Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından şikayet üzerine başlatılan soruşturmada cezaevine ait güvenlik kamerası görüntüleri inceleme altına alındı. Bilirkişi tarafından hazırlanan görüntü izleme raporunda, Barış Pehlivan'ın görevli infaz koruma personelleri tarafından kayıt işlemleri ve üst aramasının yapıldığı ardından koğuşa yerleştirildiği, herhangi bir fiziki müdahale ya da gayri nizami hareketin yaşanmadığı ifade edildi.
DARP VE CEBİR GÖRMEDİM DİYE İMZA ATMIŞ
Savcılık soruşturma kapsamında, Barış Pehlivan'ın cezaevine kayıt sırasında 'Darp ve Cebir görmedim' yazılı kağıdı imzaladığını, doktor tarafından darp görmediğine dair yazılı tutanakların da bulunduğunu tespit etti.
'BANA BARIŞ BEY DİYECEKSİNİZ'
Pehlivan'ı darp ettiği iddiası ile ifadesi alınan infaz memuru M.B., olay günü yaşananları şu şekilde anlattı:
"Barış Pehlivan cezaevine kaydedilmesi için kayıt odasına getirildi. Ben de bu sırada polis memurlarını göndermek için kapıya çıkmıştım. Barış Pehlivan'ın başgardiyana yönelik, 'Benimle konuşurken Barış Bey diyeceksiniz. Benimle bu şekilde konuşamazsınız' şeklinde konuştuğunu duyunca kendisine 'Burası devlet dairesidir, kimseye ayrım yapılmadan isim ve soy ismi ile hitap edilir. Lütfen sessiz olun' dedim. Kesinlikle hakaret içerikli sözler söylemedim ve darp etmedim."
Savcılık soruşturma kapsamında dosyada darp ve hakaret olmadığına kanaat getirip kovuşturmaya yer olmadığına yönelik karar verirken Oda TV ise Barış Pehlivan'ın darp edildiğine yönelik algı operasyonunu farklı bir noktaya taşımak adına bugün başka bir operasyona imza attı. Darp anına ilişkin olduğu iddia edilen bir görüntü yayınladı ama görüntüde hiçbir şey belli değildi. Görüntüleri izleyenler hiçbir şey anlamasa da Oda TV algı amaçlı haberini saatlerce manşette tuttu.
SABAH ise bu algı operasyonuna son noktayı koyacak belgeye ulaştı. Belgede Barış Pehlivan'ın kendi cezaevine kayıt sırasında 'Darp ve Cebir görmedim' yazılı kağıt imzaladığı görülüyor. Kağıtta Pehlivan'ın kendi el yazısı ve imzasının yer alması dikkatlerden kaçmıyor.
İDDİANAME'DE DEZENFORMASYON FAALİYETİ UNUTULMADI
Barış Pehlivan'ın darp iddialarına İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından MİT şehitlerinin ifşa edilmesi ile ilgili hazırlanan iddianamede de yer verilerek söz konusu haberlerin kasıtlı olarak verildiği, soruşturmayı itibarsızlaştırmak adına darp iddiaların yayınlandığına işaret edilmişti. İddianamede söz konusu dezenformasyon faaliyeti şu şekilde anlatılmıştı: MİT'in görev ve faaliyetleri kapsamında devletin gizli kalması gereken bilgilerini açıklayan, yayınlayan, yayan ve MİT mensuplarını açık kimlik, görev ve unvanlarıyla birlikte ifşa eden şüphelilere yönelik soruşturma başlatılmasının ardından, soruşturmayı itibarsızlaştırmak amacıyla bir çok dezenformasyon faaliyeti gerçekleştirilmiştir.
GERÇEK DIŞI HABERLERLE SORUŞTURMAYI İTİBARSIZLAŞTIRDILAR
Bu kapsamda; Şüpheli Barış Pehlivan'ın tutuklu olarak bulunduğu Silivri Cezaevi'nde 06 Mart tarihinde darp edildiğine ilişkin 07 Mart tarihinde gerçek dışı haberler yapılmıştır. Haberler üzerine Silivri ve Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından gerekli araştırma ve idari soruşturmalar yapılmış, tüm kamera kayıtları incelenmiş ve haberlerin gerçek dışı olduğu anlaşılarak Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca konuyla ilgili basın açıklaması yapılmıştır. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığımızın basın açıklamaları sonrasında Barış Pehlivan'ın avukatı tarafından dilekçe ile "müvekkilinin cezaevinde darp edildiğine" dair şikayeti üzerine Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma sonucu "müştekinin darp edildiğine ilişkin soyut iddiadan başka herhangi bir delil bulunmadığı gibi adli hekim raporları, kamera görüntüleri ve tanık beyanlarına göre müştekinin darp edilmediğinin sabit olduğu" gerekçesiyle Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verildiği anlaşılmıştır.
Bilindiği gibi operasyon sitesi Oda TV'nin Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan'ın MİT şehitleri ve ailelerinin deşifre edilmesi amacıyla sitede yayınlanan haberin mimarı olduğu ortaya çıkmıştı. Fotoğrafları Oda TV'ye gönderen yerel gazeteci Hülya Kılınç Pehlivan ile irtibata geçtiğini haber ve fotoğrafları ona gönderdiğini kaydetmişti. Pehlivan da ifadesinde iddiaları kabul etmişti.