Amaç: Avrasya’nın 2 önemli aktörü Türkiye ile Çin'i karşı karşıya getirmek. Kullanılan araç: Doğu Türkistan yaygarası. İddia çok tanıdık: "Kızıl" Çin yönetimi, Müslüman Uygur Türklerine zulmediyor. Soykırım yapıyor.
Kampanyada yeni hamlenin işaret fişeğini Amerikan New York Times gazetesi attı. NYT haberinden birkaç gün sonra Batı’nın 14 farklı ülkesinden 17 büyük medya devi eş zamanlı yayına başladı. CHINA CABLES adıyla yayınlanan belgelerde Çin'in yeniden eğitim merkezlerini Uygurların kültürün asimile edilmesi ve inancının değiştirilmesi için kullandığı yalanı ortaya atıldı.
Hemen ardından Türkiye'de geniş bir koalisyon harekete geçirildi. Batıcı siyasal İslamcılar, NATO'cu milliyetçiler, Amerikancı liberaller ve ayrılıkçılar ve FETÖ... Hepsi aynı cephede buluştu. Dikkat çekici olan, Ak Parti'ye yakınlığı ile bilinen bazı medya organlarının da bu kampanyaya katılması.
Aslında Atlantikçi kampanya birkaç yıldır sürüyor. Fakat Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 2019 Temmuzundaki Çin ziyaretiyle geri çekilmek zorunda kalmıştı. Bu ziyarette Çinli gazetecilerin Uygur konusundaki sorularını yanıtlayan Erdoğan, konunun istismar edildiğini belirterek bu tür kampanyalara karşı tutum almıştı. Erdoğan şunları söylemişti: "Bu konuyu istismar eden yaklaşımlar da var. Bu istismarlar da TürkÇin ilişkilerinde olumsuz yansımalara neden oluyor. Bu konuda istismarlara fırsat vermemek lazım. Bunlar üzerinden bu tür istismarları yapanlar, bir tür rant elde etme gayretine girenler, ne yazık ki işin büyük ölçekte Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir karşı devletle ilişkilerini düşünmeden duygusal bazı hareketler içine girerek bedelini, faturasını gerek kendi soydaşlarına gerekse Türkiye Cumhuriyeti devletine ödetiyorlar.”
Bu açıklamadan sonra bir süre sessizliğe gömülen Erdoğan’ın bahsettiği istismarcılar, ABD’li New York Times (NYT) gazetesinin çarpıtma haberleriyle yeniden harekete geçti.
İşte Türkiye ile Çin ilişkilerini hedef alan o istismarcılar:
KAMPANYAYI SOKAKLARA TAŞIDILAR
Yazılı ve sosyal medya üzerinden yürütülen kampanya önceki gün sokağa taştı. İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Derneği'nin çağrısıyla birçok ilde ayrılıkçı “Doğu Türkistan” etkinlikleri düzenlendi. İstanbul'daki Fatih Camisi'nden Beyazıt Meydana yürüyüş ve basın açıklaması şeklindeki ana eyleme ÖNDER, Siyer Vakfı, Anadolu Gençlik Derneği (AGD), ÖzgürDer, TÜGVA, Doğu Türkistan Maarif Teşkilatı gibi dinci gruplar çağrıda bulundu. İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım, burada yaptığı konuşmada, "Nice firavunlar devrildi, nice zalimler devrildi. Doğu Türkistan mazlumunun gözyaşı, Çinlileri de devirecektir, Allah'ın izniyle" diye konuştu.
İYİ PARTİ NATO’YA ŞİKAYET ETTİ
Doğu Türkistan ayrılıkçılığının hamiliğini ve sözcülüğünü üstlenen İyi Parti, son günlerdeki kampanyada da başı çekti. Ayrılıkçı elebaşlarıyla sık sık bir araya gelen, TBMM'de Doğu Türkistan iddialarını referans alarak önergeler veren İyi Parti bu çalışmalarını NATO'ya da taşıdı.
*11 Aralık'ta Washington’da devam eden NATO PA Toplantısında Türkiye’yi temsil eden heyette yer alan İyi Parti Erzurum Milletvekili Naci Cinisli, “NATO’nun bu insanlık sorununa tepki göstermesi gerektiğini ifade ettim” dedi.
