IRINI operasyonu, Avrupa Birliği şemsiyesi altında, BM'nin Libya'ya silah kısıtlamasını denetlemek için başlatılmıştı. Ancak amacı kağıt üzerinde kaldı.

Libya Bingazi'nin 200 kilometre kuzeyinde kargo gemisini durdurup hukuk dışı arama yapmak isteyen Alman donanma askerleri, Ankara'nın anında devreye girmesiyle gemiyi terk etti.

Harekat merkezi Roma'da olan operasyonun komutanı İtalyan, yardımcısı ise Fransız. Denizdeki unsurlarının komutanı ise Yunan. O üç isim deşifre oldu. İşte dünyanın konuştuğu haberin detayları.
Avrupa Birliği (AB) tarafından Libya'ya giden gemileri kontrol etmek için kurulan tartışmalı Irini Operasyonu, bir kez daha Türkiye ile karşı karşıya geldi.IRINI operasyonu, Avrupa Birliği şemsiyesi altında, BM'nin Libya'ya silah kısıtlamasını denetlemek için başlatıldı. Ancak amacı kağıt üzerinde kaldı. Amacından sapan IRINI operasyonunun asıl hedefi ne? Milliyet'te yer alan haber şöyle:
31 Mart'ta başlayan Avrupa Birliği şemsiyesi altındaki IRINI operasyonuna 10 milyon euro bütçe ayrıldı.
Operasyonun harekat merkezi Roma'da. Komutanı İtalyan Fabio Agostini, yardımcısı ise Fransız JeanMichel Martinet. Denizdeki unsurları Alman, Yunan ve İtalyan fırkateynleri, onların komutanı ise Yunan Theodoros Mikropoulos.Operasyonun amacı Birleşmiş Milletler'in Libya'ya uyguladığı silah kısıtlamasını denetlemek. Ancak bu görev kağıt üzerinde kalıyor. IRINI, aksine Libya'yı bölmeye çalışan Hafter'in hedefleri doğrultusunda çalıştı.
Avrupa Birliği'nin Ortak Deniz Gücü var. Bu güç, 2015'te Sofya operasyonunu başlatmıştı. IRINI, Sofya operasyonunun yerini aldı. Operasyon kapsamında 3,5 ayda 5 gemiye helikopterle asker indirildi.
"YUNANİSTAN TANSİYONU YÜKSELTME POLİTİKASI İZLİYOR"
Bardağı taşıran ise Türk bayrağı taşıyan ROSELINEA isimli ticari gemiyi durdurması oldu. Sadece insani yardım malzemesi taşıyan gemi, 16 saat boyunca arandı.
Emekli Tümamiral Dr. Deniz Kutluk, IRINI operasyonunun Türkiye'nin meşru Libya hükümetine yaptığı desteğin önünü kesmek için çaba gösterdiğini anlattı.

Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selami Kuran ise, "Bilindiği gibi son dönemlerde Doğu Akdeniz'de yaşanan önemli bir gerilim var, yüksek tansiyonlu dönemi de yaşadık biz." dedi ve ekledi:

"Ancak Türkiye'nin bütün iyi niyetli, uluslararası hukuka dayalı bir şekilde diyalog ve müzakere yoluyla meseleleri çözülmesi noktası da çağrılarına rağmen Yunanistan'ın tek taraflı olarak bu Doğu Akdeniz'deki gerilimi yükseltme, tansiyonu yükseltme politikasını bilinçli ve sistematik bir şekilde izlediğini görüyoruz" dedi."
"YAPTIRIM İHTİMALİNİ GÜNDEME GETİRMEK İSTİYOR"
1011 Aralık'taki Avrupa Birliği Zirvesi yapılacak. Peki, yaşanan skandalın perde arkasında zirve öncesi Türkiye aleyhine delil bulmak mı var? Prof. Dr. Selami Kuran, Yunanistan'ın amaçlarını şöyle anlattı:
"Yunanistan'ın bu baskınla Türkiye'yi bir anlamda provoke etme, tansiyonu yükseltme ve AB Zirvesi öncesinden Türkiye'ye karşı çıkabilecek yaptırım ihtimalini daha sıcak bir şekilde gündeme getirmek ve Türkiye'ye çıkabilecek birtakım siyasi ve ekonomik yaptırımların önünü açmak istediğini düşünüyorum."
RESEN SORUŞTURMA BAŞLATILDI
Türkiye bu hukuksuz arama karşısında ne yapabilir? Ankara'nın atabileceği pek çok adım var. Emekli Tümamiral Dr. Deniz Kutluk, atılabilecek adımlar hakkında bilgi verdi:
"Bunu Güvenlik Konseyi'ne götürüp ihlal edenler hakkında işlem yapılmasını istemelidir. İki; AB bu konuda yasa dışı bir işleme başvurmuştur."AB Zirve toplantısını beklemeksizin, AB'ye Türkiye oradaki daimi temsilcimiz kapsamında böyle bir başvuruda bulunup AB'nin kendisine çekidüzen vermesini, onlara bir hatırlatması lazım.
"Üç; mutlaka bunların içerisinde benzeri davranışları Alman bayraklı ve Yunan bayraklı ticaret gemilerine Akdeniz açık denizinde yapmak lazımdır.Bunlar Türkiye yapacak güçtedir, deniz kuvvetleri o bölgeye yayılmış vaziyette denizdedir. IRINI gibi saçma sapan bir harekattan da böylece vazgeçme şansları olur."
Prof. Dr. Kuran ise, "Suç faillerine karşı Türkiye Cumhuriyeti mahkemeleri yetkilidir ve gemi, Türk bayrağı gemisi taşıdığı için zaten esasen orada Türk hukuku geçerlidir." dedi ve ekledi:
"Bir anlamda orası Türkiye egemenliğine tabi bir alandır, bir topraktır. Dolayısıyla suç Türkiye'de işlenmiş kabul edilir ve TCK'ya göre de failler hakkında cezai soruşturma ve kovuşturma yapılabilir" dedi."
"Bir anlamda orası Türkiye egemenliğine tabi bir alandır, bir topraktır. Dolayısıyla suç Türkiye'de işlenmiş kabul edilir ve TCK'ya göre de failler hakkında cezai soruşturma ve kovuşturma yapılabilir" dedi."
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da harekete geçti, resen soruşturma başlattı.IRINI operasyonu amacından uzak. Zira MısırLibya kara sınırından Hafter'e silah sevkiyatı yapılıyor. Avrupa Birliği, şu ana kadar bu sevkiyatı engelleyecek bir adım atmadı.