defterini o gün kapatmıştım. Ama oğlu Fatih Akşener 23 saatten fazla oturdu. "Ben bir şey istemiyorum, siyaset sahnesini kapatacağım" dedim. Akşener'in oğlu "bunu biz anlatamayız" dedi. Ben de "anlatırım, bir hastalık bahane ederim, işimi gücümü bahane ederim, sessiz sedasız bırakmak istiyorum" dedim. Genel başkanın yalnız kalacağını söyleyince aday oldum. Seçim sürecinde genel başkanla birlikte çalıştım. Genel başkanın yanında olmam gerekiyordu ama Sakarya'da olmam gerekiyordu. Sonra Sakarya'da olamayınca eşim bir adaymış gibi 3. Sıra milletvekilimizin yanında aday gibi çalıştı, benim yokluğum konuşulmasın diye. Orada da kırıcı şeyler, hak etmediğimiz şeyler söylendi.
"PARAYLA VEKİLLİK SATILDIĞI İDDİA EDİLDİ"
Seçimle kongre arasında GİK toplantısı oldu. Seçimden sonra kongreden önce. Şimdi bu para mevzuları konuşulmaya başlandı. Partinin içinde bazıları "para ile milletvekilliği satıldığını" iddia etti. Ben bu toplantıda "bakın boş konuşmaya gerek yok, söylediğiniz şahıslardan bir tanesi bile Dikbayır'a veya İYİ Parti'ye bağışta bulundum" desin "milletvekilliğinden istifa edeceğim" dedim. Bu konu orada bitti. Bu bir rahatsızlıktı. Bizim tüzüğümüzde genel başkanın yüzde 5 hakkı var, istediği 30 vekili istediği yerden aday koyabilirdi. Bu kongre süreci geldi.
"BEN İSTİFA EDERİM' DEDİM"
Ben son kongreden önceki kongrede ikinci çıkmıştım, 1 oy farkla. Peki bu kongrede bu kadar az oy aldım? Orada bir çalışma gördüm. Kongreden sonra bizim bir kadın kotasında hata yapıldığını gördük. Bizde yüzde 25 kadın kotası var. Akşener beni aradı "hata yapıldı, birinin istifa yapılması lazım" dedi. "Ben istifa ederim" dedim. İlk kongrede de bir hata olmuştu, ben istifa etmiştim parti rahatlasın diye. Son kongrede bu yapılan yanlıştan dolayı GİK'ten istifa ettim. Daha sonra bayramdan sonra Akşener'in evine gittim "genel merkezden uzaklaşmak istiyorum" dedim. O da ısrar etmeden "tamam" dedi. Anladım ki benimle çalışmak zor olmaya başlamış. Bunlar problem değil, bunu en iyi Akşener bilir.
"PARTİNİN PROTOKOL MÜDÜRÜ BENİ ÇİZDİRMEK İÇİN ÇALIŞMA YAPTI"
Ben Genel Başkan'a anlatım. Siyasettir bu, siyasetin içinde partilerin içinde ufak ufak rekabetler olabilir. Beni Koray Aydın çizebilir çizdirebilir, siyasetçi. Metin Ergun çizdirebilir, Dursun Ataş çizdirebilir ama bu çalışmanın içinde protokolde görevli Esma Beker'in çok yakını Sinan İnce diye bir arkadaş var beni kongrede çizdirmek için çalışma yaptı. Akşener'den görevden almasını beklerdim, yapmadı. Bu bende derin bir kırgınlık yarattı.
"MİLLETVEKİLLERİNDEN PARA İSTENDİ"
Bundan sonra meclis tatil oldu. Biz meclise girdik, Ekim 1520 gibi falandı, milletvekillerinden para istendi. Kiminden 1 milyon TL kiminden 500 bin TL , isim isim para istendi. İşin başlama yeri burası. Ben buna önce cevap vermedim. Bizden ayrılan Nebi Hatipoğlu bana soran ilk odur. 'Partinin parası mı yok neden bizden para istiyorlar?' dedi. Bunu bana sormanıza gerek yok ben bundan 3 ay önce kongrede yaklaşık 130 milyon TL parayla partiyi devrettim dedim. Seçim kazanılsın kazanılmasın bir parayı bütçenize ayırmak zorundasınız. Ocağın sonuna kadar yetecek parayı ben ayırdım. Biz 2022'yi 65 milyon TL ile bitirdik. Ben 6 ay için yaklaşık 130 milyon ayırdım. Orada parti eksi 16 milyonda denildi. "Olamaz" dedim, siyasi partinin parası ya vardır ya da yoktur. Geçenlerde parti bütçesini açıkladılar, 27 milyon TL paramız var dediler. Ben haklı çıktım gene. Bunu genel başkana "Ümit Dikbayır partinin parasına ne oldu? diye hesap soruyor" diye götürdüler. Bizim şirketimizde bu kadar para konuşulmuyor.
"AKŞENER İLE BENİM ARAMA FİTNE SOKMAK İSTENDİ"
Genel başkan ile benim arama fitne sokmak, duvar sokmak için bunlar söylendi. Ben yıllarca iftiralarla uğraşmış genel başkanın iftiralar üzerinden nasıl gittiğini hala anlamış değilim.
