İsrail Cumhurbaşkanı İsaac Herzog 910 Mart günlerinde Türkiye’deydi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2008’den beri İsrail’den Türkiye’ye üst düzey ilk ziyaret olma özelliği taşıyan Herzog’un gelişini, “iki ülke ilişkilerinde bir dönüm noktası” olarak niteledi. Ziyaretin, iki ülke arasında enerji alanında iş birliği konusunda yeni bir dönemi başlatacağı ileri sürülüyor. Bu kapsamda, İsrail gazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştırma projesinin raftan indirilği iddia ediliyor. Erdoğan, ortak basın toplantısında Enerji Bakanı’nın İsrail’i ziyaret edeceğini açıkladı.

ABD’YE GİDEN YOL

Biz bugün bu konudaki değerlendirme ve tartışmalara girmeyeceğiz. Herzog’un ziyaretinin nasıl hazırlandığı konusuna odaklanacağız. Ziyaretin hazırlanmasında başrolde New York’tan bir haham, Rabbi Mark Schneier yer alıyormuş. Schneier, Ankara’daki görüşmeden sonra düzenlenen yemekte de bulunmuş. Ama daha önemlisi Schneier’in bu ziyaret hakkında anlattıkları. Schneier, Nisan 2021’de Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Murat Mercan ile buluşmuş. Schneier’in anlatımına göre Mercan ona, “Erdoğan’ın Türkiye ile Amerikan Yahudi Cemaati ile ilişkileri düzeltmek üzerine kendisini yetkilendirdiğini” belirtmiş ve Schneier’in tavsiyesini istemiş. Schneier şöyle diyor: “Ben de ‘dinle’ dedim. Sana tek kelimeyle cevap verebilirim: İsrail. Eğer Türkiye’nin Amerikan Yahudileri, Kongre, yönetim vb. ile ilişkilerini düzeltmek istiyorsanız, bunun yolu İsrail’den geçiyor.” (Times of Israel, 11 Mart 2022)
Sitenin haberine göre, Mercan ile Schneier bu konuyla ilgili uzun bir süre çalışmışlar. Hatta, Schneier’in iddiasına göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, İsrail Cumhurbaşkanı seçilen Herzog’u kutlama telefonu etmesini de kendisi önermiş. Bu öneriyi, 11 Temmuz’da Murat Mercan Schneier’in Sinagogu’na geldiğinde konuşmuşlar ve Erdoğan’a iletmişler.

Times of Israel şöyle yazıyor:

“Washington’da Türk Büyükelçiliği, Erdoğan ve Herzog arasındaki başarılı görüşmeyi kutlamak için Yahudi örgütlerinin başkanlarıyla bir gala yemeği düzenleyecek. Mercan'ın davet ettiği kişiler arasında Isaac Herzog'un kardeşi olan İsrail'in ABD Büyükelçisi Mike Herzog da var.”

KİM BU SCHNEIER?

Schneier, ilginç bir şahsiyet. Etnik Anlayış Vakfı (The Foundation of Ethnic Understanding) adlı bir kuruluşun başkanı. Bu vakfı 1989’da kurmuş. Vakfın amacı, “Yahudi ve Müslüman toplumları arasında anlayışı güçlendirmek” olarak tarif ediliyor. Ama gerçekte, Müslüman toplumu içinde İsrail karşıtlığını yumuşatmak temel hedefi. Ama daha ötesinde üstlendiği bir misyon var. İsrail Cumhurbaşkanı Herzog ile çocukluk arkadaşı olan Schneier’in Körfez şeyhlikleri ile derin bağları var. İsrail’in Körfez ülkeleri ile açılımında da başrolde.
Ardan Zentürk’ün verdiği bilgiye göre, Haham Schneier’in, ABD’de Evanjeliksiyonist lobiden FETÖ’ye uzanan, CIA’nın İslam coğrafyasında organize ettiği zincirde kilit bir rolü var (Ardan Zentürk, Star, 17 Ağustos 2020)

MURAT MERCAN: TÜRKİYE İLE ABD ARASINDA UZLAŞMA ZAMANI GELDİ

Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Murat Mercan’ın Defense One adlı dergide 17 Ekim 2021’de yazdığı “Türkiye ile ABD Arasında Uzlaşma Zamanı Geldi” başlıklı yazıdaki fikirleri, İsrail ile ilişkiler bağlamında sarfettiği emeklerin arka planını anlamaya yarıyor. “Türkiye, stratejik alanlara kötü aktörlerin erişimini engelleyerek, güç dengesinin Büyük Avrasya'daki transatlantik topluluk lehine çevrilmesine de yardımcı oluyor” diyen Mercan şunları yazıyor:
“En önemlisi, Türkiye'nin transatlantik toplumun çabalarına artan katkıları, farklı görüşler ne olursa olsun, Türkiye ile ABD arasında hala aşırı baskı altında hareket edebilen yeni tanımlanmış bir ittifak ilişkisi için bir fırsat penceresi açmaktadır. Türkiye, Büyük Avrasya'daki karmaşık bir fay hatları ağının merkez üssündedir. Türkiye, kriz anında güvenilir bir müttefik, ihtiyaç duyulacağı anda dostluğu temin edebilecek bir güç olarak durmaktadır. Türkiye ve ABD birlikte çalışmalıdır.”

SONU HÜSRAN OLUR

Nedir şimdi bu? Ne yapılmak isteniyor, nereye varılmak isteniyor? Erdoğan’ı bir kaşık suda boğacağını ilan eden Biden yönetiminin, şimdi bunlara bakarak Türkiye’ye yönelik politikasından vazgeçeceği mi umuluyor?
Mesela, Türkiye Mercan’ın bahsettiği rotaya girerse, Yunanistan’daki Amerikan üsleri kaldırılacak mı? ABD, PKK’ya destekten vazgeçip Suriye’nin kuzeydoğusundaki askerlerini çekecek mi? Biden, Türkiye’yi tehdit etmekten, Erdoğan’ı devirmekten vaz mı geçecek?
Bunların mümkün olmadığını anlamak için allamei cihan olmaya gerek yok.
Bizden söylemesi: Mümkün olduğunu sananlar ağır sonuçlarla karşılaşır ve büyük bir hüsrana uğrar


Fikret Akfırat

Aydınlık