Kudüs Araştırmaları Platformu, dijital ortamda İsrailFilistin meselesi üzerine seminer serisinin ikincisi "Ilan Pappe: İsrail'in Yeni Tarihi" oturumunu düzenledi.
Pappe, Mavi Marmara olayının 10. yılının Gazze'de yaşanan zulümün devam ettiğini hatırlatması açısından önemli olduğunu söyledi. Gazze'de yaşanan ablukanın yeni tip koronavirüs (Kovid19) salgınından daha kötü olduğunu vurgulayan Pappe, buradaki insanların halen temiz su, ilaç, yiyecek gibi temel malzemelerden yoksun olduğunu hatırlattı.
Mavi Marmara olayının insanlara dayanışmanın önemini de gösterdiğinin altını çizen Pappe, "Böylesine hayatlarını kaybetme pahasına kararlı insanlar oldukça İsrail ve ABD'nin bölge için planları işe yaramayacak." ifadesini kullandı.
Pappe, İsrail'de gizlilik kaidesi nedeniyle diplomatik arşivlerin 30 sene, askeri arşivlerin ise 50 sene sonra açıldığını, 1948'te İsrail'in kuruluşu esnasında yaşananları öğrenmek için 1980'lere kadar beklemeleri gerektiğini anlattı. O dönemde doktora öğrencisi olduğunu ifade eden Pappe, arşivlerdeki kaynakları incelediğinde, resmi İsrail'in kuruluşu miti ile gerçeklerin uyuşmadığını gördüğünü aktardı.
İsrail'in 1948'de yaşananları Davud ve Golyat'ın kavgası gibi güçsüz İsrail'in Arap devletlerini yenişi gibi mitolojik bir olay olarak göstermeye çalıştığına değinen Pappe, "Oysa bizim arşivlerde bulduklarımız resmi öğretiden farklıydı. Filistinliler kurbandı, oysa bize tam tersi öğretilmişti. Filistinlilerin sistematik şekilde sürülmesinin 1948'den önce planlanmaya başlandığını gördük." diye konuştu.
Ilan Pappe, şöyle devam etti:
"Etnik temizlik operasyonu, 1948'deki savaştan önce başladı ve sürdü. Büyük FelaketNekbe sırasında Filistin nüfusunun yarısı göç etmek zorunda kaldı ve köyleri yıkıldı. 1980'lerde diplomatik arşivler açılınca İsrailliler yavaş yavaş gerçekleri öğrenmeye başladı. Bizim gibi farklı bir öğreti sunan tarihçilere ilk başta karşı çıktılar ancak 1990'larda bir yumuşama oldu. İkinci İntifada'nın başlamasıyla hain ilan edildik ve bazı arkadaşlarım pozisyon değiştirdi."
Pappe, 2000'den sonra İsrail'de sağ siyasetin etkin olduğunu ve aykırı görüşlerin iyice susturulmaya başlandığını kaydederek, "İsrail, siyonizmin daha sert versiyonu olan 'yeni siyonizme' geçti." değerlendirmesinde bulundu.
"NEKBE" HER GÜN DEVAM EDİYOR
Filistinlilerin 2000'lerden sonra sözlü tarih yoluyla Nekbe hakkında kendi anlatılarını oluşturmaya başladığını belirten Pappe, "2016'da ABD'ye Trump'ın başkan olarak seçilmesiyle, ABD ve İsrail, Filistinli mültecilerin haklarını tanımamak için Filistin sorununu siyasi değil ekonomik bir sorun olarak gösterme çabasına giriştiler." şeklinde konuştu.
Pappe, 1948'de yaşanan Nekbe'nin bitmediğini, farklı metotlarla Filistin'de her gün yaşanmaya devam ettiğini söyleyerek, son dönemde yaşanan ilhakın da bunun bir göstergesi olduğunu dile getirdi. İsrailli tarihçi Ilan Pappe, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İsrail'in ve ABD'nin tek taraflı politikaları nedeniyle 3. İntifada'ya başlamak için Filistinlilerin hakkı var. Dünyada sivil toplum da artık Filistinlilerin ezilen taraf ve haklı olduğunu görüyor. Filistin sorunu Arap liderlerin umurunda değil ama Arap halkı önemsiyor. Aynı şey pek çok diğer ülke için de geçerli."
"EZİLENLER BERABER ÇALIŞMALI"
Pappe, ABD'nin Minneapolis kentinde, siyahi Amerikalı George Floyd'un polis şiddeti sonucu hayatını kaybetmesinin ardından başlayan olaylarla Filistin sorunu arasında bir bağ olduğuna da ifade etti.
ABD'de Afrikalı Amerikalıların gördüğü muameleyle Filistinlilerin gördüğü muamele arasında benzerlik olduğunu belirten Pappe, "ABD ve İsrail'de yaşananlar sömürgecilik ve beyaz üstünlüğü ile alakalı. Bu nedenle ezilenler beraber çalışmalı." dedi.