Kafeler, oteller ve restoranlar ne zaman açılacak, sorusunun yanıtı son günlerin en çok araştırılanları arasında öne çıkıyor. Bilindiği gibi, kafeler, restoranlar ve otellerin faaliyetleri koronavirüs önlemleri kapsamında geçici bir süreliğine durdurulmuştu. Sosyal hayatta normalleşme süreci 11 Mayıs itibarı ile başlarken oteller ne zaman açılacak sorusunun yanıtı da merak konusu oldu. Koronavirüs vakalarının ardından restoranlar, kafeler, lokantalar ve otellerin faaliyetleri geçici bir süreliğine durdurulmuştu. Öyle ki, İçişleri Bakanlığı tarafından restoranların masa servisi hizmeti yasaklanmış; sadece gel al ve paket servis yapmalarına izin verilmişti.
İstanbul, Şile'de, koronovirüs salgını nedeniyle düzenleme yapan oteller müşteri almaya başladı.
İstanbul'un tatil ilçesi Şile'de oteller "sosyal mesafe" ve "hijyen" kurallarına göre oda, bahçe ve salonlarını yeniden düzenledi. Oteller yavaş yavaş müşteri almaya başladı. Sokağa çıkma kısıtlaması ve şehirlerarası seyahat engeli nedeniyle çok sayıda İstanbullu, 4 günlük süreyi Şile Ağva'daki otellerde konaklamayı tercih etti. Ağva'nın, İstanbul sınırları içinde ancak doğayla iç içe olması tercih sebebi. Göksu Nehri kıyısındaki bir otel ise, Koronavirüs nedeniyle 1 ay boyunca kapalı kaldıktan sonra, bir dizi önlem alarak rezervasyon taleplerini karşılamaya başladı. 'Sosyal mesafeli' denilebilecek bu otelde bulunan 13 oda, birbirinden bağımsız. Misafirler odalarına girip çıkarken birbirleriyle karşılaşmıyor. Otelin restoran bölümü servise kapalıyken, misafirlerin yemek yedikleri açık alanda ise masalar arasında en az 4'er metre mesafe bulunuyor. Ayrıca isteyen misafirler yemek servislerini odalarında alabiliyor. Otelin belirli noktalarına yerleştirilen maske ve dezenfektanlar ise misafirlerin kullanımına hazır.
ODALAR BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ, MASALAR ARASINDA EN AZ 4 METRE VAR
Özellikle sosyal mesafe kuralına uygun düzenlemeler yaptıklarını dile getiren Otel işletmecisi Nuriye Canefe, şöyle konuştu:
"Burası, Türkiye'deki Küçük Oteller Derneği'ne de üye olan hakikaten küçük bir otel. Bizim 13 odamız var. Koronavirüs ile ilgili haberler gelmeye başladığında biz tedbir olarak oteli kapattık. Bütün personelimizi izine çıkarttık ve süreci takip etmeye başladık. Çünkü ne olacak onu bilmiyoruz. Gelişmeler nasıl olacak, bu virüs iyice yayılacak mı bilmiyoruz. Ve almamız gereken tedbirleri, profesyonel tedbirlerin neler olduğunu bilmiyoruz çünkü hep beraber öğrendik bu süreç içinde. Bir ay tam kapalı kaldıktan sonra, yavaş yavaş araştırmaya başladık çünkü bir takım bilgiler de oluşmaya başladı. Yine dernek içindeki diğer otellerle de görüş alışverişi yaparak, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın yaptığı, Sağlık Bakanlığı'nın yaptığı bir takım açıklamalardan da feyz alarak bir hazırlık süreci geçirdik. Bunun içinde personelin eğitimi vardı, müşteri ile olan ilişkilerinde nelere dikkat edecekler, sosyal mesafe kuralını nasıl uygulayacağız bunları oturduk çalıştık. Biz herkesin uyguladığı, yeterli deneni de biraz abarttık. Şu anda oturma düzeninde 4 metreyi bulan bir mesafe yarattık. Bizim otelimizin konumu biraz daha avantajlı çünkü bütün odalara dışarıdan giriş imkanı var. Dolayısıyla bir koridor üzerinde gidip de odalara girilmiyor. Misafirler birbirleriyle karşılaşmıyor. Buna rağmen biz, bir oda dolu bir oda boş şeklinde rezervasyon kabul etmeye başladık. Genel kullanım alanları yani kapalı yerleri kapattık. Artık bahçeyi kullanabildiğimiz için de, buradaki kullanım alanlarındaki mesafeyi 4 metre hatta bazı yerlerde daha fazla olacak şekilde ayarladık. Ayrıca bu dönemde biz odaların içlerine ve balkonlarına da masalar koyduk. Odalarından çıkmak istemeyen misafirlere ise odalarında servis yapılıyor. Zaten bundan sonrası da misafirlerin dikkati"
OTEL ÇALIŞANLARI KULLAN AT ÖNLÜK, ELDİVEN, BONE, MASKE KULLANIYOR
Otel çalışanlarının da önlemlerini sıkı tuttuğunu dile getiren Canefe, "Zaten onların ilk eğitiminde sürekli, her yaptığınız hareketten sonra ellerini yıkamaları vardı. Antibakteriyel ürünler kullanılacak, maskesiz kesinlikle misafirin karşısına geçmek yok. Mutlaka bone takılacak ve üzerlerinde tek kullanımlık önlükler olacak. Bu şekilde misafire yaklaşacaklar. Ellerinde sık sık değiştirilen eldivenler olacak ve yine onlar da misafire hizmet ederken, sosyal mesafe kuralına uyacaklar. Misafirin arkasında durup da servis yapmak artık yok. Uzaktan servis yapmak zorundayız" şeklinde konuştu.
