Şanlıurfa Barosu, geçen yıl başlattığı Saidi Nursi’nin kemiklerini arama ve bulma faaliyetine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvuruyla devam etti, yine sonuç alamayınca mahkemeyi kınadı.

FÜSUN İKİKARDEŞ

Baro, 12 Temmuz 2017 tarihini ‘Saidi Nursi’nin mezarının parçalanarak naaşının kaçırılmasının yıldönümü’ ilan etmiş, bu tarihte kemiklerin bulunması ve mezarına iadesi talebiyle kamu davası açılması talebiyle suç duyurusunda bulunmuştu. Açıklamada, suç duyurusunun yapıldığı gün kabul edilmesinden övgüyle söz edildi ve Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın "hızlı ve etkin bir şekilde soruşturmayı yürütmesinden" memnun kalındığı dile getirildi. Ancak, Şanlıurfa Barosu olayın zamanaşımına uğradığını gerekçe göstererek takipsizlik kararı verdi. Şanlıurfa Barosu, takipsizlik kararını alınca, itiraz etti. Sulh Ceza Hakimliği itirazı dikkate almadı. Bunun üzerine Baro, 18 Temmuz 2018’de AİHM’e başvurdu.

TÜRKİYE ALEYHİNE YOL GÖSTERDİ

AİHM başvuruyu kabul edilemez buldu. Şanlıurfa Barosu, konuya ilişkin, "Baromuzun başvuruda belirttiğimiz ihlallerin mağduru olmayışını bahane etme kolaylığına ve acizliğine kaçarak dosyayı usulden reddetmiştir" açıklamasında bulundu. Baro, Saidi Nursi’nin kemikleriyle ‘İnsan haklarına saygı ilkesi’ arasında bağ kurarak AİHM’ye Türkiye’nin geçmişiyle yüzleşmesinin yolunu açabileceğini öne sürerek şöyle akıl verdi: "Halbuki Mahkeme, rahatlıkla İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşmede yer alan 35. Maddesinin 3. Fıkrasının ‘b’ bendinde belirtilen, başvurucunun önemli bir zarar görmemiş olmasına rağmen sözleşme ve protokoller ile güvence altına alınan ‘insan haklarına saygı ilkesi’ gereğince başvurumuzu esastan inceleyip vereceği bir ihlal kararıyla Türkiye’nin bu konuda geçmişiyle yüzleşmesinin yolunu açabilirdi."

DEMİRTAŞ’A ÖZGÜRLÜK ANDIMIZ’A YASAK

Şanlıurfa Barosu, geçen 8 aralıkta binasının kapısında ‘Adalet Nöbeti’ tutarak HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a özgürlük istemişti. Baro Başkanı Abdullah Öncel, AİHM’nin Demirtaş kararının Türkiye yansımalarını kaygıyla takip ettiğini belirtmişti.

DANIŞTAY’IN KARARINA DA BEĞENMEDİ

Şanlıurfa Barosu, 23 Ekim 2018’de de yine bir basın açıklaması yaptı. Bu kez konu Danıştay 8. Dairesi’nin Andımız’ı 2013 yılında yasaklayan kararın iptaliydi. Açıklamada, Danıştay için "Hukukun temel ilkelerini esas ve usul bakımından görmezden gelerek keyfilik kokan bir gerekçeyle iptal kararı vermiştir" denildi. Açıklama şöyle bitirildi: "Sivil ve siyasi hayatı daraltan bürokratik merkezlerin vesayetine kapı aralayan iş bu karardan temyiz incelemesini yapacak olan İdari Dava Daireleri Kurulu kararıyla dönüleceğini umut ediyoruz. Böyle bir kararın verilmesi yüksek yargıya generaller tarafından verilen 28 Şubat brifinglerinin etkisinin süregeldiğinin işareti olarak görülmelidir. Yargı kararlarıyla toplumdaki farklı renkler, diller ve inanışların tek tipleştirilmeye çalışılması toplumsal barışa hizmet etmemektedir."


Aydınlık