*İyi Partili vekiller 2020 bütçe görüşmelerinde de ayrılıkçı iddiaları tekrarladı. İstanbul Milletvekili Hayrettin Nuhoğlu konuşmasında Uygur konusunda tepki göstermediği gerekçesiyle Hükümeti hedef aldı: "Alınacak krediler uğruna sessiz kalınmasını hatta orada yaşayan soydaşlarımızın rahat ve mutlu olduklarını söyleme gafleti gösterenleri şiddetle kınıyorum.”
*Ankara Milletvekili İbrahim Halil Oral, Meclis’te yaptığı konuşmada Aydınlık, Vatan Partisi ve hükümeti hedef aldı. Oral, “Bu Maocu artıklarına da şunu söylemek istiyorum: Haddinizi bilin. Allah Doğu Türkistan’lı Müslüman Uygur Türklerinin yardımcısı olsun” dedi.
*Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş, 4 Aralık'ta TBMM'de düzenlediği basın toplantısında "TBMM'ye çağrıda bulunuyorum, hiç olmazsa bu zulmü kınayın" dedi.
*Adana Milletvekili İsmail Koncuk, 6 Aralık'ta Meclis Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Çin'i kınayan bir ortak deklarasyon yayımlamak için TBMM’deki siyasi partilere çağrıda bulundu.
*Aydın Milletvekili Aydın Adnan Sezgin, TBMM Genel Kurulu’nda 10 Aralık'ta yaptığı konuşmada, “Doğu Türkistan’da yaşananları bütün dünya en ciddi şekilde sorguluyor, Ak Parti iktidarı ise konuyu seslendirmekten dahi kaçınıyor” şeklinde konuştu.
*İyi Parti Mali İşler Başkanı Ümit Dikbayır da Hükümetin bu konuyu Çin'le alacak verecek hesabına kurban ettiğini savunarak “Ak Parti hükümetini kınıyorum" dedi.
CHP DE KORODA
CHP Uygur yalanlarına İyi Parti ile birlikte destek veriyor. İyi Parti'nin önergelerine evet oyu veren CHP'de Grup Başkanvekili Özgür Özel 13 Kasım 2018’de Seyit Tümtürk’ü makamında ağırladı. 22 ülkenin imzasıyla BM İnsan Hakları Konseyine sunulan Çin karşıtı mektuba Türkiye’nin imza atmaması da CHP’yi kızdırdı. CHP’nin Amerikancı söylemleriyle bilinen Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz “AKP iktidarının, Uygurların keyfi tutuklama başta olmak üzere temel insan hakları ihlallerine maruz kaldıklarını vurgulayan mektuba imza atmaktan çekinmesi, iktidarın Uygur Türklerine bakışının istikrarsız, ilkesiz ve iç politikaya endeksli olduğunu göstermektedir" dedi. CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu da sosyal medya hesabından zaman zaman ayrılıkçı Uygur iddialarını tekrarladı.
11 Aralık'ta da Artvin'de İyi Parti il başkanlığının organize ettiği Uygur eylemine basın açıklamasına CHP'li Artvin Belediye Başkanı Demirhan Elçin de katıldı.
HDP EKSİK KALMADI
Uygur yalanlarının savunucularından birisinin de HDP olması şaşırtmadı. Terör örgütü PKK'nın siyasi kanadı HDP, İyi Parti'nin verdiği araştırma önergelerinde hep evet oyu kullandı. Dönemin Diyarbakır Milletvekili Altan Tan başta olmak üzere 22 HDP’li vekil, 12 Nisan 2016’da TBMM’ye meclis araştırması için önerge vermişti. HDP’de ayrılıkçı Doğu Türkistan tezlerini en çok savunan isimlerin başında Ömer Faruk Gergerlioğlu geliyor.
SAADET PARTİSİ’NDEN BOYKOT ÇAĞRISI
Milli Görüş Hareketi'nin temsilcileri Saadet Partisi ve Yeniden Refah Partisi de bu iddialara sahip çıktı. Saadet Partili vekiller Cihangir İslam ve Abdulkadir Karaduman, 28 Kasım’da bir grup ayrılıkçı Doğu Türkistancıyı TBMM’de ağırladı. Saadet lideri Temel Karamollaoğlu, Çin mallarına karşı boykot çağrısı yaptı, Kayseri'de Seyit Tümtürk'ü ziyaret eden Saadet heyeti Milli Görüşçü Kuruluşlar olarak 81 ilde Çin'i protesto edeceklerini iletti.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan da yayınladığı videoyla “Başta hükümetimiz olmak üzere iktidar ortakları Ak Parti ve MHP yönetimlerini somut adımlar atmaya davet ediyoruz” dedi.
