Akşener'in Türk dünyasından sorumlu eski danışmanı Vedat Yenerer Türkiye Gazetesi'ne dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Türk milliyetçilerinin partiden dışlandığına dikkat çeken Yenerer, özetle şunları söyledi:
İyi Parti'de bazı açıklamaların zayıf kaldığını ve toplum tarafından anlaşılmadığını düşünüyorum. Özellikle HDP konusundaki açıklamalar yetersiz. Ben İyi Parti'deyken PKK ile HDP'nin aynı şey olduğunu söyleyenlerden birisiydim. İyi Parti, tamamen Türk milliyetçileri tarafından kurulmuş ve oyunun yüzde 90'ı Türk milliyetçileri tarafından verilmiş olsa da partide ciddi bir dönüşüm var. Yetki verilenler ve Genel İdare Kurulu'na alınanların profillerine bakıldığı zaman yönetim; sahada çalışan, toplumda karşılığı olan, cesur ve vatanmillet için çıktığı yolda İyi Parti'nin doğru bir parti olduğunu düşünerek, bu çatı altına girip savaş veren milliyetçilerin başlarına çatıyı çökertti.
İttifaklar söz konusu olduğu zaman 'HDP'den uzak duruyoruz' diyenlerin, HDP'den hiçbir farkı olmayan Ahmet Davutoğlu'nun partisiyle ya da HAMAS'ın Türkiye'den gönderilmesini protesto eden DEVA Partisi'yle ne farkı var? Millet İttifakı, HDP ile belki iş birliği yapmayacak ama bunlar varken HDP'ye zaten gerek yok, bir farkları yok.
CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu Anayasa çalışması hakkında çok ciddi açıklamalar yaptı. Bu konuda tek konuşmayan kişi, maalesef iki dönemdir genel başkan yardımcısı olarak görev verilen Ahmet Kamil Erozan'dır. Ayrıca, Erozan'ın Libya Tezkeresi sırasında soru önergesi verdi. Bir diplomat, yurt dışına giden askeri envanteri, insan sayısını, sivillerin kim olduğunu sormaz. Sana ne sivillerin kim olduğundan. Bunlar askerî personel olabilir, MİT'çi olabilir, görevli işçi veya görevli memur olabilir. Vekili olduğun Bursa halkına 'Ey ahali ben sizler için bu bilgileri sordum' dedin mi? Cevabını aldığında da bunu açıkladın mı? Yok. Tesadüfen öğreniyoruz ki böyle bir şey sormuş. Ben de buradan soruyorum: Ahmet Kamil Erozan, sen bu bilgileri kime vermek için istedin? Sayın Akşener, bunları bilerek ve isteyerek tutuyorsa o zaman duruşları aynıdır. İçeride samimi Türk milliyetçileri göreve getirilmiyor, görevden uzaklaştırılıyor. Kalanların da pasifize edildiklerini veya birtakım idealler uğruna sessiz kaldıklarını düşünüyorum. Sessiz kalmak da bu politikaya ortak olmaktır.
FETÖ açıklaması
Bugüne kadar birçok iddia ortaya atıldı. Hatta içinde benim de olduğum bir video filminde 'Bu partiye halası, dayısı, eniştesi FETÖ'cü olan giremez' dedik, hepsi girdi. Girdiğini herkes görüyor. Benim ailemde ve sülalemde FETÖ'cü yok ama İyi Parti'ye yönetici yapılanların arasındakilerin ailesinde ve sülalesinde FETÖ'cü olan çok.