"ESMA BEKER "DİKBAYIR'IN AKÇELİ İŞLERİ VAR MI?" DİYE BELEDİYELERİ ARAMIŞ"
Genel başkan diyor ki "bir milletvekili tarafından benim hesaplarım araştırılmış." Uğur Poyraz "bu içeriden mi dışarıdan mı" deyince genel başkan "hayır içeriden" diyor. Baktık, kendimizden asla şüphelenmeyiz ama arkadaşlarımıza da konduramadık. Bizim vekillerimizden kimseye konduramadık. Kim genel başkanın ailesinin hesaplarını merak etsin? Bu bir suçtur. Bu dedikodular büyüdü. Ben bu süreçte Özel Kalem Müdürü Esma Beker'in Ankara, İstanbul belediyelerini arayıp "Ümit Dikbayır'ın sizinle akçeli işleri var mı?" diye araştırdığını duydum. Hiç ses etmedim, çünkü ben kendimi biliyorum. Aradığı kişileri söyledi bana. Ben bir kere bile kimseyi arayıp böyle yapıyor demedim. Belediyelerle iş yapıyor dedikodusu çıktı. Genel başkanın bunlara itibar etmeyeceğini düşünüyorum.
"BELEDİYELERLE İLİŞKİMİ ORTAYA ÇIKARSINLAR İSTİFA EDERİM"
Benim, ailemin, sülalemin belediyelerle ticari ilişkisini ortaya çıkarsından bugün milletvekilliğinden istifa edeceğim.
"AKSAKALLI İŞ ADAMLARINDAN PARA ALIP ESMA HANIMA VE KOCASINA VERDİĞİNİ SÖYLEDİ"
Aksakallı sonra iş adamlarından para alıp getirdiğini söyledi. "Nasıl yani" dedim? Orada ben başka bir şey gördüm. "Ben bu partinin mali işler başkanıyım, senden bana para gelmedi?" dedim. Aksakallı "Ben Esma hanıma verdim, kocasına verdim" dedi. Oradan bana veya partinin kasasına para gelmedi. Aksakallı bana bir kuruş vermedi.
"GENEL BAŞKANLIK KATINDA BİRİSİYLE İLİŞKİSİ VARDI"
5 sene önce partiden atılmış bir kız, neden atıldığını biliyorum. Bu kız genel başkanlık katında birisiyle ilişkisi vardı. İsmini söylemeyeceğim, ikisinin de ailesi var. Bu işleri öyle ortaya atmak kolay değil. Ben isim söylersem bu insanların yuvası yıkılır. Bu işler kolay değil. Ben o zaman bu ilişkiyi fark ettim. Bu herife dedim ki "bu ilişkiyi bitir, bu iş genel başkana zarar verir, yoksa genel başkana söylemek zorunda kalırım" dedim. Bu çocuk, ilişkiyi bitirecek ama doğal olarak kıza da söyledi. "Ümit Dikbayır fark etti" derken, kendi şeyinde yakalanıyor. Sonra bu çocuk, özel kalem Esma Beker bu işi kapatıyor. Kızı işten çıkartıyorlar ama bu kız benden dolayı çıktığını zannediyor. Şimdi bir nefret var, birkaç yerde yazmış çizmiş. Ben de kendimden emin olduğum için yanıt vermedim. Şimdi bu kızdaki nefreti bildikleri için 5 sene sonra "biz sana yeniden iş vereceğiz" diyorlar. Eline muhtemelen üç beş kuruş para verecekler. Kızcağız da nasıl bir çaresizlik içindeyse "yaparım" diyor. Partiden de iki şahit, ortada hiçbir şey yok. Ben diyorum ki yukarıda Allah var. Benim bu kızla bir resmim, videom, konuşmam, HTS kayıtlarına girsinler bu kızla telefonum 1 dakika yan yana gelmiş mi? Alnım açık, yüzüm pak.
"YÜREKLERİ YETİYORSA 5 DAKİKA DELİKANLI OLUP TACİZ MADDESİYLE BENİ İHRAÇ ETSİNLER"
Beni sadece bundan disiplin kurulundan atamıyorlar, bu yüzden yanına birkaç şey daha ekliyorlar. Medyada partiyi yıpratıyorlar diye. Yürekleri yetiyorsa 5 dakika delikanlı olup tek maddeyle beni ihraç etsinler. Taciz davasının tek maddesiyle beni ihraç etsinler. Bu işe kim alet oluyorsa kim yalancı şahitlik yapıyorsa hepsiyle tek tek hukukun önünde hesaplaşacağım.
"ESMA HANIM, KORUMANIN KARDEŞİN İŞTEN ÇIKARTTI"
Genel başkanın yanında bir koruma arkadaşımız vardı, Esma Hanım ile anlaşamadı. Bir yıl önce gönderdiler koruma arkadaşımızı. Bu arkadaşımızın Antalya'daki kız kardeşi asgari ücretle belediyede büfede çalışıyor. Esma Hanım o kurumun genel müdürünü arayarak bu kızı işten çıkarttı. O kızın ne günahı var?