MEMURSEN’DEN UYGUR ETKİNLİĞİ
Memur Sendikaları Konfederasyonu (MemurSen) 10 Aralık Dünya İnsan Hakları günü dolayısıyla Kuğulu Park'ta Çin'i protesto etti. Genel Başkanı Ali Yalçın, "Çin deyince akla ucuz ve kalitesiz mallar gelmiyor sadece, yürek yakan acılar, işkenceler, asimilasyonlar ve kültürel soykırımlar geliyor" dedi.
RUHİ ÇENET, MESUT ÖZİL DE KATILDI
Çin karşıtı kampanyaya siyasetten uzak gözüken isimler de katıldı. Babası FETÖ şüphelisi olan Youtuber Ruhi Çenet hazırladığı, Gülbahar Celilova gibi isimlerle röportaj yaptığı videoyla
destek verdi. Alman Milli Futbol Takımı Oyuncusu Mesut Özil de sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla kampanyaya katıldı.
Kutu
Kampanyanın medya ayağı
Hem muhalefet hem de Ak Parti’ye ve hükümete yakın medya Çin karşıtı kampanyaya aktif şekilde katıldı. Çin’in katliamlar yaptığını iddia eden aralarında DW Türkçe, BBC Türkçe ve Euronews Türkçe'nin de yer aldığı Batı argümanlarını birebir sayfalarına taşıyan gazeteler hükmetin sessiz kalmamasını talep ediyor.
KARAR GAZETESİ
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’na yakınlığıyla bilinen Karar Gazetesi bir süredir Türkiye'de Doğu Türkistan ayrılıkçılığının medya sponsoru rolünü üstleniyor. Sık sık Batıdaki konuyla ilgili uydurmaları manşetine taşıyan gazete son dönemde başlayan kampanyada da “öncü” görev üstlendi. NY Times'ın başını çektiği yalan haberleri, 18 Kasım'da 'Uygur'a merhamet etmeyin', 26 Kasım'da da 'İşte Çin Zulmünün Belgeleri' başlıklarıyla manşetten verdi. 28 Kasım'da 'Çin'in parası Müslümanı susturdu' manşetiyle bu kez Alman Die Zelt gazetesinde yer alan bir makaleye yer verildi. 15 Aralık'taki 'Hani Eğitim Kampıydı?' başlıklı manşetinde ise Associated Press'i kaynak göstererek Çinli yetkililerin Sinciang yöneticilerine “toplama kampları”ndaki yazılı belgeleri yakma, bilgisayarları imha etme gibi talimatlar verdiği iddia edildi.
YENİÇAĞ
İyi Parti'nin gazetesi Yeniçağ, Çin karşıtı etkinlikleri haberleştirdi. Gazete Kazak uyruklu Gülbahar Celilova'nın Çin'de yaşadığını iddia ettiği işkenceleri TBMM'de anlatmasını da sayfalarına taşıdı. İlham Tohti'ye, Avrupa Parlamentosu tarafından Saharov Ödülü verilmesi ve Kayseri'de düzenlenen eylemde Uygur bir çocuğun Çin'i hedef alan konuşmasını da haberleştirdi.
YENİŞAFAK
Yenişafak Gazetesi de Atlantik kaynaklı Uygur ayrılıkçı yalanlarının propagandasını yaptı. NY Times'ın çarpıtma haberine balıklama dalan gazete, 9 Aralık'ta yayınladığı haberde de ayrılıkçıların "Dünya, Pekin Olimpiyatları'nı boykot etmeli" talebini dillendirdi. ABD'de yaşayan Washington DC merkezli Uygur Haber Ajansı kurucusu, sosyal medya hesabından ABD'ye teşekkür eden ayrılıkçı gazeteci Tahir İmin ile söyleşinin yer aldığı haberde Çin'in DNA'ları toplayarak Uygur halkının zihinlerini, duygularını, konuşmalarını ve faaliyetlerini izlemek ve kontrol etmek istediğini ileri sürdü. Türkiye'ye seslenen İmin, "Türkiye'den sadece uluslararası alanda harekete geçmesini bekliyoruz" dedi. 11 Aralık tarihli haberde ise Çin, Müslümanlara ait tarihi mekanları birer birer yok ettiği iddia edildi. Yenişafak Grubu'na bağlı GZT de Die Welt'in ABD'den demokrasi ödülü alan Dünya Uygur Kongresi Başkanı İsa Dolkun ile yaptığı söyleşi haberleştirildi.