ODALAR 24 SAAT HAVALANDIRILIP ÖZEL MAKİNELER İLE DEZENFEKTE EDİLİYOR
Odaların temizliğinde özellikle bakteri ve virüslere karşı profesyonel ürünler kullanmaya başladıklarını söyleyen Nuriye Canefe, "Alkol bazlı ürünler kullanmaya başladık. Normal temizliğin arkasından bu alkol bazlı ürünler kullanılıyor. Bir de ayrıca nano gümüş iyon dezenfeksiyonu yapıyoruz. Onun makinesini aldık. İlacını aldık ve her temizlikten sonra bu dezenfeksiyon yapılıyor. Bugün çıkan oda, bugün bir daha satılmıyor. Bir gün havalandırılıyor, sonra temizliği ve dezenfeksiyonu yapılıyor. En sonunda da ozon ile son dezenfeksiyonu yapıp, odayı kapatıyoruz. Virüs öncesi çamaşırlarımızı ise çamaşırhaneye gönderiyorduk. Onların da tabii bu dönemde kendilerini ne kadar hazırladıklarını bilmiyoruz. Bu çamaşırların 90 derecede yıkanması gerektiğini okudum. Bunu görür görmez, çamaşır işini içeri aldım. Şimdi çamaşırlar da burada yıkanıyor, dışarı gitmiyor" ifadelerini kullandı.
"TALEPLER SANKİ HİÇ VİRÜS YOKMUŞ GİBİ"
Tedbirler kapsamında 13 odalı otelde yalnızca 7 odaya misafir kabul ettiklerini ifade eden Canefe, "Rezervasyon talepleri var. Talepler sanki hiç virüs yokmuş gibi. Kapasiteyi düşürdük. 13 odamız var ama biz bu söylediğim mesafeleri sağlayabilmek için, maksimum 7 oda almaya karar verdik. Sanki hiçbir şey yokmuş gibi bir talep var. Biraz ürkütücü" diye konuştu.
NEHİR MANZARALI 'OFİS'
Öte yandan otelin toplu olarak kullanımına kapalı olan kış bahçesi bölümünü ise, 10 gündür evden çalışma düzenine geçen bir misafir kullanıyor. Karantina sürecinde apartman dairesinde bilgisayar başında çalışmak istemeyen otel müşterisi, bilgisayarını ve işle ilgili tüm evraklarını yanına alarak, kendisi için ayrılmış nehir manzaralı kış bahçesini adeta ofise çevirmiş.
Müşterilerinin her gün sabah 08.30'da odasından kış bahçesinde inerek, 18.00'a kadar çalıştığını anlatan Canefe, "Onlar çok erken bir tarihte evden çalışma sistemine geçtiler ve çok bunaltıcı olduğunu söylüyordu. Dedi ki 'Gelip orada çalışabilir miyim? Bana özel bir alan bırakabilir misiniz?' Biz de tabii dedik. Zaten kış bahçesi kapalı. O alana kimseyi almıyoruz. Orayı ona verdik. İstediği gibi kullanıyor, kapısını kendisi açıp kapıyor. Sabah 8 buçukta odasından iniyor, bilgisayarını açıyor. Akşam 6'ya kadar çalışıyor. Arada telefonda konuşurken rahatlıkla çıkıp telefonla konuşuyor. Bize bir zararı yok, karnı acıktığı zaman yemek istiyor. Nehir manzaralı ofis kullanıyor" dedi.
"APARTMAN DAİRESİNDE BUNALACAĞIZ DEDİK, AKLIMA AĞVA GELDİ"
Sokağa çıkma kısıtlaması süresince apartman dairesinde kalmak istemediklerini söyleyen otel misafiri Zeynep Aydoğan, "İstanbul'da Nişantaşı'nda apartman dairesinde oturuyoruz. Bunalacağız dedik. Benim aklıma en yakın Ağva geldi. Ve tesadüf bulduk bu oteli. Sorduk ve çok septiklerdi. Bize ozonla odaların temizlendiğini, sosyal mesafe kuralına çok dikkat ettiklerini özellikle ima ettiler. Onun üzerine burayı tercih ettik. Ağva İstanbul'a çok yakın bir yer, çok da doğası güzel. Hava sıcaklığı da bu hafta sonu çok yüksek olacak biliyorsunuz. O yüzden buraya gelmeyi tercih ettik" ifadelerini kullandı.