Kağıt fiyatı dolara bağlı olarak 3 kat arttı. Kamu kurumları ise doların yazılı basını boğmasını kenardan izliyor.
Gazeteler kağıt fabrikası kuramaz. Bu görev kamunundur. Yazılı basına kağıt temininde kolaylık sağlanması hem kamu çıkarları ve güvenliğinin hem de basın özgürlüğünün şu anda en önemli koşuludur. Devlet kağıt tedarikine ve üretimine kayıtsız kalamaz. İthal kağıtla milli basın olmaz. Yerli ve milli siyasetler ithal kağıda yazılamaz!
Aydınlık yöneticileri yıllardır kağıt sorunuyla uğraşıyor. Gazetenin yayınına ayrılması gereken zaman ve emek zorunlu ihtiyaçların teminine harcanmaktadır. Kamu, kamu görevini yaparsa gazeteciler de gazetecilik yapabilir.
Öncelikli olarak kağıtta gümrük vergileri ve benzeri yükümlülükler sıfırlanmalıdır. Eşzamanlı olarak Basın İlan Kurumu ilan tarifelerine kağıdın sürekli artan maliyetini göz önünde bulundurarak zam yapılmalıdır. Yazılı basına düşük faizle kredi ve teşvik paketleri hazırlamak da hızla gündeme alınmalıdır. Yazılı basının baskı güvenliğini sağlamak, kamunun ertelenemez görevidir. İkinci olarak kağıt üretimi konusunda gerekli yatırımların hızla yapılması gerekiyor. Kağıt fabrikası olmayan ülkelerin yazılı basını özgür olamaz. Kağıdı olmayan bir devlet yazılı basınını doların insafına terk eder! Pek çok devlet kağıt tedarikinde ulusal gazetelerini eşit bir şekilde doğrudan desteklemektedir.
Ekonomik koşullar basın özgürlüğünü sınırladığında devlet yayım özgürlüğünü sağlamakla yükümlüdür. Bir hak talebinde bulunmuyoruz, Anayasal bir görevi hatırlatıyoruz!
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’ne, Türkiye Basın Konseyi’ne ve Türkiye Gazeteciler Sendikası’na açıklamaları için teşekkür ediyoruz.