YENİAKİT
Hükümete yakınlığıyla bilinen gazetelerden YeniAkit de ayrılıkçı Uygur yalanlarını savunuyor. Seyit Tümtürk ile yapılan söyleşiye gazetesinde yer veren YeniAkit, Tümtürk'ün iddiasıyla
Çin'in eğitim merkezlerindeki Uygur sayısının 5 milyon olduğunu yazdı.
MİLLİ GAZETE
Saadet Partisi yayın organı Milli Gazete, kampanyaya aktif olarak katıldı. Son bir ayda manşetinden iki kez ayrılıkçı Uygur iddialarına yer veren gazete, Çin’in işkenceler yaptığını iddia eden Gülbahar Celilova, Abdusalam Teklimakan, Abduvali Bugrahan gibi isimlerden demeçler yayınladı.
12 Aralık’ta Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu'nun ağzından ‘Boykot çağrısı’ yapan gazete, “Bütün Müslümanların Çin ürünlerine karşı ciddi bir boykot uygulamasını istiyoruz” dedi.
AA
Devletin ajansı Anadolu Ajansı (AA) da ayrılıkçı Uygur iddialarını haberleştirdi. Ayrılıkçıların Türkiye'deki elebaşı Seyit Tümtürk’ün konuşmalarına da geniş yer veren ajans Hudson Enstitüsü tarafından organize edilen "Çin'in Sincan bölgesindeki insan hakları ihlalleri ve ABD'nin cevabı" başlıklı paneli de abonelerine servis etti. Başka bir haberde de Washington Post kaynak gösterilerek Çin'in, Sincang'daki “kamplar”da Uygurların zorla çalıştırıldığı iddia edildi.
kutu
HEDEF: KUŞAKYOL GİRİŞİMİ
Atlantik cephesini telaşlandıran acil bir konu var: Kuşak Yol Girişimi. Girişim, 10 trilyon dolarlık yatırımı, 3 milyardan fazla nüfusu ve 65 ülkeyi kapsıyor. Asya’nın en doğusu ile Atlas Okyanusu’nun Avrupa kıyılarını birbirine bağlayacak. Türkiye, Kuşak ve Yol Girişimine 2015 yılında dahil oldu. Coğrafi konumu sebebiyle tarihi İpek Yolu için hayati öneme sahip olan Türkiye, Orta Koridor Girişimi ile Kuşak ve Yol Girişimi’nin de merkezinde bulunuyor. Kuşak Yol ile artan TürkiyeÇin Stratejik İş Birliği çerçevesinde 2015 yılına kadar karşılıklı ticaret hacmini 50 milyar dolara ve 2020 yılına kadar da 100 milyar dolara çıkarma, Çin’den Türkiye’ye bir milyon turist gelmesi hedeflendi. Ve bu yönde mesafe alındı.
Kuşak Yol Girişimi’nin kalbi konumundaki Sinciang Uygur Özerk Bölgesi’nde yaşayan Uygurlarla Türkiye’nin kültürel ve tarihsel bağları bulunuyor. Ve bu bağın Türkiye ile Çin arasında köprü olması bekleniyor. Ancak bölgede emperyalizm destekli gericilik ve bölücülük Doğu Türkistan İslam Partisi adıyla örgütlenerek terör faaliyetlerine girişti. Çin Kuşak Yol Girişimi kapsamında büyük önem verdiği bölgede eğitim merkezleriyle terörle mücadele ediyor. Terörizme karışan ve aşırıcı fikirlere kendini kaptıranların topluma kazandırılmasının hedeflendiği bu faaliyetler sonucunda bölgede üç yıldır terör olayı yaşanmadı. Yoksullukla mücadelenin de sürdüğü bölgede son 6 yılda 3.27 milyon kişiye iş yaratıldı, 20142018 yılları arasında 2.31 milyon insan yoksulluktan kurtarıldı.
Aydınlık