Kemal Kılıçdaroğlu’nun selamını almayan ve çocuğuna dokunmasını istemeyen Çorumlu kadın malumunuzdur. Çorum’da etrafındaki orduyla ve onlarca kamerayla sokak turu yapan Kılıçdaroğlu, bir kadına “nasılsınız” diye sormuş, “iyiyim” yanıtını veren kadın devamında Kılıçdaroğlu’nu “çocuklarıma dokunma” diyerek ikaz etmiş, ardından “git buradan” diyerek protestosunu sürdürmüştü.
Geçtiğimiz gün CHP’nin kanalı Halk TV’de İsmail Saymaz işte bu vatandaşımız hakkında konuşuyordu:
“İnsanı insan yapacak bütün değerleri bir utanmaz kadın bir rezil kadın alaşağı ediyor ve Sayın Kılıçdaroğlu’na “git buradan, çocuğuma dokunma” diyor. Asıl senin o çocuğa dokunmaman lâzım. Asıl bu devlet devlet olsa o çocuğu senden alması lâzım. Çünkü böyle bir rezil kadın o çoçuğu gayri insani ne kadar değer varsa onla yetiştirecek. Bu çocuğa bu rezil kadının bu utanmaz kadının doğru bir şey öğretme ihtimali yok”
Dinlerken kulaklarıma inanamadım. Defalarca kez kendi halinde bir anneye ulusal bir televizyonda “rezil, utanmaz kadın” diye hakaret edilmiş olamaz diye düşündüm. Edilse bile programı sunanlar müdahale etmiştir diye safça bir beklentiye kapıldım. Birkaç kez dinledim. Acaba kaçırdığım bir şey olabilir mi diye önünü arkasını da iyice dinledim. Ama yok. Çocuğunu Kılıçdaroğlu’nun sevmesine izin vermediği için bir çocuğun anneden alınması gerektiğini savunuyor. Stüdyodakiler de onaylayıp duruyor.
Aslında bugünkü eylemleriniz, yarın iktidar olduğunuzda yapacaklarınızın taslaklarıdır. İsmail Saymaz gibiler anlaşılan ellerine fırsat geçse Kılıçdaroğlu’nun selamını almayanların, hak ettiği gibi selamına karşılık vermeyenlerin hele hele onu protesto edenlerin çocuklarına el konulacak bir düzen inşa edecekler.
Bir çocuğun nasıl yetiştirileceğini İsmail Bey’den daha iyi bilecek değiliz herhalde. Herkes çocuklarını Saymaz’a emanet etsin de o yetiştirsin. Böylece hayal ettiği sandalyelere kavuşmak için, kendisini o koltuklara getireceklerin gözüne girmek için ağzından köpükler saçarak canlı yayında sağa sola hakaret yağdıran bir nesle kavuşmuş oluruz. Mis gibi.
İsmail Saymaz elbette yalnız değil. Stüdyodakiler de Saymaz “rezil kadın” dedikçe kafa sallıyorlar. Saymaz “çocuk anneden alınmalı” dedikçe “tabii ki alınmalı” diyerek onaylıyorlar. Sadece onlar mı? Sosyal medyada “terbiyesiz kadın” diye etiketler açılıp kadının adı, adresi bile yayınlandı.
Kadın Kılıçdaroğlu’na daha kibar davranabilir miydi? Elbette. Ama davranmaması ona hakaretler yağdırılmasının dahası evladıyla tehdit edilmesinin gerekçesi olabilir mi? Saymaz gibiler bu anneyi hedef göstererek mahallede, çarşıda, pazarda başına gelebilecek kötü şeylerin, maruz kalabileceği sözlü hatta fiziksel şiddetin sorumluluğunu alabilecekler mi?
Saymaz gibiler bir çocuğun hangi gerekçelerle annesinden alınabileceğini biliyor mu? Nasıl bir imada bulunduğunun farkında mı? İsmail Saymaz gitsin Çorum’da ya da Anadolu’nun herhangi bir yerinde kendi halinde bir anneye “rezil kadın” desin cesareti varsa. Bakalım başına neler geliyor?
Kadının yaptığı eyleme en fazla “protesto” denilebilir. Belki Kılıçdaroğlu’nu sevmiyor ve onunla hem kendisinin hem de çocuğunun fotoğrafı olsun istemiyor. Belki Kılıçdaroğlu ve etrafındaki kalabalıktan salgın nedeniyle ürküyor. Belki Kılıçdaroğlu CHP’sine HDP ile flörtünden dolayı kızgın bir milliyetçi. Belki de Kılıçdaroğlu’nun YPGPKK için “vatanını savunan bir oluşum” demesinden dolayı ondan nefret ediyor. Ve hepsinde de kendi açısından haklı. Size ne oluyor? Ama onlara göre o kadının siyasi bir fikri olamaz. O kesin makarnacı, kömürcüdür. Cahilin tekidir. Iyyyy.
Aynı protesto Erdoğan ya da başka bir lidere yapılmış olsa, protestocu bu kez göklere çıkarılırdı. “İşte Erdoğan’a vatandaş tepkisi” başlıklarıyla görüntüler döndürülüp dururdu. Ve evet, nesnel olarak da durum bu olurdu. Vatandaş tepkisi. Ama Kılıçdaroğlu ya da Akşener her yerde protesto edilse de onları protesto edenler “halk” muamelesi görmüyor. Kesin paralı trollerdir! Rezildir, terbiyesizdir…
Bir kadını, fikri ve eyleminden dolayı TV ekranlarından bağıra çağıra hedef göstermek, bu cenahın kadın duyarlılığı konusunda ne kadar ikiyüzlü olduğunu bir kez daha göstermiştir.
Kılıçdaroğlu’na küçük bir protestoda anne ile çocuğu ayırmak gibi bir yaptırım öngördüklerine göre, yine bu cenahın protesto hakkına ne kadar saygılı ve demokrat olduklarını da millet anlamış oldu.
O kanal, ilkeleri olan bir kanal olsa, özür dileyene kadar bir daha Saymaz’ı ekrana çıkartmaz. Dostlarının, eğer gerçekten dostlarıysa, şimdi yaptıkları gibi alkışlamak yerine “İsmail özür dile” diye baskı yapması gerekir.
Siz siz olun, evladınızdan olmak istemiyorsanız Saymaz ve benzerlerinin selamını almazlık gibi bir gaflete düşmeyin, zinhar onlara saygıda kusur etmeyin.
Utku Reyhan
Aydınlık