Son zamanlarda Türkiye’de de sosyal medya hesapları aracılığı ile çokça paylaşılan, ‘İran Türkü Zehra Haşimi önce tecavüze uğrayacak sonra idam edilecek’ haberinin perde arkasında İran’ı itibarsızlaştırma ve içişlerine müdahale operasyonu bulunuyor

YAKUP ASLAN / TAHRAN

İran, Amerikan ambargoları ile eşzamanlı olarak başlatılan kara propagandayla itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor. Son zamanlarda Türkiye’de de sosyal medya hesapları aracılığıyla çokça paylaşılan, "İran Türkü Zehra Haşimi önce tecavüze uğrayacak sonra idam edilecek" haberinin asılsız olduğu ortaya çıktı.

PSİKOLOJİK SAVAŞ YALANI

Son günlerde Türkiye’de yayılmaya başlayan bir haberde, İran’da yaşayan Güney Azerbaycan Türk’ü Zehra Haşimi’nin önce tecavüz sonra idam edileceği ileri sürülmüştü. Aydınlık, haberin doğruluğunu İran’da araştırdı, çıkan sonuç ise şaşırtmadı. Haberin asılsız olduğu, hem İranlı makamların beyanları hem de iddianın yer aldığı kaynaklar tarafından doğrulandı.

HİKAYE BAŞKA BİR DOSYADAN

Söz konusu paylaşımlarda, "İran gizli servisi çalışanlarından birisi Zehra Haşimi’ye tecavüz etmek isterken Zehra ona direniş göstermiş ve onu öldürmüş. Mahkeme kararına göre Zehra idam edilecek" iddası yer alıyor.

Aydınlık’ın ulaştığı kaynaklar, bahsi geçen iddianın başka bir dosyada yer aldığını belirtti. Yetkili, şu açıklamada bulundu: "İddianın geçtiği dosya beş yıl önce cinayet suçundan idam edilen iç mimar Reyhani Cebbari isimli hükümlünün mahkeme kayıtlarından. Mahkeme dosyasına göre; Reyhani Cebbari, İran istihbaratında görevli bir doktoru evinde öldürmüş, savunmasında ise kendisine tecavüze yeltendiği için bu cinayeti işlemek zorunda kaldığını ifade ederek, bunu mahkeme zabıtlarına geçirmiştir. Ancak yapılan polis araştırmasında maktül ve Reyhani Cebbari’nin bir süredir ilişkisi olduğu, maktulun evine sık sık geldiği anlaşılmış ve cinayetin aralarındaki bir anlaşmazlıktan dolayı işlendiği bilgisi mahkemeye sunulmuştur. Mahkeme eldeki deliller ve ifadelere dayanarak, Reyhani Cebbari’ye cinayet suçu nedeniyle idam cezası vermiş ve ceza uygulanmıştır."

İDDİANIN KAYNAĞI BOŞ

İddianın dayandırıldığı kaynakların başında Avrupa merkezli, İran’da insan hakları başlıklı bir site olan www.iranrights.org bulunuyor. Sitede, Zehra Haşimi bölümünde yer alan bilgilerde ise mahkeme, hüküm ve savunmaya ilişkin hiçbir bilgi bulunmuyor.

HİÇBİR DAYANAK YOK

Sitede Haşimi hakkında şunlar yazıyor:

"Zehra Haşimi ismi, İran İslam Cumhuriyeti’nde idam edilen kadınlar listesinde geçiyor. Bu liste Almanya’nın Köln şehrindeki İranlı Kadınlar Derneği tarafından 10 Eylül 1997 tarihinde düzenlendi. Bundan önce İran’da siyasi nedenlerle tutuklu olan kişilerin yardımı ile tamamlandı. Bu kişinin ismi, dernek tarafından yayımlanan ikinci listede yer alıyor. Bu listede bin 533 kişinin adı bulunmaktadır.

Tutuklanması ve hapsi:

Bu kişinin tutuklanma ve cezaevi süreci hakkında herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.

Mahkeme:

Mahkeme oturumları hakkında elde bir bilgi bulunmamaktadır.

İddia:

Bu sanığa karşı iddia edilen suça ilişkin bir bilgi bulunmamaktadır.

Tanıklar ve kanıtlar:

Kişiye karşı kullanılan kanıtlar ve tanıklar hakkında hiçbir bilgi bulunmamaktadır.

Savunma:

Savunması konusunda hiçbir bilgi yoktur. Hükmün detayları kosunda hiçbir bilgi yoktur

İran hukukuna çirkin itham

Sosyal medya hesaplarında yayılan görselde bulunan, "İran şeriat kanunlarına göre idam edilecek kişi bakire ise idamdan önce tecavüze uğratılması gerek" şeklindeki iddianın da çirkin bir iftira olduğu ortaya çıktı.

Aydınlık’a konuşan Avukat Ziya Türkyılmaz, İran Ceza Hukukunda bu şeklide bir kanunun olmadığını ifade etti. Uzun süredir İran’da avukatlık yapan Türkyılmaz, "İran kanunlarının konuya ilişkin hükmü açıktır, İran’da uygulanan İslam Hukuku kanunlarında bu yönde ne bir kanun ne bir uygulama vardır" ifadelerini kullandı. Türkyılmaz, "İran mahkemelerinde özellikle kadın erkek ilişkilerini içeren davalarda, İslam Hukukuna göre kadına haklarını gözeten hassas süreçler sonucu hükümler verilir, bu iddia kara propagandanın en çirkin örneğidir" dedi.